Koroner arterler kalbin etrafını çevreleyerek kalbin beslenmesini sağlayan atardamarlardır. Beslenme bozukluğu, aşırı yemek yeme, yağlı beslenme, hareketsiz bir yaşam sürme gibi nedenlerden dolayı yediğimiz yiyeceklerin yan maddeleri damarlarda birikir. Damar duvarı elastik yani genişleyebilen bir yapıdadır. Bazen damardaki kan miktarı artar fakat bu bize basınç artışı olarak dönmez. Örneğin, tuzlu bir şeyler yediğimizde dengeyi sağlamak için vücudumuz su tutar. Fakat kan basıncı (tansiyon) hemen artmaz. Çünkü damar esnemiştir ve artmış kan miktarını dengelemiştir.
Öyleyse sorun nedir ve nerededir? Sorun bu damarların yapısının bozulmasıdır. Yani beslenme alışkanlığının bozuk olmasıdır. Belli bir yaşa gelince bu biriken yan maddelerden dolayı damar duvarındaki kaslar görevlerini yerine getiremez. Yani esneyemez. Zamanla damar tıkanır ya da daralır. Kalbe yeterince kan ve oksijen gitmez. Bu durumda koroner arter hastalığı dediğimiz sorun ortaya çıkar. Nedeni damar sertliğidir (ateroskleroz).
Kimler risk altında?
Bu hastalığa ait bulgular her yaşta görülebilir. Fakat yaşlılarda, özellikle erkeklerde 60, kadınlarda 70 yaşından sonra en fazla görülür. Yaş, bu hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir faktördür. Genelde 50 yaşından sonra ortaya çıkan bu hastalık erkeklerde kadınlara nazaran biraz daha fazla görülür. Kadınlarda salgılanan östrojen hormonu bu hastalıktan koruyan önemli bir faktördür. Ama menopoz döneminden sonra bu hormonun miktarı azalacağı için koroner arter hastalığı riski artmaktadır.
Sigara bir çok hastalıkta olduğu gibi bu hastalığın oluşmasında da etken bir faktördür. Kalbin beslenmesini bozar. Düzensiz ve aşırı yağlı beslenen kişilerde kolesterol seviyesi yükselir. Tansiyon (kan basıncı) artar. Şeker hastası olanlar dikkat etmelidir. Alkol kullanımı da yakalanma riskini arttırır. Ayrıca stresli bir yaşam sürenler, spor yapmayanlar, hareketsiz bir yaşam tarzı seçenler risk altındadır.
Şüphesiz genetik faktörler koroner damar sertliğinin oluşmasında önemli bir etkendir. Bu hastalığa ait risk faktörleri (kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı) kalıtsal olarak diğer aile bireylerine geçmektedir.