Yapılan araştırmalara göre, ailelerinin iştahsız olarak nitelendirdiği çocukların aslında iştah sorunu yoktur. Özellikle bebeklerin ilk altı aylarında hızlı bir büyüme gösterdiklerine dikkat çeken Uzman Diyetisyen Canan Aksoy, "altı ayın ardından bebeklerin büyümesi yavaşlayınca aileler genellikle paniğe kapılıyor. Şikayetlerin büyük bölümü bu dönemde artıyor" dedi.
EBEVEYN NE ZAMAN HAREKETE GEÇMELİ?
İştahsızlığın en önemli işaretinin bebeğin veya çocuğun yetersiz kilo alması olduğunu ifade eden Diyetisyen Canan Aksoy, "Özellikle iki aylık süreçte yeterli ağırlığı kazanmayan, altı aylık süreçte boyu değişmeyen çocuklar iştahsızlık açısından izlenmelidir. Bu gibi durumda gecikmeden çocuk doktoruna durum bildirilmelidir" dedi.
İştahsızlığın altında hangi sebeplerin bulunduğunun da mutlaka araştırılması gerektiğini dile getiren Canan Aksoy, iştahsızlık yapan sorunları şöyle sıraladı:
"Anemiler, iltihaplı- ateşli hastalıklar, çölyak gibi metabolik hastalıklar çocuğun iştahını azaltabilir. Emme ve yutma reflekslerinin zayıf olması iştahsızlık için başka bir nedendir. Besini çiğneme de zorluk, kusma refleksi, reflü gibi sorunlarda iştahın azalmasına bağlı yetersiz besin alımı görülebilir. Mide boşalmasının gecikmesi, çevresel uyaranlar, ruhsal olarak çocuğun etkilendiği bazı olaylar yemek yemeyi reddetme davranışını doğurabilir. öncelikle bunlar araştırılmalıdır"
İÇECEKLERE DİKKAT EDİLMESİ GEREKİYOR
İçmek daha kolay geldiği için çocuklar tarafından tercih edildiğini ifade eden Diyetisyen Canan Aksoy, "Sık sık meyve suyu veya süt içmek, şekerli besinlerin tüketimi çocukta iştahsızlığa neden olur. Günlük süt tüketimi artıkça, iştahın azaldığını gösteren çalışmalar vardır. Öğünler arasında yüksek enerjili yiyeceklerin veya içeceklerin verilmemesi gerekir. Uygun besin seçilerek çocuğun ana öğün zamanına kadar acıkması sağlanmalıdır. Yemeklerden bir saat öncesinde içecekler kesilmeli, yemekten sonra içecek alınması sağlanmalıdır" dedi.
YEMEK SEÇEN VE AZ YİYEN ÇOCUKLARİ NASİL BESLENMELİ?
Çocuğun bir yiyeceği sevmemesi halinde anne tarafından ya çok ısrarcı olunur ya da o yemek bir daha çocuğa verilmez. Diyetisyen Canan Aksoy, bu gibi durumda besinin çocuğuna farklı şekillerde pişirilerek verilmesini öneriyor. Annelerin beslenme konusunda yaptıkları hatalardan birinin de "çocuğum çok seviyor" diyerek sürekli aynı besini hazırlaması olduğunu belirten Aksoy "Aynı besinin sık sık verilmesi, besine karşı isteksizliği ve iştahsızlığı getirebilir. Besinlerin bıkkınlık vermemesi ve tek yönlü beslenmenin yapılmaması için mutlaka çeşitlendirilmelidir" diye konuştu.
Çocukların çok yemesini sağlamak için ailelerin büyük porsiyonları tercih ettiğini vurgulayan Canan Aksoy, "Büyük porsiyonlar, karışık yemekler çocukları korkutabilir. Yemesi gereken miktar, ebeveynlerin istediği miktar değil, çocuğun ihtiyacı kadar olmalıdır. Çocuğunuzun tabağına her zaman küçük porsiyonlar koyun. Yemesi devam ediyorsa tabağına yeniden yemek ekleyebilirsiniz"dedi.
ÇOCUĞUNUZU AİLE İLE SOFRAYA OTURTUN
Aksoy, çocuklara yeme alışkanlığının kazandırılması için şunların yapılmasını öneriyor:
"Çocuklar bir yaşından itibaren aile ile birlikte sofraya oturmalıdır. Yemek zamanının aileyle geçirilen eğlenceli bir vakit olduğu öğretilmelidir. Öğün saatleri belirgin olmalı, yemek sırasında televizyon gibi farklı uyaranlar olmamalıdır."