Kanserde yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemleri cerrahi, radyoterapi ve kemoterapidir. Daha az sıklıkla hormon tedavileri, biyolojik tedavi yöntemleri ve hedefe yönelik tedaviler kullanılır.
Bu tedavi yöntemleri tek başına veya birlikte uygulanmaktadır.
İlk uygulanan tedavi genellikle birinci basamak tedavi olarak bilinmektedir.
Kanser tedavisi ve erken tanı nasıl yapılır?
Birinci basamak tedavinin arkasından verilen tedavi adjuvan tedavi olarak adlandırılır. Cerrahi tedaviden sonra uygulanan kemoterapi adjuvan tedavidir. İlk basamak tedaviden önce uygulanan tedavide neoadjuvan tedavidir.
Örneğin cerrahi tedavi öncesi uygulanan hormonoterapi neoadjuvan tedavidir.
Pek çok deneysel tedavi yöntemi klinik çalışmalarla test edilmektedir.
Kanser tedavisi giderek daha çok özel uzmanlık gerektirir hale gelmektedir, tedavi genellikle medikal onkoloji uzmanı tarafından yönlendirilen bir ekiple yürütülmektedir.
Tedaviye başlamadan önce tedavinin hedeflerini, ne kadar süreceğini ve potansiyel yan etkilerini bilmek isteyeceksiniz.
Kanser tedavisinde önemli bir noktada hastalar ve hasta yakınlarının, doktorları ve onların önerdikleri tedavi konusunda kendilerini rahat hissetmeleridir.
- Kanser Tedavisinde Radyasyon
- Kemoterapi
- Cerrahi Tedavi
- Hormonal Tedavi
- Biyolojik Tedavi
- Alternatif Tedavi Yöntemleri
- Evreleme
- Kanser Tedavisinde Radyasyon
Kanser Tedavisinde Radyasyon
Bugün için kanser tedavisinde etkili olan ana yöntemler; cerrahi, kemoterapi, ve radyasyon tedavisidir. Radyasyon tedavisi kanserli hastalara, Wilhelm Conrad Röntgen'in 1895'de X ışınını keşfinden hemen sonra uygulanmaya başlamıştır.
Günümüze dek fizik ve bilgisayar teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak gelişmiş ve son yıllarda modern radyasyon tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Ülkemizdeki radyasyon tedavi birimleri de bu teknolojik gelişmelere paralel olarak kendilerini ve tedavi ünitelerini geliştirmiş ve geliştirmektedir.
Radyasyon tedavisi, Radyasyon Onkolojisi Kliniklerinde kanserli hastalarda tek yöntem olarak uygulanabildiği gibi, cerrahi ve kemoterapi ile beraber aynı anda ya da ardışık olarak uygulanabilir. Tüm kanserli hastaların %52'sine tedavinin bir aşamasında radyasyon tedavisi uygulanmaktadır.
Radyasyon tedavisi veya daha bilinen adıyla radyoterapi, hastanın Radyasyon Onkolojisi uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve uygulanmasına karar verilmesiyle başlar. Simulasyon işlemi sonrası radyasyon konusunda yetişmiş Fizik mühendislerinin de katılımıyla planlama ve fizik hesapları yapılır. Uygulama uzman doktor ve fizik mühendislerinin kontrol ve gözetiminde radyasyon teknikerleri tarafından yapılır.
Radyoterapide iyonizan radyasyon kullanılır. Amacı kanserli hücreleri yok etmek ve tümörü küçültmek olarak özetlenebilir. Radyasyondan etkilenebilecek normal dokuların minimum düzeyde olmasını sağlamak, planlamanın temel amaçlarından biridir.
Radyoterapi sık olarak eksternal (harici) ve internal (dahili) olarak uygulanabilmektedir. Bazı hastalıklarda nadir olarak sistemik radyasyon da uygulanabilir. Harici radyoterapi en sık kullanılan radyoterapi şekli olup, hastalıklı bölgeye radyasyon ışın kaynağı bir makine yardımıyla dışarıdan verilmektedir. İnternal radyoterapide radyoaktif madde vücuda belli bir süre için yerleştirilerek uygulanmaktadır. Sistemik radyasyon tedavisinde de radyoaktif madde hastaya damardan ya da ağızdan hap şeklinde verilmektedir. İnternal tedavi ve sistemik radyasyon tedavisi için belli bir süre hastanede yatmak gerekebilmektedir.
Kamoterapi
- Kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek veya bu hücrelerin büyümesini kontrol altına almak için antikanser ilaçlar kullanılarak yapılan tedavidir.
- Kanser tedavisinde tek başına veya cerrahi ve radyoterapi ile birlikte uygulanabilir.
- Kanser tedavisinde kemoterapinin amacı hastalığın tipine ve yaygınlığına göre değişmektedir.
Kemoterapi uygulamadaki amaçlar:
Hastalığı tedavi etmek
- Kanser hücrelerinin çoğalmasını önleyip, yayılmasını yavaşlatarak hastalığın kontrol altına alınmasını sağlamak
- Hastalığa bağlı şikayet ve belirtileri ortadan kaldırarak kişinin yaşam kalitesini artırmak
- Cerrahi veya radyoterapi sonrası uygulandığında hastalık nüksünü azaltmak
- Cerrahi veya radyoterapi öncesi uygulanarak yapılacak lokal tedavileri kolaylaştırmak.
Cerrahi Tedavi
Cerrahi, kanserli dokunun vücuttan çıkartılmasıdır. Pek çok kanserde cerrahi tedavi uygulanan ilk yöntemdir ve bazı kanserlerde cerrahi tedavi ile şifa sağlanabilir. Cerrahi aynı zamanda tanının doğrulanması(biyopsi), evreleme, yan etkilerin ve ağrının azaltılmasında kullanılan bir tedavi yöntemidir.
Kanserde bazı cerrahiler günübirlik özel klinik veya doktor ofislerinde, çoğu da hastanelerde uygulanmaktadır.
Cerrahi tedavinin yan etkileri, cerrahinin tipine ve hastanın tedavi öncesi genel sağlık durumuna bağlıdır.
En sık görülen yan etki, hastaların pek çoğunda kolaylıkla tedavi edilebilen ağrıdır.
Evreleme
Evreleme kanserin nerede (yerleştiğinin), nerelere yayıldığının ya da vücutta diğer organların etkilenip etkilenmediğinin tanımlanmasıdır.
Doktorlar kanserin evresini tanımlamak için tanı metodlarını kullanılırlar, bu nedenle tüm testler yapılmadan evreleme tamamlanmaz. Evrenin bilinmesi, hasta için en uygun olan tedavi metodunun seçilmesi ve hastalığın seyrinin tahmin edilmesinde doktora yardımcıdır. Farklı tip kanserler için farklı evre tanımlamaları vardır.
Günümüzdeki çeşitli evreleme sistemlerinden en yaygın olarak kullanılanı AJCC (Amerikan Kanser Komitesi) tarafından hazırlanmış TNM evreleme sistemidir.
- TNM T(tümör), N(nod=lenf nodu) ve M(metastaz) kısaltmasıdır.
- Doktorlarınız kanserin evresini belirlemek için üç faktöre bakarlar.
- İlk tümörün büyüklüğü nedir ve nerede yerleşmiştir?(Tümör, T)
- Tümör lenf nodlarına yayılmış mıdır?(Nod=N)
- Kanser vücudun diğer bölgelerine yayılmışmıdır(metastaz yapmış mıdır)?(M=metastaz)
- T, N,M sonuçları birleştirilerek kanserin evresi belirlenir. Evre Romen rakamlarıyla 1'den 4'e (I, II,III, IV) kadar yazılır.
- Evre 0 kanser teşhisi konduğunda, kanser başladığı yerde sınırlıdır ve çevre dokulara yayılmamış anlamına gelmektedir. Evre 0 kanser, karsinoma in situ olarak da adlandırılmaktadır.
- Örneğin memenin duktal karsinoma insitusunda (DCIS) meme kanseri memenin kanalları dışına yayılmamıştır.
- Düşük evredeki kanser daha iyi bir klinik seyirle birliktedir, ancak evreleme bir kişinin kanserle ne kadar uzun süre yaşayacağının tahmini için kullanılmamaktadır.
Hormonal Tedavi
Prostat kanseri ve meme kanseri gibi bazı kanserler vücutta hormon olarak adandırılan bazı maddelerin varlığında büyüyüp gelişirler. Hormonal tedavi vücuttaki hormon miktarını değiştirerek meme, prostat kanseri ve üreme sistemi kanserlerinin tedavisinde kullanılır. Örneğin tamoksifen vücuttaki östrojen miktarını azaltır ve hormona duyarlı meme kanserinin tedavisinde kullanılır.
Hormonal tedavinin de potansiyel yan etkileri vardır, genellikle tedavinin tamamlanmasıyla ortadan kalkar. Yan etkiler kullanılan ilaca bağlıdır ve erkek ve kadında değişiklik gösterir.
Kanserde Erken Teşhisin Önemi
Türkiye'de her yıl yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi konuluyor. Hayatın her alanında var olan kanserojen maddeler; insanları ister istemez korkutuyor ve tedbirli yaşamaya yöneltiyor. Ancak unutulmamalıdır ki, kanser; erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Kanserde erken tanı, yaşam kalitesi ve süresinin artması açısından önem taşıyor. Bu hastalığı yenmenin yolu ise onu tanımak ve doğru tedavi stratejisini belirlemekten geçiyor.