Açık renkleri koyulaştırmak mümkün değilken koyu alanları açılarak ciltte rengi eşitlemek mümkündür. Cilt rengini eşitlemek için kullanılabilecek yöntemlerden biri de peelingdir. Kimyasal peelingde düşük asit oranlarıyla yapılan peelinglerin yani sıra yoğun asitlerin kullanıldığı daha agresif yöntemlerin uygulanabilirliği söz konusudur.
Glikolik asit gibi bildiğimiz asitlerin yanında kolik asit gibi renk açımı için kullanılan peeling ajanları da sadece leke açmak ya da cilt rengini düzenlemek için kullanılmakta. Peelinge ek olarak cilt renginin homojenize edilmesinde lazer tedavileri de karşımıza çıkmaktadır. Değişik dalga boyları ile cildin üst tabakasını soyarak cildin alttan gelen taze, canlı, daha parlak ve rengi acık deriyle yenilenmesini ve rengini eşitlemeyi sağlamak lazer tedavileri için mümkün. Hasta koyu alanlardan mı şikayetçi yoksa normal gözüken alanlarda rengin açılmasını mı arzu ediyor sorusunun cevabına göre lazer tedavisi tüm yüze uygulanabileceği gibi sadece lekeli alanlara da uygulamak mümkün. Bu yöntem lekelerin yoğun ve derin olduğu hastalarda birkaç seans uygulanmalıdır.
Güneşe uzun sureli maruz kalmak ya da genetik kod nedeniyle lekeler, işlemden sonra yeniden karşımıza çıkabilmekte, yaz periyodu sonrası cildin tekrar bakımdan geçirilmesi ve bu uygulamaların düzenli olarak senede bir veya ihtiyaca göre iki senede bir kez tekrarlanması eşitlenmiş tek rengin korunması açısından önemlidir.
Gerek lazer uygulamalarının gerekse peelingin ciltte az da olsa inceltici etkisi olmaktadır. Bu incelemeler gereğinden fazla olduğunda ise cildin yıpranma surecinin hızlandığını ve bunun sonucu olarak ince cildin daha hızlı kırıştığını biliyoruz. Bu aşamada cilt tipine göre uygulama derinliğine karar verilmeli ve bu uygulamaları çok sık gerçekleştirmemek gereklidir. İnce ciltte bu uygulamalara ek olarak alttaki kolojen yapısını destekleyici birtakım tedaviler kombine uygulanabilir. İşlem yapılan bölgelerin dolgularla, hiyeronik asitle, yağ dokusuyla desteklenmesi ya da vitamin ve mezoterapiyle metabolizmanın dengeye oturtulması veya beslenme ya da ağızdan alınan ek ürünlerle cildin dayanıklı hale getirilmesi mümkündür.