Estetik Hekimi Alp Okutucu, "Kırışıklıklar, mimik kaslarının kullanımıyla cildimizde görülür. Her yaşta olurlar ancak ilerleyen yaşlarda kalıcı olmaya başlarlar ve giderek derinleşirler. İşte bu aşamada kırışıklıklar oturmadan ve derinleşmeden bazı önlemlerin alınması gerekir." diye konuştu.
Vücutta bulunan tüm hücreler ve organlar gibi cildin de zamanla yaşlandığını kaydeden Dr. Alp Okutucu, "Doğduğumuz andan itibaren bu süreç işlemeye başlar. Cilt için ayrıca bu süreci hızlandıran bazı faktörler de söz konusudur. Güneş, çevresel hasarlara maruziyet, beslenme ve uyku düzeni bozuklukları gibi.
Cildimiz elbette kendini yeniler, ne yazık ki bu yenilenme hızı 25-30 yaşlarından itibaren azalmaya başlar ve yaşlılık belirtileri görülür. Kazayağı olarak adlandırılan göz çevresi kırışıklıkları da özellikle açık tenli, açık renkli veya kızıl saçlı kişilerde erken yaşlarda ortaya çıkabilir. Yaşlı-genç, kadın-erkek her yaştan insanın karşılaşabileceği bir sorundur.20'li yaşlardan itibaren görülmeye başlayabilir ve yaş almaya devam ettikçe de sayısı, derinliği artar. Müdahale edilmediği takdirde de kalıcı hale gelebilirler.
Çünkü açık ten ve renkli göz rengine sahip kişiler güneş ışınlarına daha duyarlıdır ve gözlerini korumak için daha fazla kısarlar. İşte bu kısma hareketi bu kırışıklıkların oluşmasına; bu durumun devamlı olması ise, kazayağı çizgilerinin kalıcı olmasına sebep olmaktadır. Koyu ciltli kişilerin derisi ise özellikle yağlı cilde sahipse daha dayanıklıdır." şeklinde konuştu.
Karlı havalarda uzun süre bulunmak, uyuma pozisyonun da göz çevresi kırışıklıklarının oluşmasında etkili olduğunu ifade eden Dr. Alp Okutucu, şöyle konuştu:
"Korunmak için yapabileceğimiz en iyi şey uygun ürünlerle göz çevresi bölgesindeki cildi nemli tutmak ve güneşten sakınmaktır.
Öyleyse yapılması gereken nedir? Öncelikle iyi beslenmeliyiz. Bol lifli gıdalar taze sebze çiğ olarak tüketmeliyiz. Gerçekten bol su içmeliyiz. Cildimizi dış etkilerden korumak için uygun nemlendirici ve güneş koruyucularını ihmal etmemeliyiz. Bu durumlarda yerine koyma tedavilerinin de oldukça iyi sonuçları vardır."
Dr. Alp Okutucu, cildin ihtiyacı olan ve giderek kaybolan destek ürünlerinin ve hyalüranik ürünün yerine konmasının uygun olduğunu belirterek, "Bu bağlamda CGF CD34+ tedavileri de hem kırışıklık hem de sarkma durumlarında çok başarılıdır. Cilt altında bozulmuş olan elastin ve kollagenin onarımını kendi kök hücreleriyle yapılabilmesine imkân tanıyan bir tedavi şeklidir." dedi.