Bayram lezzeti kalbi vurabiliyor. Ramazan Bayramı'nda gidilen ziyaretlerdeki birbirinden lezzetli ikramlar da buna davetiye çıkarıyor.
Acıbadem Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut, sabah.com.tr okurları için önemli bilgiler verdi. Karabulut, özellikle kalp hastaları için 7 kritik uyarıda bulundu.
Bayramda en sık karşılaşılan şikayetlerin başında çarpıntı geliyor. Oruç sırasında istirahatte olan mide, bir ayın ardından yeniden eski tas eski hamam misali, pervasızca doldurulabiliyor. Hele ki bayramda, tam da oruçtan çıkmanın verdiği etkiyle o davetkar sofralara karşı konulamıyor, porsiyon porsiyon tatlılar da tüketiliyor. Sonrası ise mide gerilmesi, hazımsızlık, çarpıntı. Öyle ki bu durum atriyal fibrillasyon gibi kişiyi hastanelik edebilecek ritim bozukluklarını tetikleyebiliyor. Çarpıntının bir diğer sebebi de aşırı yemek tüketimi ile oluşabilen yüksek tansiyon.
Oruçla birlikte kan basıncında düşme oluyor ve hipertansiyon hastalarında ilaç dozları sıklıkla azaltılıyor. Bayramla birlikte gerek evdeki masada, gerek ziyaretlerde sunulan ikramlar nedeniyle yapılacak aşırı tüketim, tuza dikkat etmemek kolaylıkla hipertansif atağa yol açarak kişiyi hastanelik edebiliyor. İlaç kullanan hipertansiyon hastalarının Ramazan sonrası ilaç dozlarında değişim olup olmayacağını doktorlarına danışmayı ihmal etmemeleri gerekiyor.
"Mideme bayram yaptırayım" derken sakın kalbinizi vurmayın! Zira oruç sonrası bayram günlerinde mideye bayram yaptıracakları bekleyen en tehlikeli olay, kalp krizi şüphesiz. Gün içerisinde ikram edilen bütün tatlı ve şekerlemeleri reddetmeyen, üstüne ağır yemekler yiyen kişilerin kanında şeker ve yağ yüklenmesi oluyor. İnsülin salgısının artması ve uyarıcı sempatik sistemin aktive olmasıyla kalp krizi riski önemli ölçüde artabiliyor.
Aman dikkat! Bayram neşeniz kabusa dönüşmesin. En iyisi siz siz olun, tüm o tatlıların, sarmaların, kızartmaların ve şerbetli içeceklerin cazibesine kapılıp ipin ucunu elden kaçırmayın. Bayramda yemek ve tatlılara saldıranları bekleyen büyük bir tehlike de felç. Özellikle yüksek tansiyon atakları felç ile sonuçlanabiliyor.
Bayram gelir de şekerlemesi, tatlısı eksik olur mu? İkramları geri çevirmek ayıp olmaz mı? Ya da tadına doyulmaz lezzetleri tatmamak mümkün mü? Evet bayramda tatlı, şekerleme eksik olmaz şüphesiz hatta bayram deyince ilk akla onlar gelir. Ama diğer iki soru için önce sağlığınızı düşünerek hareket ederseniz hiç de zorlanmadığınızı fark edeceksiniz. İkramları geri çevirmek hiç de ayıp değil. Ve o tadına doyulmaz lezzetleri tatmamak da sağlığınızı düşününce mümkün. Zira gün içerisinde tüketilecek çok miktarda tatlı ve karbonhidrat ağırlıklı börek ve yemekler sağlığınızı vurabilir. Özellikle kilolu ve şeker hastalığına yatkın kişilerde kan şekeri seviyesinde belirgin artışa neden olabilir.
Bu yıl Ramazan uzun süreli yaz günlerine denk geldiği için bayramla birlikte canınızın istediğini tüketmeye hakkınız olduğunu düşünebilirsiniz. Ama bu yanlış düşünceden kaçınmanız, sağlığınız için ölçüyü kaçırmamanız gerekiyor. Bir ay boyunca tuttuğunuz oruçla kolesterol dengesi iyi yönde etkileniyor. Kötü huylu kolesterol (LDL) ve yağ seviyesinde azalmaya yol açarken, iyi huylu kolesterolde (HDL) artış oluyor. Acıbadem Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut, bayramda sağlıksız ve dengesiz beslenmenin bu durumu tam tersine çevirebildiğini, özellikle trigliserit denilen yağ seviyesinde belirgin artış gözlenebildiğini belirterek uyarıyor.
Aman dikkat! Oruçta kaybettiğiniz kilolarınızı birkaç günde geri almak istemezsiniz herhalde değil mi? Kurallara uymazsanız bu acı sonuç kaçınılmaz olabilir. Bir ay süresince iki öğün yemeye alışan ve yavaşlayan metabolizma bir anda yüksek kalorili diyet ile karşılaştığında kaybedilen kilolar kısa sürede geri alınabiliyor. Oruç sonrası eski diyet alışkanlığına kademeli olarak dönülmesi gerekiyor. Özellikle öğle yemeklerinde ağır tercihler yapmamak ve ara öğünlerde sınırı aşmamak şart.