Varinli, yaptığı açıklamada, sarı nokta hastalığının genellikle 55 yaş sonrası ortaya çıktığını ve yaş ilerledikçe görülme sıklığının arttığını belirterek, 'Görmeyi etkilemesi nedeniyle hastalığın ciddiyeti ilerledikçe yaşlı hastalar evde günlük işlerini tek başına yapamaz hale geliyor. Okuma özellikle zorlaşıyor ve hastalığın ileri evrelerinde imkansız hale gelebiliyor. Ayrıca araba kullanırken ve alışveriş yaparken zorlanıyorlar ve yardıma ihtiyaç duyuyorlar' dedi.
Varinli, sarı nokta hastalığının kuru tipinde hastalara koruyucu amaçlı vitamin verildiğini söyledi. A, C, E vitaminleri çinko, selenyum, lutein, zeaksantin ve omega 3'ün sarı nokta hastalığının kuru tipinde kullanıldığını kaydeden Varinli, 'Tüm bunlar önemli antioksidan maddelerdir. Lutein ve zeaksantin normalde sarı noktada bulunan ve normal görmede fonksiyonu olan pigmentlerdir. Yaşlılığa bağlı görme problemlerinde önemli destek maddelerdir' diye konuştu.
Luteinin, domates, havuç, kabak, karalahana, ıspanak, portakal, kivi ve avokadoda bol miktarda bulunduğunu dile getiren Varinli, şöyle konuştu:
'A vitamini kayısı, kuşkonmaz, maydanoz ve ıspanakta, C vitamini siyah üzüm, narenciye ve çilekte, E vitamini ise soya fasulyesi yağı, ceviz ve marulda bulunur. İstiridye, buğday tohumu ve buğday kepeği çinko olan gıdalardır. Ceviz, et, sakatatlar, balık ve kabuklu deniz ürünleri de bol miktarda selenyum içerir. Zeaksantin, yumurta sarısı, ıspanak, brokoli, kivi ve mısırda, omega 3 ise yağlı balıklar ve deniz ürünlerinde (özellikle uskumru, sardalye, hamsi ve somon gibi) bulunur.'
Bu vitaminlerin etkili olabilmesi için bol miktarda kullanılması gerektiğini hatırlatan Varinli, şunları söyledi: 'Diyet olarak balık, ceviz, yumurta, koyu yeşil yapraklı sebze ve meyvelerden zengin Akdeniz diyeti önerilmektedir. Ancak normal ideal diyette bile bu kadar yüksek dozu alabilmek mümkün olamamaktadır. Sarı nokta hastalığının kuru tipinin orta ve ileri evrelerinde ideal olan hastaların koruyucu amaçlı tedavi hapları almasıdır. Bu tedaviye göz hastalıkları uzman doktorunun kontrolünde başlanmalıdır. Bunlar ağız yoluyla alınan ilaçlardır.'