''Gerekli tedbirler alındığında bulaşmıyor''
Kula Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Aybüke Aslı Ayyıldız, son günlerde gündeme gelen şap hastalığından korunma yolları hakkında bilgiler verdi.
Şap hastalığının daha çok koyun, keçi, sığır, manda gibi çift tırnaklı hayvanlarda görüldüğüne dikkat çeken Dr. Ayyıldız; ağız içinde tırnak, meme ve deri gibi bölgelerde yaraların oluşmasıyla görülen küçük mikroplarla bulaştığını hatırlattı. Gerekli tedbirler alındığı taktirde insanlara bulaşma ihtimalinin bulunmadığına dikkat çeken Ayyıldız, "Şap hastalığından korunmak için başta hayvanlar aşılanmalı ve hayvancılıkla uğraşan kişiler hijyen konusunda bilinçli olmalıdır. Hayvan bakıcıları için en başta yapılması gereken şey bir veteriner hekime danışmaktır. Basit tedbirler alarak hem kendi sağlıklarını hem toplum sağlığını koruyabilirler. Hayvan bakıcıları ahırlarda yıkanması kolay, su geçirmeyen kıyafetler giymeli, ahırdan çıkınca bu kıyafetleri fırça ve deterjan yardımıyla temizlemelidir. Ahırların temizliğinin düzenli olarak yapılması havalandırmanın ve aydınlatmanın yeterliliğinin sağlanması önemlidir" dedi.
''Sağım makinelerle yapılmalı''
Sağımın tercihen temizliği ve bakımı uygun olan makinelerle yapılması gerektiğini belirten Aybüke Aslı Ayyıldız, el ile yapıldığında eldiven kullanılması, sağım öncesi ve sonrası ise dezenfektanla yıkanması gerektiğine dikkat çekti. Çiğ süt ile temastan kesinlikle kaçınılması konusunda uyaran Ayyıldız, şöyle konuştu:
"
Ahırların ve kümeslerin rutin temizliği dışında bir uzman görüşü alınarak nitelikli temizliği yapılmalı gerekirse kireç ile boyanmalıdır. Hayvancılıkla uğraşan kişiler kullanımı zorunlu olan tek kullanımlık bone, eldiven, iş gözlüğü gibi malzemeleri kullanmaktan kaçınmamalıdır. Böylece kişi üzerine sıçrayıp hastalık yapabilecek her türlü salgı, dışkı ve idrardan korunmuş olur. Şap hastalığı insana hayvanlardan deri, salgı, dışkı gibi bilinçsiz temas yoluyla ve çiğ süt içilmesi, çiğ süt kullanılarak yapılan süt ürünlerinin tüketimi gibi yollarla bulaşır.
Şap hastalığına yakalanan kişilerde ateşlenme, yorgunluk; ağız, gırtlak boğazda kesecikler, deride kabarcıklar ya da yara şikayetleriyle ortaya çıkar. Hastalık insandan insana bulaşmaz. Ancak viral bir hastalık olduğundan çok çeşitlidir ve tam bir tedavisi yoktur. Hastalıkla en etkin mücadele alınacak basit fakat etkili tedbirlerle sağlanır."