Dekolte bölgesi ve el sorunları nelerdir?
Dekolte bölgesinin cildi incedir, ayrıca travmaya da en açık olan yerlerdir. Dekolte bakımında cildin bu özellikleri ön planda tutulmalıdır. Önleyebileceğimiz tek şey; güneş hasarıdır. Her gün dekolte bölgemize – boyun dahil- yüzümüze sürdüğümüz gibi koruyucu krem sürmeliyiz.
Cildin anti-aginde prensip, kayıpları önlemek ve daha sağlıklı-ışıltılı bir cilde sahip olmaktır. Bu amaçla cilt hücrelerinin rezervlerini korumak, onları doğru yönde uyarmak ve çalışan bu hücrelerin korunmalarını sağlamak gerekir. Gıda takviyeleri, çalışan hücrelerin ihtiyaçlarını karşılamada ilk yapılması gerekenlerdendir. Uyarmak için çeşitli yöntemler vardır. En güvenilir olanları, ışık terapileri, kimyasal peelingler ve vitamin enjeksiyonlarıdır. Öyle ki bu vitamin kokteylleri vitaminlerin ve minerallerin yanı sıra artık büyüme faktörlerini ve kök hücrelerin uyarıcılarını da içermektedir.
Dekolte bölgesinin bakımında önce IPL ile doku renginde homojenlik sağlanabilir. IPL, Intense Pulsed Light isimlerinin baş harflerinden oluşan, isminden anlaşıldığı gibi yoğun bir ışıktır. Öyle ki, lazer kadar etkili ancak yan etkisi lazerden daha az, gerçek bir mucize, tıbbi bir teknoloji, filtrelenmiş olan ışık kristal safir başlık aracılığıyla cilde uygulanır. Damar, leke, fotohasarlı ciltlerde doz ayarları yapılır. 3-4 hafta ara ile 3-4 seans uygulama yapılır. Sonuçta elde edilen, cildin hyaluronik asit seviyesinde artış, yani hücrelerin içinde yaşadığı jöle tabakasında artış, dolayısıyla nem artışı, daha sıkı ve yoğun bir cilttir. Dekolte bölgesinde varsa leke ve damar görünümünde de azalma görülebilir. Ayrıca hücreler uyarıldığı için kollajen ve elastik lif üretimi de sağlanmış olur. Bu özelliği ile IPL, mevcut sorunları gidermenin yanı sıra hücrelere yapılan yatırımsal bir tedavi seçeneği olarak da görülebilir.
IPL uygulamasından 3 gün sonra vitamin enjeksiyonu yapılabilir.
Mezoterapi yöntemi aslında cildin ikinci ve en önemli tabakası olan dermisin tedavisini kasteder. Buraya incecik iğnelerle ve elin ağırlığını da ortadan kaldıran mezoterapi tabancasıyla enjeksiyon yapılmasıdır. Genellikle cildin alışık olduğu ancak besinlerle yeterince alınamayan veya üretim için (kollajen lif) gereken miktarı yediklerimiz ile karşılayamadığımız durumlarda (stres, 30 yaş üstü ) enjekte edilen bu vitamin kokteylleri; aminoasitler, organik silisyum, DMAE ve C vitamini içerir.
Vitamin enjeksiyonu ile eş zamanlı olarak dekolte bölgesine Hyaluronik Asit enjekte edilerek hidrorezerv tedavi uygulanabilir. Hidrorezerv tedavi, ince çizgilerin başladığı 30'lu yaşlarından itibaren, susuz ve kuru ciltlerde, güneşe veya solaryuma bağlı olarak yıpranmış ciltlerde, güneş öncesi ve sonrası nem kazandırmak amaçlı kullanılmaktadır. Özellikle daha hafif olan 12 mg hyaluronik asitle yapılan tedavide boyunda ve dekoltede çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. İlk 3 seansı 3-4 hafta aralarla ve 4.seansı 3-4 ay sonra uygulama ile ciltte gözle görülür bir dirileşme ve canlanma gözlenmektedir. Daha sonraki seanslar 6-8 ay arayla koruma amaçlı olabilmektedir.
Bütün bunlara ek olarak LED terapi, boyun ve dekolte bölgesinin bakımında uyguladığımız çok önemli ve etkili yöntemlerden biridir. LED terapi sayesinde de cildimizi fazla ısıtmadan uyarabiliriz. Buradaki etki mekanizması ise, hem fibroblastları hem de dermisin savunma hücrelerini uyarmasıdır. Haftada 2 veya 3 defa toplam 9 seanslık kür halinde uygulandığı zaman cildin dokusunda sıkılaşma, dolaşımında düzelme ve buna bağlı pembe sağlıklı bir cilt elde edilebilir.
Yılların kendini en çok belli ettiği uzuvlarımızın başında ellerimiz gelmekte. Öyle ki yoğun çalışma temposunun, stresin hatta senelerin getirdiği yorgunluğun izleri ilk ellerimizden okunuyor. Ancak uygulanmaya başlanan el gençleştirme işlemleri ile bu izleri ellerden silmek artık mümkün. Lokal anestezi altında yarım saatte yapılabilen el gençleştirme işlemlerinde üç temel hedef var: kaybolan deri altı yağ dokusunu yerine koymak, cilt kalitesini arttırmak ve lekeleri ortadan kaldırmak. Günümüzde özellikle kadınların favori estetik uygulaması olan ellerde meydana gelen deformasyonları yok edecek cerrahi çözümleri Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel'e sorduk.
El gençleştirme işlemleri nelerdir?
El gençleştirmede amaç el sırtında azalmış olan cilt altı dokusunu yerine koymak, incelmiş ve yıpranmış cildin kalitesini arttırmak ve ciltteki lekeleri ortadan kaldırmaktır. Cilt altını dolgunlaştırmak için el sırtına yağ ve kök hücre enjeksiyonları, hacimlendirici dolgu uygulamaları yapılabilir. Cilt kalitesini arttırmak ve nemlendirmek amacı ile saf hyaluronik asit ile derin nemlendirme, PRP uygulamaları, fibroblast kültürleri ve kök hücre uygulamaları yapılır. Cilt lekeleri kimyasal soyma ya da abrazyon yapılarak ortadan kaldırılır.
El gençleştirme işlemleri kimlere yapılır?
El gençleştirme işlemleri ellerinde yaşlanma belirtileri olan tüm hastalara yapılabilir. Yaşla beraber ellerde oluşan değişiklikler farlılaşır. Örneğin; Cilt altındaki yağ dokusunun kaybına bağlı olarak el sırtındaki cilt bollaşır ve kırışır, damarlar, tendonlar ve kemikler belirginleşir. Ciltte incelme ve yıpranma oluştuğu durumlarda ise cilt kurur, kırışır ve incelir, parşömen kağıdı gibi kolayca yırtılabilecek bir hale gelir. İlerleyen yaşlarda el sırtında yaşlılık lekeleri de denilen kahverengi, kırmızı lekeler oluşur. Bunlar güneş hasarına bağlı oluşur ve bir kısmı deri kanserine dönüşme riski taşır.