Küçükusta, oyuncaktaki kimyasaldan etkilenme oranının çocuğun yaşıyla da alakalı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Çocuk ne kadar küçükse kimyasaldan etkilenme oranı da o derece fazla. Hormon bozucu ve kanserojen maddelerden küçük çocuklar daha fazla etkileniyor. Çocukların hücreleri daha hızlı bölündüğünden onların vücutları bu tür maddelere karşı daha hassas. Özellikle küçük çocukları çok iyi korumak lazım. Mesela Bisphenol-A iki yıl kadar önce çocuk biberonlarında kullanılıyordu ama yasaklandı. Çocuk bardaklarında da yasaklanması gerekli."
Küçük yaştaki çocukların özellikle yiyecek içecek kaplarına da dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Küçükusta, maddelerin çocuğun bağışıklık sistemini de etkilediğini söyledi.
Küçükusta, oyuncak seçiminde yaş aralığına dikkat edilmesi ve çocuğun aktif kullanacağı türden olmasına özen gösterilmesi gerektiğini de kaydetti.
Ailelerin mümkün olduğunca doğal ürünlere yönelmesi önerisinde bulunan Küçükusta, "Ailelerin tahtadan ve seramikten yapılmış oyuncakları tercih etmeleri daha faydalı olur. Boyalı ve albenili oyuncaklardan kaçınılmalı" diye konuştu.
Ülke genelindeki denetimli oyuncakçıların bir araya gelmesiyle oluşan Oyuncakçılar Derneği'nin (OYDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Alioğlu ise derneklerine üye olanların dünyadaki bütün standartları sağladığını aktardı.
Çocuk sağlığına önem verdiklerini anlatan Alioğlu, ilgili bakanlıkların gereken denetimleri çok sıkı bir şekilde gerçekleştirdiğini belirtti.
Alioğlu, "Denetim esnasında çıkan sonuçlara göre dernek üyeliklerini yapıyoruz. Firma üretim ve ithalat açısından iyi durumdaysa üyelikte sıkıntı olmuyor" ifadelerini kullandı.
Alioğlu, "CE" işaretinin, oyuncağın standartları karşıladığı anlamına geldiğini söyledi.
Bu işaretin yanı sıra ürün sahibi firmaların logo, ad, adres ve telefon numarasının ambalajda bulunmasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Alioğlu, bu bilgilerin de güvenirlik açısından önemli olduğunu vurguladı.
Üreticinin sorumluluğunun ürünü satmasıyla bitmediğini dile getiren Alioğlu, şöyle devam etti:
"Aradan 10 yıl da geçse bu yasal yükümlülük sizin peşinizi bırakmaz. Dolayısıyla oyuncak piyasasında var olmak kolay bir şey değil. Bizim üreticilerimiz de ithalatçılarımız da bunun bilincinde. Uygulama 2005'te başladı, geçen 8 yıl içinde çok şeyler değişti. Yasal mevzuatı yerine getirmek zorundalar."
Alioğlu, yurt içindeki üretilen oyuncakların güvenilir olduğunu vurgulayarak, ailelerin oyuncak alırken bilinen markaları tercih etmesi önerisinde bulundu.
Oyuncağın öncelikle yaş grubuna uygun olup olmadığına dikkat edilmesi gerektiğine de dikkati çeken Alioğlu, "Bu bilgilerin zaten ambalajda bulunması gerekir. Halkımız oyuncak seçimi konusunda son derece bilinçlendi" dedi.