Bu araştırma sonrasında elde edilecek veriler doğrultusunda sağlık hizmet sunumunda hizmet kalitesinin artırılmasının hedeflendiğini vurgulayan Şencan, "Gerçekten çekilme endikasyonları doğru mu? Ultrasonla bakılacak birşey için gereksiz yere MR mı istenmiş? MR çekilmesi gerektiği halde, BT mi çekilmiş?' gibi soruların yanıtları arandı" dedi.
Bunun dışında, çekilen tetkikin doğru yapılıp yapılmadığının da incelendiği araştırmada, tetkike özel teknik özelliklerin uygunluğuna baktıklarının altını çizen Şencan, "Örneğin, 'kesit kalınlığı yeterli mi, kontrast miktarı ve kesit sayısı doğru mu?' gibi kriterler incelendi" diye konuştu. Şencan, araştırmada son olarak da görüntüleme sonrasında yazılan raporun yeterli olup olmadığının, tüm bildirimlerin yazılıp yazılmadığının araştırıldığını vurguladı.
Şencan, araştırmanın sonuçlandığını, ancak radyoloji uzmanları ile bilimsel değerlendirmesinin devam ettiğini belirterek, elde edilen sonuçlara ilişkin şu bilgileri verdi:
"Tomografi için yüzde 70 oranında hastanelerin polikliniklerinden başvuru yapılırken; yüzde 21'i acilden ve yüzde 8'i ise yatan hastalar için çekilmiş.
Cihazların yaklaşık yüzde 50'si beş yaşın altında, yüzde 33-43'ü 5-10 yıl arasında, yüzde 5-15'i de 10 yılın üstünde olduğu belirlendi. Rapora göre, yüzde 36.1 ile Türkiye'de en çok beyin tomografisi çekiliyor. En çok tomografi isteyen servisler içinde acil ilk sırayı alırken; bunu nöroloji, beyin cerrahisi izliyor.
Tomografiler içinde beyinden sonra karın, göğüs çekiliyor. En çok baş ağrısı nedeniyle tomografi çektiriliyor. İkinci sırada ise kaza, düşme gibi travmalar nedeniyle tomografi isteniyor. Tüm tomografiler içinde en çok beyin için çekilenlerin tekrar çekilmesinin istendiği görülüyor. Tekrar edilenlerin üçte birini beyin tomografileri oluşturuyor. Tekrarların neden yapılmasının istendiğine bakıldığında ise tekrarların yüzde 40'ının yetersizlik değil takip için yapıldığı, diğer yüzde 40'ının tanıyı kesinleştirmek için çekildiği belirlendi."
Yapılanın, istenilen tetkik olup olmadığına bakıldığında ise yüzde 16.8'inin uygun olmadığının tespit edildiğine işaret eden Şencan, "Bunun da ayrıntısına girildiğinde, en çok kayıt eksikliği dikkat çekti. Tetkikin neden çektirildiğinin kayda yazılmadığı belirlendi. Uygun bulunmayanların yüzde 12'sinin de kayıtları bulunmuyor. Bundan da ortaya çıktığı gibi Türkiye'de en önemli sorun, kayıt eksikliğidir" diye konuştu.
Teknik parametrelerin uygunluğu incelenen rapora göre, yüzde 70-85'inde çekim standartlarının uygun olduğunu vurgulayan Şencan, "Bunun yüzde 90'ın üstüne çıkartılmasını hedefliyoruz" dedi. Şencan, çekim kalitelerinde kamu ya da özelde bir fark bulunmadığının altını çizdi.
"Tetkik sonrasında raporlanma aşamasında yeterince ayrıntının verilmeği" sonucunu elde ettiklerini ifade eden Şencan, bu konuda yüzde 30'un üzerinde eksiklik tespit edildiğini, bunun da tetkik tekrarına yol açtığını söyledi. Şencan, Bilim Kurulları'nın araştırma sonuçları üzerinde hala çalıştığını sözlerine ekledi.