Kök hücre günümüzde nerelerde kullanılıyor?
Kozmetik ve estetik cerrahi, ortopedi, dermatoloji ve kan hastalıklarının tedavisinde kullanılıyor. Kök hücre tedavisinden umut bekleyen, tedavisi mümkün olmayan hastalıklar da var. Merkezi sinir sistemini ilgilendiren omurilik hasarı, ALS, MS, Parkinson ve beyin felci gibi nöro-dejeneratif hastalıklar, dejeneratif kas hastalıkları, otoimmun hastalıklar ve genetik tabanlı olmayan işitme ve görme kayıplarına neden olan sağlık sorunları ve hatta organ yetmezliklerini bu gruba dahil edebiliriz. Bu tür sağlık sorunlarına sahip hastaların tamamı, kök hücre esaslı onaylanmış tedavi protokolünü bekliyor.
İKİ ŞEKİLDE UYGULANIYOR
Kök hücre nasıl uygulanıyor?
Uygulamalardan ilki; ilgili dokunun (çoğunlukla kemik iliği ve göbek yağı dokusu) hastadan alınıp işlemden geçtikten sonra tekrar hastaya nakil edildiği yöntem. Bu uygulama saf kök hücre değil. Burada yüzde 5 oranında kök hücre mevcut. Plastik cerrahi ile göbek yağından liposuction yöntemi ile yapılıyor. İkinci uygulama ise, bir doku ya da organdan kök hücrelerin ayrıştırılarak, laboratuvarda çoğaltılması esasına dayanıyor. Bu aşamada hastanın milyonlarca kök hücresi laboratuvarda üretilebiliyor.
ÖZEL LABORATUVAR GEREK
Bunun için özel bir üretim merkezi gerekiyor mu, yoksa bütün laboratuvarlarda yapılabilir mi?
Üretim her laboratuvarda yapılamaz. Sadece Sağlık Bakanlığı tarafından üretim izni verilmiş ve uluslararası standartta kök hücre üretim yetkisine sahip 'İyi Üretim Koşulları' yani GMP sertifikasına sahip laboratuvarlarda yapılabilir. Günümüzde onaylanmış ve kabul görmüş kök hücre esaslı hücresel tedaviler; plastik cerrahi, ortopedi ve dermatoloji alanlarında uygulanıyor. Bununla birlikte, klinik deneme ya da araştırma aşamasında olan omurilik hasarını da içeren nöro-dejeneratif hastalıklarda, kas hastalıklarında ve ölmüş kalp dokusunu yeniden yeşertmek için kullanılıyor.
Kök hücre kimden alınıyorsa ona mı uygulanır?
Geleneksel olarak kimden alınıyorsa ona uygulanıyor. Fakat günümüzde klinikte yaygın olarak kullanım alanı olan, mezenkimal kök hücre olarak adlandırdığımız kök hücreler başka kişilerde de kullanılabiliyor. Yani bir başkasının kemik iliğinden, yağ dokusundan ya da saç veya diş pulpasından elde edilen kök hücreler bir başkasına nakledildiğinde, alıcının bağışıklık sistemi hücreleri onları yabancı olarak algılamıyor. Çünkü bu nakledilen hücrelerin yabancı olarak algılanmasını sağlayan reseptörleri doğal olarak taşımamaktadırlar. Dolayısıyla, başkasından nakledilen hücreler aynı sizin kök hücrenizmiş gibi işlev görebiliyor. Buna 'allojenik nakil' deniyor.
KANSERDE KİŞİYE ÖZGÜ YAKLAŞIM
İnsanlar moleküler açıdan birbirinden farklıdır. Bu nedenle tedavilerinin de farklılık göstermesi başarısını artırır. Kanser tedavisi kişiye özgü olmalıdır. Çünkü başta kanser tedavisi olmak üzere birçok hastalığın tedavi süreci, hastaların moleküler/genetik yapılarının farklılıklarına göre değişir. Bu farklılıkların tespiti ve tedavinin buna göre yönlendirilmesi gerekir. Özellikle kanser tedavisinde kemoterapiye duyarsız ilaçlarla gerçekleştirilecek tedavilerin başarısızlığı, hasta sağkalım oranlarıyla doğrudan ilişkilidir. Hastaya özgü olmayan ve yanıt vermeyen tedavilere bağlı gelişebilecek komplikasyonların tedavisi için harcanacak çabaları da göz önünde bulundurmak gerekir. Bazı durumlarda da tedavi sürecinde hasta son derece pahalı ve geri ödemesi olmayan bir ilaca dirençli olabilir. Oysa aynı hastanın çok ucuz bir ilaçla hem başarılı, hem de daha ekonomik bir şekilde tedavisi mümkün olabilir.
KÖK HÜCRE HANGİ ALANLARDA KULLANILIYOR?
Yanık :
Ağır yanık, 3. dereceden yanık estetik cerrahinin karşılaştığı en zorlu durumlardan biri. Kronik yanık dokularının yerine hastanın sağlıklı bir görünüme kavuşmasını sağlamak için yenileyici hücre uygulamaları yapılıyor.
Diyabetik ayak yaraları :
Diyabetlilerin yüzde 25'inde görülen diyabetik ayak yaraları, parmak ya da ayak kesilmesi ile sonuçlanabiliyor. Yara tedavisinde, cerrahi bölgeye uygulanan yenileyici hücreler sayesinde diyabetik ayak yarasının tedavisi mümkün hale geliyor.
İskemik ekstremite problemleri :
Bu hastalıkta medikal olarak ilaç, ozon ya da yüksek basınçlı tedaviler uygulanıyor. Cerrahi müdahalede ise son çare olarak damar tıkanıklığı olan bölgenin ya da sempatik sinirlerin kesilmesi işlemi uygulanabiliyor. Ancak bu yöntemler yerine yenileyici hücre uygulamaları, yaranın kapanması ve dolaşımın yeniden sağlanması için yeni ve etkili bir yöntem olarak ortaya çıkıyor.
Ortopedi :
Kıkırdak problemleri, tendon yaralanmaları ve tendinit/tendinosis problemleri, eklem dejenerasyonlarında uygulamalar, omurga sorunlarında uygulamalar, spor yaralanmalarında, özellikle yumuşak doku problemlerinde kullanılabiliyor.
Kıkırdak ve de jeneratif eklem hastalıkları :
Kök hücre uygulamaları ortopedi alanında özellikle kıkırdak sorunlarında son derece önemli bir aşama kaydediyor. Bu noktada kişinin kendi dokusundan alınan biyopsiden elde edilen yenileyici hücreler sayesinde neredeyse sıfır kıkırdağa sahip bölgelerde bile kıkırdak oluşumu gözlemleniyor.
KÖK HÜCRE KANSER YAPAR MI?
Değişik kaynaklardan kök hücre elde ediliyor. İnsan vücudundan elde edilen kök hücrelerin teorik olarak kanser yapmadığı biliniyor. Fakat insan embriyosundan kök hücreler elde edilirse eğer, bunlardan bir tanesi bile farklılaşmamış olarak insan vücuduna nakledilirse teratom denilen yani malign olmayan tümörler ortaya çıkabilir.