Ağız hijyeni eksikliği ağız içinde çıkan yaraların başlıca nedenidir ancak stres, hormonal değişimler, genetik, bazı gıdalar ve sigara kullanımı ile vitamin eksiklikleri de bu yaraların nedenleri arasında gösterilmektedir. Ağız içi yaraları tedavisinde bazı bitkileri kullanabilirsiniz fakat tekrarlayan ve yayılma eğilimde olan yaralar için öncelikle bir doktora görünmelisiniz.
Ağız İçi Yaraları Nedenleri
B12 Vitamini Eksikliği: Ağızda çıkan yaralar B12 vitamini eksikliğinin belirtisi olabilir. B12 eksikliğinin diğer belirtileri nefes darlığı ve halsizliktir.
Demir Eksikliği: Kanda yeterli miktarda kırmızı kan hücresi olmaması durumu olan demir eksikliği ağız içinde yaralar çıkmasına neden olabilir. Demir eksikliğinin diğer belirtileri enerji eksikliği, kronik yorgunluk ve baş dönmesidir.
Çölyak Hastalığı: Glüten intoleransı olarak da bilinen çölyak hastalığı küçük bağırsakta iltihaba yol açar. Ağız yaraları bu rahatsızlığın karakteristik belirtileri arasındadır.
Chron Hastalığı: Mide ve ağız içinde ülserlere neden olan Chron hastalığı tekrarlayan ağız yaralarına yol açabilir.
Gıdalar: Bazı gıdaların bazı kişilerde ağız yaralarına neden olduğu bilinmektedir. Bu gıdalar arasında çikolata, kahve, fıstık, çilek, peynir, domates ve beyaz unu sayabiliriz.
Genetik: Düzenli olarak ağız yaralarından şikayet eden insanları yaklaşık %40'ının ailesinde de bu tip yaraların görüldüğü belirlenmiştir.
Hormon Değişiklikleri: Bazı kadınlarda adet döneminde hormonal dalgalanmalara bağlı olarak ağız yaraları görülebilmektedir.
Stres ve Kaygı: Stresin ve kaygının arttığı dönemlerde ağız içinde ve dil üstünde yaralar oluşabilir.
Sigara: Sigaranın vücutta neden olduğu kimyasal değişimler ağız yaralarına yol açabilir. Ayrıca sigarayı bıraktıktan sonra bir süre geçici yaralar görülebilir.
İlaçlar: Aspirin, ibuprofen gibi ağrı kesiciler, beta blokerlar ve anjin tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar ağız yaralarına yol açabilmektedir.
Ağız Yaralarına İyi Gelen Bitkiler
Muayene sonrası doktorunuz bu yaralar için özel bir gargara suyu, antibiyotik tedavisi önerebilir. Bu profesyonel tedavi yöntemleri dışında yaraların daha kısa sürede geçmesi için aşağıdaki bitkilerden yardım alabilirsiniz.
Çay: Tannik asit (tanen) bakımından zengin olan çay bakteri, virüs, alerji veya mantar nedeniyle oluşan ağız yaralarına iyi gelir. Kullanılmış çay poşetini biraz soğuttuktan sonra yaranın bulunduğu bölgeye koyun ve 15-20 dakika bekletin. Aynı şekilde tanen içeren ayı üzümü, okaliptüs, adaçayı, ahududu, nane ve meyan kökü çaylarını da kullanabilirsiniz.
Ülser Otu: Latince adı "coptis groenkandica" olan ülser otu adından da anlaşılacağı üzere ağız içi ülserleri için oldukça etkili bir bitkidir. Bitki geleneksel olarak ağız yaralarının tedavisinde kullanıldığı için bu adı almıştır. Ülkemizde pek yaygın değildir bu nedenle her aktarda bulmak mümkün olmayabilir ancak bulursanız bu otla çay hazırlayabilirsiniz.
Altınmühür: Kanamayı azaltan ve antiseptik özelliği bulunan altınmühür bitkisi ağız yaralarının tedavisinde kullanılmaktadır. Altınmühür çayı hazırlamak için çeyrek litre suya 2 çay kaşığı altınmühür atarak karıştırın ve 10 dakika kadar demleyin. Daha sonra çayı soğutarak gün içinde gargara suyu olarak kullanabilirsiniz.
Meyan Kökü: Meyan kökü kullanarak hazırlanan ağız gargarası yaraların iyileşme sürecini önemli oranda hızlandırır. Meyan kökünün bu etkisi yaralara iyi gelen tannik asit ve glisirrettinik asit bakımından zengin olmasından ileri gelmektedir.
Adaçayı: Ağız ve boğaz yaralarına iyi gelen adaçayını ağız gargarası olarak kullanabilirsiniz.
Sonuç olarak ağız yaralarının tedavisinde en etkili yöntemin bulunabilmesi için bu yaraların nedeninin belirlenmesi gerekmektedir. Virüs, alerji veya bakteri nedeniyle oluşan yaraların tedavisinde farklı yöntemler izlenebilir. Örneğin gıda alerjisi nedeniyle görülen yaraların tedavisi için öncelikle bu tip gıdaların tüketimi durdurulmalıdır. Oluşan yaraların iyileşme sürecini hızlandırmak için yukarıdaki bitkilerden yardım alabilirsiniz. Yine bu süreçte ağız hijyeni önemli bir rol oynamaktadır.