Dün, 4 Şubat Dünya Kanser Günü'ydü... İstatistiklere göre, Türkiye'de her yıl yaklaşık 97 bin erkek, 62 bin kadın olmak üzere toplam 159 bin kişi kansere yakalanıyor. Erkeklerde en sık akciğer kanseri, kadınlarda ise meme kanseri görülüyor. Kansere meydan okuyan tedaviler de yok değil. Kansere karşı kişiselleştirilmiş kanser tedavisi ile kişinin DNA'sı çıkarılıp, kanser geni mercek altına alınıyor. Yapılan analiz sonucunda da hangi ilacın tedavide etkin olacağı saptanarak hedefe tam atış yapılıyor. Bu da kanser tedavisinde başarı oranını artırıyor. İlaç Dağıtım Merkezi (İDM) Başkanı Ecz. Burhan İsen, hedefe yönelik tedavi yapan yenilikçi ilaçları dünyanın neresinde olursa olsun bulup getirdiklerini ifade etti.
MUTANT GEN SAPTANIYOR
Türkiye'de yeni uygulanmaya başlanan "Oncompass Kişiselleştirilmiş Kanser Tedavi Stratejileri" ile hedefe yönelik en uygun ilaç, sayıları 60'ı bulan en önemli kanser genleri üzerinde yapılan mutasyon analizi sayesinde tespit ediliyor. Hastaya ait tümördeki potansiyel gen mutasyonları ve sürücü genlere ait bir raporun oluşturulmasının ardından kanser tedavisinde kullanılan ve bu genlerle ilişkili olan yaklaşık 200 ilaç arasından tedavi için en ideal olanı seçiliyor. Böylece hastalar kendilerine ait genetik testler baz alındığı için hem yanlış tedavi yöntemleri ve yanlış ilaçlarla gereksiz zaman kaybına uğramamış, hem dokuları zarar görmemiş, hem de bu yanlış tedavi yönteminin ortaya çıkaracağı maliyetten kaçınılmış oluyor. Kişiselleştirilmiş Kanser Tedavi Stratejileri şu şekilde uygulanıyor: "Birçok kanser geninde ve her tümörde 1 ila 8 arasında mutant geni bulunuyor. En uygun olan hedefe yönelik kanser tedavisinin seçilmesi için de öncelikle tümördeki mutant kanser genleri saptanıyor. Bunun için hastanın kanser tanısı konulan tümör dokusu örneği kullanılırken, bu doku örneğinden hastanın DNA'sı çıkarılıyor ve sayısı 60'ı bulan en önemli kanser genleri analiz ediliyor. Yapılan analizler sonucu 200 ilacın içinden hangi ilacın tedavide etkili olduğu saptanarak hastanın tedavisi planlanıyor."
'AMELİYATLARI, UZAYAN TEDAVİLERİ ENGELLİYOR'
İlaç
Dağıtım Merkezi (İDM) Başkanı Ecz. Burhan İsen, kanserin artan bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, "Yenilikçi ilaçların, kanser tedavisinde etkin bir role sahip olduğu biliniyor. Bu nedenle kanser tanısı konulan hastaların yaşam oranlarını ve yaşam kalitesini artırmak için en kısa zamanda bu ilaçları dünyanın neresinde olursa olsun temin edip hastalarımıza ulaştırıyoruz. Kanser vakalarında ölüm oranlarının düşmesinde erken tanı ve sağlıklı yaşam bilincinin yanı sıra yenilikçi ilaçlar ve tedaviler de etkili. Bu ilaçlar, hastanın yaşam kalitesini artırıyor, ömrünü uzatıyor. Bir yandan da gereksiz ameliyatları, uzayan tedavileri engelleyerek kamunun sağlık harcamalarını azaltıyor" dedi.
İKİ KİŞİDEN BİRİNDE KANSER RİSKİ
İngiltere
Kanser Araştırmaları Derneği'nin yaptığı son araştırmaya göre, artık her iki kişiden birinin kansere yakalanma riski bulunuyor. Bilim insanları, yaşamın uzamasının kanser vakalarında artış yaşanması demek olduğunu belirtiyor. Ancak teşhis ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde hastalığını atlatabilenlerin sayısındaki artışa dikkat çekiliyor. Erkeklerin yüzde 54'ü kansere yakalanırken, bu oran kadınlarda yüzde 48 civarında.