Akciğer kanseri tüm dünyada en sık görülen ve kansere bağlı ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kanser türüdür. Akciğer kanseri ülkemizde en sık görülen ve ölüme neden olan kanserler arasındadır.
Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığının 2012 yılı verilerine göre, erkeklerde en sık; kadınlarda beşinci sıklıkta görülen kanser türüdür ve her yıl yaklaşık 30,000 yeni akciğer kanseri tanısı konduğu tahmin edilmektedir. Erkeklerde tüm kanserlerin yüzde 21.8'ini, kadınlarda yüzde 4.9'unu oluşturmaktadır. Türkiye'de akciğer kanserine bağlı mortalite verileri değerlendirildiğinde, kanser, kardiyovasküler sistem hastalıklarının ardından en sık ikinci ölüm nedenini oluşturmaktadır.
TEDAVİDE SEÇİLEN MERKEZ ÖNEMLİ
Kanserin tedavisinde seçilen merkezlerin önemli olduğunu söyleyen Türk Tıbbi Onkoloji Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Başak Oyan Uluç, ''Akciğer kanseri tanı ve tedavisi için çok sayıda merkez, branş multidisipliner şekilde beraber çalışması gerekiyor. Bu yüzden 3. basamak merkezler tercih edilmelidir. Birçok branşın bir arada çalıştığı merkezler tercih edilmesi önemlidir. Bu kapsama giren Üniversite Hastaneleri, Eğitim ve Araştırma Hastaneleri bu yeterliliğe sahip" dedi.
''Bu kanserin sebebi %90 sigara!''
Akciğer kanserinin ana sebebinin sigara içmek olduğunu anlatan Uluç, şöyle konuştu:
"Erkekler daha fazla sigara içtiği için kadınlara göre erkelerde daha sık görüyoruz. Bu kanserin sebebi yüzde 90 sigara.
Sigara bırakılırsa bu kanserin görülmesi nadir görülen timörlerin arasına girecek. Akciğer kanseri ve diğer kanserler günümüzde tedavi edilebilir hastalıklar. Özellikle erken evrede tedavi edilebiliniyor. Kemoterapi dışında akıllı ilaçlarımız var, onlar yalnızca kanser hücrelerine saldırdığı için yan etkileri çok az. Hastalar bunu bilmedikleri ve tedavinin hastalıktan daha kötü olduğunu düşündükleri için umut tacirlerinin ellerine düşüyorlar.Onlar yan etkisiz şekilde tedavi edeceklerini söylüyorlar.Bu ürünlerin hiçbiri kanseri tedavi etmiyor. Hastalara vakit kaybettirip hastalığın ilerlemesine sebep oluyorlar'.'
FARKINDALIK ARTIRILMALI
Akciğer kanserinde farkındalığın önemli olduğunu belirten Türk Akciğer Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Rıza Çetingöz, şunları söyledi:
"Halkımızda kanser ölümle eş değer tutuluyor. Bunu yanlış bir bilgi olduğunu izah etmek gerekir. Kanser tedavi edilebilir hastalık. Kronik bir hastalık ama gümüz yöntemleriyle tedavi edilebilinir. Kanserlerin Yüzde 50'si tedavi edilebiliniyor. Bu yüzdende halkımızda olan bu yanlış bilinci ortadan kaldırmak gerekiyor. Günümüzde bilişim teknolojilerinin gelişmesiyle erken tanı alması bu yüzden de cerrahinin uygulanması daha kolay oluyor. Bu bilişim teknolojilerinin radyoterapiye yansımasıyla timörlere kolay odaklanıp başarılı sonuçlara yol açması bizim için son derece önemli.''
Tütün ve tütün ürünleriyle mücadeleye dikkat çeken Türk Toraks Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sedat Altın DA, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tütünle mücadele ile ilgili güzel kanunlar ve çalışmalar sonrasında ülkemizde tütün kullanım oranının yüzde 13 gibi rakam azalma olmuştur. Biz gelecek için umutluyuz. Bu önem devam ederse ülkemizde akciğer kanserinin giderek azalacağı umudumuz var. Sadece sigara değil sigaranın yanı sıra hava kirliliği, pasif içicilik, radon gazı, iş yerinde maruz kaldığımız kimyasallar sigara kadar akciğer kanserinde etkili. Her hastalıkta olduğu gibi erken tanı hayat kurtarıcı oluyor. Hastalığın yüzde 80'i kadar geç evrede teşhis ediyoruz.''
TEDAVİDE YENİ YÖNTEM
Akciğer kanseri üzerine yeni tedavi yöntemi hakkında bilgi veren İmmüno-Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik de, ''Kanserde belli döneme kadar orta sahayı geçemedik, ceza sahasına giremedik. Şimdi ise kemoterapi ve diğer alanlarda önemli gelişmeler oldu. T hücresi bizim vücudumuzda savunma görevi gören ve günde 1 milyon kanser hücresini temizleyen hücredir. Fakat bu T hücresini timör uyutuyordu. Bugün ne değişti? İmmüno-Onkoloji dediğimiz yöntem kanser hücresini daha iyi tanıyacak şekilde yapılan yöntem. Bu yeni bir yöntem, son 1-2 senedir konuşuluyor. Bu yöntem T hücresinin engellendiği yerleri yok ediyor'' diye konuştu.