Cinsel aktivenin kalp krizini tetikleyeceği korkusunun, kalp hastalarının hayatlarını gölgeleyebildiğini bildiren Turfan, kalp rahatsızlığı olanların kendisine genellikle "Ne yemeliyim?", " Haftada kaç gün spor yapmalıyım?", "Stresle nasıl başa çıkabilirim?" gibi sorular yönelttiğini, ancak cinsellikle ilgili sorular sormaktan kaçındığını vurguladı. Konuyla ilgili açıklama yapan Turfan, "Çoğu zaman görmezden gelinen bu konu bilgi eksikliğinden, kalp hastalarında cinsel aktivite sırasında ölüm korkusuna neden olabiliyor. Halbuki biraz doktor desteği ve özgüvenle, kalp hastalığı olan birçok kişi cinsel yaşamlarını eksiksiz olarak yaşayabilir" ifadelerini kullandı.
Kalp hastalığı olan bireylerdeki cinsel aktivite ile ilgili ana meselenin, hastanın güvenliği olduğunu hatırlatan Turfan, cinsel aktivitenin fiziksel olarak; iki kat merdiven çıkma, yürüyüş, hafif ev işleri yapmayla eş değer olduğunu; tedavisi doktoru tarafından düzenlenmiş ve şiddetli yakınmaları olmayan bir hastada cinsel aktivite sırasında kalp krizi riskindeki artış son derece mütevazi olduğunu vurguladı.
"STENTTEN BİRKAÇ GÜN SONRASI İLİŞKİYE GİRİLEBİLİR""Kalp krizi geçirdikten bir hafta sonra hafif ve orta dereceli egzersizle şikayeti olmayan hastalar cinsel aktiviteye yeniden başlayabilir. Stent sonrası hastada komplikasyon gelişmediyse ve kalpte tıkalı damar bulunmuyorsa birkaç gün içinde, koroner by pass ameliyatı sonrası göğüs duvarındaki yara yeri tam olarak iyileştiyse altı ile sekiz hafta içinde cinsel aktiviteye dönülebilir. Ancak tüm bunların öncesinde bireyi takip eden doktorun değerlendirilmesi ve onayı gereklidir."
Kalp hastalıklarında kullanılan ilaçların, yakınmaları azalttığı, ömrü uzattığı halde cinsel aktivite için olumsuz etkilere yol açabildiğini kaydeden Turfan, son zamanlarda yapılan çalışmalarla bu etkilerin abartıldığının ortaya çıktığını bildirdi. Turfan, bazı idrar söktürücü ve beta blokör grubu ilaçların bu tip etkileri olabileceğini, doktorun hastaya göre uygun olan tedavi değişikliğini yapması durumunda bu olumsuz etkilerin ortadan kalkacağını vurguladı.
"BİTKİSEL İLAÇLARDAN UZAK DURUN""Erektil disfonksiyon" denen sertleşme sorunu için ise son senelerde kullanımı artan ilaçların stabil kalp hastalarının çoğunda kullanılabileceğini bildiren Turfan, şunları kaydetti:
"Ancak hastanın kalp hastalığıyla yakınmaları şiddetliyse, aldığı ilaçların içinde uzun etkili bir damar gevşetici olan nitratlar bulunuyorsa bu ilaçlar kullanılmamalıdır. Aort kapağında darlığı olanlarla kalbin çıkış yolunda darlık olan "hipertrofik kardiyomyopati" denen kas hastalığında bu tip ilaçların güvenilirliği şüphelidir.
Menapoz sonrası kadınlarda sistemik olarak estrojen-progesteren kombinasyonlarının, kalp damar sağlığı için olumsuz etkileri olabilir. Ancak lokal kullanımda bu etkiler minimaldir. Herhangi bir nedenle içeriği ve aktif madde miktarı bilinmeyen bitkisel destek tabletleri alınmamalıdır. Gerek bunların, gerekse yukarıdaki ilaçların kullanımından önce hasta, mutlaka doktoruyla bilgi alışverişi yapmalıdır."
"CİNSEL İSTEKSİZLİĞİN NEDENİ DEPRESYON OLABİLİR"Turfan, kalp krizi geçiren hastaların neredeyse üçte birinde ortaya çıkan depresyonun cinsel isteksizliğe sebep olabileceğinin altını çizdi. Tedaviye uyum ve doktorla yakın bilgi alışverişi durumunda kalp hastalarının çok büyük oranının, düzenli ve sağlıklı bir cinsel hayata sahip olabildiğini bildiren Turfan, "Sadece ilaçlar değil egzersiz ve sağlıklı beslenme gibi hayat tarzı değişikliklerinin de olumlu katkısı olduğu unutulmamalıdır. Hastanın güvenliği için kendi klinik durumuna uygun yaklaşım oluşturulmalı ve her aşamada doktorundan destek almalıdır" ifadelerini kullandı.
KİMLER CİNSEL AKTİVEDEN UZAK DURMALI?