Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Başaran Gençdoğan, depresyona neden olan etkenler ve tedavi yolları konusunda AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
"Depresyon 'çağın soğuk algınlığı' olarak değerlendirilmeli" ifadesini kullanan Gençdoğan, duygu, düşünce ve davranış bozukluğuna neden olan ve ilişkileri olumsuz yönde etkileyen rahatsızlığın, Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) tespitine göre "ilk beş hastalık" arasına girdiğini söyledi. Depresyonun, 20-30 yıl sonra ise psikolojik hastalıklar arasında ilk 2'de yer almasının beklendiğini bildiren Gençdoğan, hastalığa neden olan faktörlere değindi.
SANAL ALEM YALNIZLAŞTIRIYOR
Bilgisayar başında saatlerce vakit geçirmenin ilişkileri sanal hale getirdiğini belirten Gençdoğan, "Telefonla saatlerce mesajlaşarak iletişim sürdürmek ve yan yana gelindiği zaman da iletişimi sürdürememek insanları yalnızlaştırıyor. Bu durum depresyona neden oluyor. Depresyonun ilacı sosyalleşmedir. Kişi sosyalleştikçe ve sosyal ilişkiler kurdukça depresyon azalacaktır" dedi.
'YAŞAM OLDUĞU GİBİ KABUL EDİLMELİ'
Doç. Dr. Gençdoğan, depresyondan korunmanın en önemli yollarından birisinin de hayatı olduğu gibi kabul etmekten geçtiğini anlattı. Beklentiler ile elde edilenler arasında çoğu zaman farklar olduğunu vurgulayan Gençdoğan, hayatı olduğu gibi kabul etmek gerektiğini söyledi.
Yaşama "Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer" atasözünden hareketle yaklaşılması gerektiğini dile getiren Gençdoğan, şunları kaydetti:
"Bu kabul, depresyona yakalanma riskini azaltır. İnsan sürekli gelişmek, ilerlemek isteyen bir canlıdır. Gerçekçi olmayan beklentiler depresyonu artırabiliyor. Gerçekçi olmak önemlidir. Depresyon bazen fizyolojik rahatsızlıklardan kaynaklanabilir. Öncelikle bunun iyi anlaşılması lazım. Reaktif depresyon ise yaşam olaylarından kaynaklanır. Yaşanan olaylar sonucu kişi depresyona girmektedir. Birisinin kaybı depresyonu tetikleyebilir. Yani yaşamın kendisi aslında depresyonun tetikleyici unsurudur. Endojen depresyonda mutlaka psikiyatrik ilaçlara başvurulur. Ama reaktifse hem farmokolojik hem de psikoterapilerle tedavi edilebilir."