Nükleer Tıp'ta tanı yöntemleri nelerdir?
Nükleer Tıp, radyoaktif maddelerin vücuda verilerek organ veya sistemlerin fonksiyonlarının görüntülendiği ve bazı hastalıkların tedavi edildiği bir bilim dalıdır. Radyoaktivite yüzyılı aşkın bir süredir insanlığın yararı için kullanılmaktadır. Hastalıkların tanı ve tedavisinde her geçen gün artan oranda uygulama alanı bulmaktadır. Başka hiçbir yöntemle sağlanamayacak bilgilerin elde edilmesini mümkün kılmakta ve bir çok hastalıkta son derece kolay ve rahat tedavi olanağı sunmaktadır.
Nükleer Tıp uygulamalarında radyoaktif maddeler (radyonüklidler), ilgili organ ya da dokunun fonksiyonuna girecek bazı özel ilaçlarla (farmasötikler) bağlanır ve genellikle damar yolu veya ağız yoluyla insan vücuduna verilir. "Radyofarmasötik" adı verilen bu bileşikler her organ ya da sistem için özeldir. Tanısal olarak kullanıldıklarında, vücutta fonksiyonuna girdikleri organ veya dokudan "gama ışını" yayarak mesaj gönderirler. Bu mesaj radyoaktif maddelerle işaretli molekülün vücut içinde ne zaman, nerede, ne düzeyde, ve ne sürede, bulunduğunu tespit eden "gama kamera" denilen cihazlarla algılanarak görüntüye çevrilir(1). İlgili organın fonksiyonunun değerlendirilmesine olanak sağlar. Bu fonksiyon sayısal olarak da kayıt edilebilmekte ve zaman içinde tekrarlandığında karşılaştırılabilir değerler vermektedir.
Nükleer Tıp'ta tanı yöntemleri nelerdir?
Gama kameralar bir tür fotoğraf makinesi gibidir. Kendileri ışın yaymazlar. Fotoğraf makineleri nasıl doğadaki ışık fotonlarını görüntüye çevirirse, gama kameralar da insan vücudundan gelen gama ışını fotonlarını görüntüye çevirirler. Nükleer Tıpta elde edilen bu fonksiyonel görüntülemeye "sintigrafi" adı verilir; tiroid sintigrafisi, kemik sintigrafisi, böbrek sintigrafisi gibi...
Nükleer Tıpta tedavi amacıyla da radyoaktif maddelerden yararlanılmaktadır. Tedavi amaçlı olarak vücuda verilen radyoaktif maddeler ise "beta ışını" yayarak içine girdikleri tümörleri ya da istenmeyen dokuları harap ederler (En sık tiroid bezinin veya tiroid içindeki nodüllerin çok çalışması ile ortaya çıkan bazı hastalıklarda ve tiroid kanserinin tedavisinde Radyoiyot tedavisi yapılmaktadır.)
Nükleer Tıp uygulamaları,
1. Hastaya zarar ve rahatsızlık vermez (non-invazif'tir).
2. Allerjisi ve yan etkisi yoktur;
3. Çok duyarlı ve amaca özgül yöntemlerdir;
4. Fizyolojik, metabolik ve moleküler düzeyde fonksiyonel bilgi sağlarlar;
5. Bilgiler aynı zamanda sayısaldır, dolayısıyla tekrarlandıklarında birbiri ile kıyaslanabilir (1).
KULLANILAN RADYOAKTİF MADDELERİN ZARARI VAR MIDIR?
Nükleer Tıpta kullanılan radyofarmasötikler, laboratuvarda insan vücuduna verilmek amacıyla özel olarak üretilmiş, düşük radyasyonlu, kısa ömürlü ve vücutta birikim yapmayan radyoaktif maddelerdir. Radyoaktif ilaç fiziksel olarak kendiliğinden yarılanarak azaldığı gibi, idrarla, terle ve bağırsaklar aracılığıyla da vücuttan atılmaktadır (2).
Nükleer Tıpta kullanılan radyoaktif ilaçların yan etkisi ve alerjik etkileri yoktur. Bu maddeler her yaştaki hastada ve çocuklarda, yaşa ve kiloya göre değişen dozlarda güvenle kullanılabilmektedir (3).
Nükleer Tıp uygulamalarında hasta çok düşük düzeyde radyasyon almaktadır. Bu düzey hepimizin sık sık yaptırdığı tomografi görüntülemelerinde alınandan daha düşüktür. Altmış yılı aşkın süredir yapılan çalışmalarda, nükleer tıp uygulamalarından kaynaklanan geçici veya kalıcı radyasyon hasarı saptanmamıştır.
Nükleer Tıp'ta kullanılan başlıca teknolojik ekipmanlar:
* Tek veya çift başlı SPECT yapabilen gama kamera,
* PET/CT,
* Akciğer çalışmaları için technegas sistemi,
* Kemik yoğunluğu ölçümü (DEXA) cihazı,
* Ameliyatlarda kullanılabilen 'gamma probe',
* RIA laboratuvarı
NÜKLEER TIPTA NEDEN RANDEVU VERİLİR?
Nükleer Tıpta hemen hemen her görüntüleme ve tedavi için bir önhazırlık gerekmektedir. Kimi tetkikler için aç gelmek gerekmekte, kimisi için bazı ilaçların birkaç gün öncesinden kesilmesi ya da kullanılması gerekmektedir. Tetkikler için ilgili fonksiyonu etkileyebilecek bazı faktörler ortadan kaldırılırken, bazı faktörlerin de görüntüleme öncesinde veya sırasında normalden daha etkin şekilde ortaya çıkarılması gerekmektedir. Hastalar, ilgili tetkik için yapması gereken önhazırlık konusunda uyarılır ve uygun zaman için randevu verilerek bilgilendirilir. Tüm bu nedenlerle mümkün olduğunca hastanın bizzat kendisinin nükleer tıp kliniğine gelerek randevu alması önemlidir.
TETKİK İSTEM FORMU İLE GELMEK VE TÜM ÖNCEKİ TETKİK VE FİLMLERİNİ BERABERİNDE GETİRMEK NEDEN GEREKLİDİR?
Hastalar kendileri sintigrafik tetkik istemiyle kliniğimize başvurmazlar. İlgili hekim muayenesinden sonra, genellikle hekimin önerisiyle Nükleer Tıp tetkiki veya tedavisi yapılmaktadır.
Nükleer Tıp yöntemleri amaca özgül yöntemlerdir. Bu nedenle tetkik isteminde bulunan hekimin hedeflediği sorgulamanın ne olduğunu ayrıntılı yazması tetkikten beklenen yararı artırır.
Sintigrafik tetkikler fonksiyonel bir sorgulama sağlarlar. Hastanın tüm önceki filmleri, son klinik ve biyokimyasal verileri sintigrafik değerlendirmede etkili olmaktadır. Bu nedenle hastanın kliniğimize gelirken hastalığı ile ilgili önceden yapılmış tüm tetkik ve filmlerini beraberinde getirmesi daha doğru bir değerlendirme için gereklidir.
NÜKLEER TIP TETKİKLERİ NE KADAR SÜRMEKTEDİR?
Nükleer tıp tetkikleri ilgili fonksiyonun değerlendirilmesine olanak sağlayacak şekilde değişen sürelerde sonlanmaktadır. Bazı tetkiklerde ilaç enjeksiyonu ile eşzamanlı olarak görüntüleme başlatılır (dinamik böbrek sintigrafisi), bazılarında ise enjeksiyondan sonra görüntüleme için belli bir süre geçmesi gerekmektedir (tiroid sintigrafisi "10 dk", paratiroid sintigrafisi "20 dk", kemik sintigrafisi "2-4 saat", beyin sintigrafisi "30-60 dk", kalp sintigrafisi "30-60 dk" gibi..) Kalp sintigrafisi gibi bazı tetkikler tüm gün sürebilmektedir. Daha uzun fonksiyon değerlendirmesi gerektiren hepatobiliyer sintigrafi gibi bazı tetkiklerde ise ertesi gün de görüntüleme yapılmaktadır. Bunlar hastaya önceden bildirilmektedir.
Klinik Nükleer Tıp uygulamaları genel olarak üçe ayrılır(3):
1. Radyonüklid Tedavi: En sık hipertiroidi (zehirli guatr) tedavisinde ve tiroid kanserlerinin tedavisinde (Radyoaktif iyot: I-131 ile) yapılmaktadır. Ayrıca artrit tedavisinde (sinovektomi amacıyla), diğer yöntemlere yanıt vermeyen lenfoma olgularında, kemik metastazlarında ağrının ortadan kaldırılmasında radyonüklid tedavi uygulanmakta ve başarılı sonuçlar alınmaktadır.
2. Görüntüsüz Tanı Uygulamaları: Vücut içerisindeki belirli bir hedefe yöneltilmiş radyoaktif maddeler kullanılarak, bu maddelerin vücut dışından sayılması ile uygulanır. Örneğin; meme kanseri, paratiroid adenomu ya da tiroid kanseri gibi ameliyatlar sırasında vücutta göz ile bulunması zor olan dokunun, radyoaktif madde varlığını ölçebilen cihazlar yardımıyla saptanması ve cerraha yol gösterilmesi uygulamaları (gama prob uygulamaları) son yıllarda oldukça yaygın hale gelmiştir.
3. Görüntülü Tanı Uygulamaları: Nükleer tıp kliniklerinde en sık yapılan uygulama budur. Kullanılan radyoaktif madde ve görüntüleme aygıtının özelliklerine göre üçe ayrılmaktadır:
a) Planar Görüntü: Çok uygulanan tiroid sintigrafisi, böbrek sintigrafisi, tüm vücut kemik sintigrafisi gibi tetkikler bu tür görüntülemeye örnektir. Planar görüntülemede iki boyutlu görüntü alınması sözkonusudur.
b)SPECT (Single Photon Emission Computed Tomography) : Gama kameranın bir organın etrafında dönerek, organ içerisindeki radyoaktif madde dağılımını üç boyutlu (tomografik) olarak görüntülemesidir. Günümüzde çok sık olarak uygulanan myokard perfüzyon SPECT (kalp sintigrafisi), beyin perfüzyon SPECT bu tip çalışmalardır.
c) PET (Positron Emission Tomography) : Pozitron ışıması yapan radyoaktif moleküller ve özel görüntüleme aygıtları ile yapılan tomografik görüntüleme yöntemine verilen isimdir. Günümüzde radyoaktif şekerin (18FDG) vücuda verilmesinden sonra, dağılımının görüntülenmesi en sık yapılan uygulamadır. Kanser dokularının gösterilmesinde halen mevcut en duyarlı yöntem olduğu bilinmektedir.
Hem SPECT görüntüleme, hem de PET görüntüleme GATED metodu ile gerçekleştirilebilir. GATED, kalbin her iki atımı arasının 8, 16 ya da 32 ' ye bölünerek haraketli görüntü elde edilebilen bir yöntemdir. Böylece kalp duvar haraketlerinin ve kalınlaşmasının izlenebilmesi mümkün olabilmektedir.
BAZI KLİNİK NÜKLEER TIP UYGULAMALARI :
Endokrinolojik Hastalıklarda:
• Guatr/nodül değerlendirmesi (Tiroid Sintigrafisi, Tc-99m perteknetat ile)
• Zehirli guatr (Hipertiroidi) tedavisi, (Radyoaktif İyot Tedavisi, I-131 ile)
• Tiroid kanseri tedavisi (Radyoaktif İyot Tedavisi, I-131 ile)
• Paratiroid bez(ler)i büyümesinin tanısı (Paratiroid Sintigrafisi)
• Metabolik kemik hastalıklarının tespiti (Kemik Sintigrafisi)
Kalp Hastalıklarında (Myokard Perfüzyon Sintigrafisi, SPECT veya PET, GATED)
• Kalp damarlarında tıkanmaya işaret eden "koroner arter hastalığı" tanısı ve kalp krizi geçirme olasılığı bulunanların önceden tespiti.
• Damar açma girişiminden (bypass PTCA, balon) yarar görecek hastaların seçimi.
• Damar açma girişimi (Bypass, PTCA, balon) sonrası etkinliğinin değerlendirilmesi.
• Başka sebeplerle ameliyat olacak hastaların kalp riski açısından değerlendirilmesi
• Enzim değişiklikleri olmadan önce enfarktüs tanısı ve yerinin tespiti, takibi
• Enfarktüs alanı ve çevresindeki kalp kasının canlılığının belirlenmesi (Viabilite)
Böbrek Hastalıklarında
• İdrar yolu darlıklarının tanısı (Dinamik Böbrek Sintigrafisi diğer adıyla Diüretik Renogram; DTPA, MAG3 veya EC ile)
• Böbrek damarı darlığına bağlı yüksek tansiyon tanısı(Kaptoprilli Renogram)
• Her iki böbreğin toplam fonksiyona katkısının araştırılması
• Nakil (transplant) böbreğin değerlendirilmesi (Dinamik Böbrek Sintigrafisi)
• Böbrek iltihaplanması (piyelonefrit) tanısı (DMSA Böbrek Sintigrafisi)
• Böbrekte hasarlanma (skar dokusu) tanısı (DMSA Böbrek Sintigrafisi)
• İdrar kesesinden böbreklere kaçak tanısı (Radyonüklid sistoüretrogram diğer adıyla Vezikoüreteral reflü sintigrafisi).
Onkolojik hastalıklarda
• Bir kitlede iyi huylu/kötü huylu ayrımı veya tümor yeri tespiti (MIBI ile Tümör Tarama Sintigrafisi, PET/CT)
• Tümor evrelendirmesi (Kemik Sintigrafisi, PET/CT)
• Metastazların yerlerinin tespiti (Kemik Sintigrafisi, PET/CT)
• Tedaviye cevabın değerlendirilmesi (PET/CT)
• Meme tümörlerinin kötü huylu olup olmadığının tespiti (Sintimamografi)
• Bekçi lenf durağının tespiti (Sentinel Lenf Nodu Sintigrafisi)
• Bazı lenfoma tiplerinde (Non Hodgkin Lenfomada) Y-90 Zevalin tedavisi,
• Feokromasitoma'da ve Nöroblastoma'da tanı ve tedavi (MIBG ile)
• Kemik metastazlarında ağrının dindirilmesi (Sm-153, Sr-89, Rhenium-186)
• Karaciğer tümörlerinde embolizasyon (İntraarteriyel Radyonüklid tedavi)
• Somatostatin Reseptör Tedavisi (In-111 Ostreotide ile)
Ortopedik hastalıklarda (Kemik Sintigrafisi, HDP veya MDP ile)
• Gizli kemik yaralanmasının tespiti , spor yaralanmaları
• Kemik iltihabı (Osteomiyelit) tanısı
• Eklem hastalıkları tanısı ve yaygınlığının saptanması
• Kemik lezyonlarının karakter tespiti (iyi huylu/kötü huylu)
• Kemik tümörlerinde biyopsi yerinin tespiti
• Kemik tümörlerinde metastaz ya da atlamalı "skip" metastaz varlığının tespiti.
• Avasküler nekroz, refleks sempatik distrofi gibi hastalıkların tayini
• Enflamatuar eklem hastalıklarında (Romatoid artrit gibi) veya Hemofiliye bağlı eklem hastalığında Y-90 ile tedavi (Radyonüklid Sinoviyektomi)
Akciğer Hastalıklarında (Akciğer Ventilasyon/Perfüzyon Sintigrafisi)
• Akciğer embolisi tanısı (perfüzyon MAA ile, inhalasyon DTPA ile)
• Akciğer operasyonu sonrası akciğer solunum fonksiyonunun öngörülmesi
• Nakledilen akciğerin değerlendirilmesi
• Akciğer gaz atılımının değerlendirilmesi (DTPA ile inhalasyon sintigrafisi)
Nörolojik hastalıklarda (Beyin Perfüzyon SPECT)
• Felç tanısı (erken safhada)
• Alzheimer hastalığı tanısı
• Karotis damarı ameliyatından önce değerlendirme
• Epilepsi odağı yerinin tespiti
• Kafa travması sonrası durum tespiti
Gastrointestinal Sistem Hastalıklarında
• Mideden yutak borusuna kaçak tanısı (Gastroözefajiyal reflü sintigrafisi)
• Üre nefes testi (Midede Helicobacter Pylori adlı mikrobun dolaylı tanısı)
• Safra yollarının tıkanıklık ya da doğuştan yokluğunun tanısı (Hepatobilier Sintigrafi, HIDA ile).
• Karaciğer-Dalak sintigrafisi (Tin-colloid, Sülfür-colloid ile)
• Meckel sintigrafisi (Tc-99m perteknetat ile)
• Tükrük bezi sintigrafisi (Tükrük salgısı atılımının değerlendirilmesi için)
Diğer Uygulamalar
• Ağrılı testis hastalıklarının ayırıcı tanısı (Testis Sintigrafisi, Tc-99m )
• Lenf yollarında tıkanıklık tespiti (Lenfosintigrafi, tin-colloid, sülfür-colloid ile)
• Kemik iliği sintigrafisi (Tin-colloid, Sülfür-colloid ile)
• Lökosit işaretli sintigrafi (Vücutta iltihabi alan tespiti için)
• Dakriosintigrafi (Gözyaşı kanalının değerlendirilmesi için)