Diz ekleminin uyluk, bacak, diz kapağı adlı kemikler ve bunların birbirlerine bakan pürüzsüz kaygan eklem kıkırdağından oluştuğunu söyleyen Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Op. Or. Fırat Oruç, "Diz eklemini eklem içi ve dışı bağlar (ön arka çapraz bağ/ iç dış yan bağ), menisküsler ve kas dokuları destekler. Günlük ve spor aktivitelerinde önemli role sahip olan diz ekleminde yaralanmalar sıkça karşımıza çıkmakta. Kemik, bağ ve menisküs yaralanmaları tek başına olabileceği gibi birlikte de olabilir" dedi.
"İLERİ YAŞLARDA DA OLUŞUYOR"
Diz ekleminde iç ve dış menisküs olmak üzere iki adet menisküsün yer aldığına vurgu yapan Op. Dr. Oruç, "Kıkırdak yapısında olan menisküsün görevi yük absorsiyonu ve eklem uyumunu sağlamaktır. Menisküs yaralanmaları genç hasta grubunda travmatik nedenlerden dolayı sıkça görülmekteyken daha ileri yaşlarda menisküs kalitesindeki azalma nedeni travmatik olmadan da oluşabilmekte" diye konuştu.
"GENELLİKLE KİLİTLENME ŞİKAYETİYLE BAŞVURULUYOR"
Menisküs yaralanması olan hastaların genellikle diz ekleminde ağrı, şişlik, kilitlenme ve güvensizlik şikayetiyle polikliniğe başvurduklarını sözlerine ekleyen Op. Dr. Oruç, "Muayenesi yapılan hastalarda menisküs ve beraberinde ek yaralanma varsa bunu tespit etmek amacıyla MRI tetkiki istenmekte. Menisküs yaralanmalarının tedavisi yırtığın yeri, yırtığın tipi, derecesi ve hastanın aktivite düzeyiyle ilişkilidir. Konservatif yöntemler içeresinde istirahat ve buz terapi bulunmakta" dedi.
"GÜNÜMÜZDE KAPALI YÖNTEM TERCİH EDİLİYOR"
Cerrahi yöntemlerin açık ve kapalı yöntemle yapıldığının altını çizen Op. Dr. Oruç sözlerine şöyle devam etti:
"Açık yöntem günümüzde artık terkedildi. Günümüzde kabul gören yöntemse; artroskopik cerrahi denilen kapalı yöntemdir. Artroskopik menisektomi denilen menisküsün yırtık olan kısmının temizlenmesi harici, eklem kapsülüne yakın özel yırtık tiplerinde artroskopik menisküs onarımları yapılmakta. Menisküs temizliği sonrası hastalar günlük yaşamına hemen dönebilmekle beraber, menisküs onarımı yapılan hastaların günlük yaşamlarına dönmesi 3 haftaya kadar uzayabilmektedir."