Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), uluslar arası hukukun savaş ortamında bile zarar verilmemesini tıp çalışanları ile ambulansları da hedef aldığı ortaya çıktı.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI AMBULANSIN İÇİNDEYDİ
Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önündeki yaralılara müdahaleye giden sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu ambulanslara saldırıldığı belirlendi.
Darbe girişiminde bulunan FETÖ üyesi askerler tarafından gerçekleştirilen saldılar sırasında, Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi çevresindeki yaralıları almaya giden 9 ambulans zarar gördü. Ambulansların bazıları ağır silahlarla taranırken, bir kısmı da zırhlı araçlar tarafından hasara uğratıldı.
"AMBULANSLAR HEDEF ALINDI"
Darbe girişimini engellemeye çalışanlardan 17 yaşındaki lise öğrencisi Sinem Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin önünde toplanan vatandaşların darbeci askerler tarafından vurulduğu anları anlattı.
Yaralılara müdahalede bulunmak için olay yerine sağlık ekipleri ve ambulansların geldiğini belirten Çınar, darbeci askerlerin onlara da ateş ettiğini söyledi.
Çınar, "Ambulanslardan, 'Bizi de mi vuracaksınız, yaralıları alacağız' anonsları yapılıyordu. Buna rağmen ambulanslar hedef alındı. Yaralıların alınmasına müsaade edilmedi." diye konuştu.
YARALILARA MÜDAHELE EDİLEMEDİ
Sinem Çınar, ambulansların bulunduğu bölgeye ateş edilmesi nedeniyle sağlık görevlilerinin yaralılara müdahale edemediğini bu nedenle de bazılarının olay yerinde hayatını kaybettiğini bildirdi.
YAKLAŞMAYA ÇALIŞTIKÇA ATEŞ ETTİLER
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi çevresindeki saldırıları anlatan Güngör Gürleyük de tanklardan halka ateş açtığına işaret etti.
Yaşananlar sırasında, bir çocuğun Jandarma Genel Komutanlığı üzerinden keskin nişancı tarafından vurulduğunu ileri süren Gürleyük, "Hangi merminin nereden geldiğini biliyorum. O çocuğu kasıtlı olarak vurdu. Ondan sonra biz biraz daha yaklaşmaya çalıştık, ateş etmeye başladılar." ifadelerini kullandı.
BİZ SİLAHSIZ GELDİK, TÜRK, KÜRT, ALEVİ, SÜNNİ KARDEŞİZ
Gürleyük, "Biz buraya silahsız geldik. Türk ordusunun karşısına silahsız geldik. Devlet ateş etmez dedik, bayraklıya ateş etmez dedik ama Türk ordusuyla alakası yok bunların. Bu memleket bir daha böyle bir şey yaşamayacak. 12 Eylül döneminde sokağa çıkamazdık. Kardeş kardeşi öldürürdü. Artık öyle bir şey yok. Türk Kürt, Alevi Sünni biz kardeşiz. Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altındayız." şeklinde konuştu.
Bu arada, uluslar arası hukuk da acımasızlığın ve öldürme eylemlerinin kitleselleştiği savaş ortamlarında bile sivillere ve sağlık çalışanlarına yapılan saldırıları suç kabul ediyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin görev alanına giren, Lahey yönetmeliklerinde ve Cenevre Sözleşmeleri'nin I. Protokolünde, "Doğrudan sivil nüfusa, sivil eşyalarına, insani yardıma ya da barış koruyucu misyonların yanı sıra sağlayacağı önceden tahmin edilen somut ve doğrudan doğruya askeri avantaja oranla aşırı bir şekilde sivil hedeflere zarar vereceği ya da sivilleri yaralayacağı ya da rastlantısal olarak can kaybına yol açacağı bilinen saldırılar da dahil olmak üzere sivillere yönelik yasaklanmış saldırılar, Kızılhaç ve Kızılay amblemlerini taşıyan binalara, malzemelere, tıp birimlerine, ulaşım araçlarına ve kişilere karşı saldırılar ve askeri hedef olmayan din, eğitim, sanat, bilim ya da hayır amaçlarıyla kullanılan binalara, tarihi anıtlara ve hastanelere saldırılar" ihlal olarak değerlendiriliyor.
AKIN ÖZTÜRK'ÜN YENİ DİŞ TELAŞI!
YARALI YAKINLARINA PSİKOSOSYAL DESTEK