"Tükürüğün ağızda yaptığı çok önemli görevler var. Ağızda yararlı ve zararlı mikroorganizmalar var. Bunlar arasındaki dengeyi tükürük korur. Dişlerimizi esas çürüten tükürüğün asidik olmasıdır. Asit oranı arttıkça diş minelerinde yavaş yavaş kristallerde çözünmeler başlar. Kristaller kopmaya başlar ve bir süre sonra ordan mikroorganizmalar girmeye başlar. Minedeki küçük bir çizik diş kayıplarına neden olabilir. Bu nedenle tükürüğün dişler üzerinde yıkayıcı etki yapması çok önemlidir.
Vücudun günde 1-1,5 litre tükürük salgıladığını, yaşlanmayla birlikte bu salgının giderek azıldığını dile getiren Toygar, şöyle devam etti:
"Tükürük sulu ve yapışkan olmak üzere iki türdür. Tükürüğümüzün yüzde 80'i suludur. Bunun dişleri yıkayıcı, içerisindeki minerallerle koruyucu etkisi var. Tükürük üst ve alt dişlerin birbirine sürtünmesini hava yastığı görevi yaparak engeller. Yapışkan tükürük fırçalanmamış dişler üzerinde zamanla film tabakası oluşturur. Burada mikroorganizmalar yerleşmeye başlar, diş etlerine yerleşir. Yapışkan tükürük mikroorganizmaları hapseder ve dişlerin çürümesine neden olur.
Sigaranın tükürüğün akışkanlığını yavaşlatarak yapışkanlığı artırdığına dikkati çeken Toygar, "Sigarayla birlikte tükürüğün yıkaycı etkisi azalır. Yapışkan tükürük dişler üzerine yerleşir ve mikroorganizmalar ön plana çıkar. Dolayısıyla ağız hijyenini bir de ihmal edecek olursak o zaman çok ciddi diş kayıpları olur. Tükürüğün daha birçok etkisi var, ağrı kesicidir. Ağız yaraları üzerinde iyileştirici etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca çocuğun cinsi, hamile kalma olasılığı da tükrükle rahatlıkla tespit edilebilir diye konuştu.
Yaşlılık, antidepresan ilaç kullanımı, menopoz sonrası radyoterapi gören hastalarda çok hızlı olarak tükürük salgısının azaldığının altını çizen Nurselen Toygar, "Bu azalma yutmada zorlanmaya, ağız kuruluğuna neden olur dedi.