Çamlıca Mahallesi Yamam Sokak'ta yaşayan ve 16 senedir böbrek yetmezliği rahatsızlığı çeken Pınar Hatahan, 12 yıl önce babasının, 4 yıl önce de annesinin bağışladığını böbreklerin nakledilmesi ile hayata tutunmaya çalıştığını anlattı.
Nakiller yapılırken kendi böbrekleri alınmadığı için vücudunda 4 böbrek bulunduğunu, ancak hiç birinin artık çalışmadığı için sürekli diyalize girdiğini söyleyen Hatahan, çaresiz durumda olduğunu, çok sevdiği su içmeyi bile unuttuğunu belirtti. Pınar Hatahan, 'Yeni evlendim ve ölmek istemiyorum. Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde İktisat ve Halkla İlişkiler bölümlerini bitirmeme rağmen iş bulamadım. Bir gelirim yok ve hayatım, hayallerim her şeyim durmuş durumda, tükendim artık bir çözümüm yok. Tek amacım kimseden beklentim olmadan sağlığıma kavuşmak ve yeniden yürüyebilmek. Geçirdiğimiz bir rahatsızlık döneminde gözlerim artık çok az görüyor. Dışarıya bağımsız olarak çıkamıyorum. Bir sürü sorunum var. En azından ameliyat masraflarını karşılayabilecek, tedavimi üstlenebilecek birileri olursa ben çok memnun olacağım.
Bütün yardım kuruluşlarını aradım, fakat geri dönüş olmadı. Eşimden dolayı asgari ücret düzeyinde bir sigortam var. Devletin sınavlarına girdim ve ilk 5 bin içinde yer almama rağmen atanmadım. Senelerce özel sektöre başvurdum, ama raporlarımı görüp, hastalığımı anlayınca vazgeçtiler. Ben sürekli şehir dışındaki organ nakli koordinatörlüklerine ve merkezlerine gitmem gerekiyor. Benim bir vericim yok, kadavra şansım da yok. 10 sene diyalize gireceğim de, B-14 dokum çıkacak da benim için bir şans doğacak. Çıksa bile benim dokum olmayacak, yani bu durum benim için imkansız. Sağlığıma kavuşmak, yeniden su içebilmek, yeniden yürüyebilmek, yeniden hayallerime kavuşmak istiyorum' dedi.
Hatahan, eşinin böbreğini vermeye razı olduğunu, ancak şeker hastalığı yüzünden naklin gerçekleşmediğini de belirterek, 'Vücudumda şu an 4 böbrek var ve 2 kez böbrek nakli oldum. Fakat şu anda nakledilen 2 böbrek de iflas etti. Vücudumdaki 4 böbrekle yaşamaya çalışıyorum, fakat sonuç alamıyorum. Henüz bir vericim yok. Vücudumda B-14 dokulara sahip bir verici olduğu zaman ancak bir düzelme olabilecek veya B-20'ye kadar dokuya ihtiyacım yok. Eskişehir'de böyle bir organ nakli merkezi yok, çapraz nakil listesi yok veya insanları bir araya getirebilecek bir sistem yok' diye konuştu.
Pınar Hatahan, 16 yıldır böbrek yetmezliği sorununu çektiğini ve vücudunda bulunan 4 böbreğin kendisine ağır geldiğini ifade etti. Hatahan, 'Çok üzülüyorum, kendi hayatımı idame ettirebilecek düzeye gelmek istiyorum. Ulusal ve uluslararası alanda dokumun bulunmasını istiyorum. Bunun için organ nakli merkezlerine gitmem gerekiyor. Ancak bu hem maddi hem de manevi olarak beni çok zorluyor. Kateterler ile yola çıkmamam gerektiği halde yola çıkıyorum. Çok büyük sorunlarım var. Normal diyaliz hastaları gibi şuan ben hayatımı idame ettiremiyorum. Antikor tedavisi olmam gerekiyor, fakat bu göreceğim tedaviyi devlet ve SGK maalesef karşılamıyor. Böbrek nakil ameliyatları karşılanıyor, fakat beraberindeki antikor tedavileri ve plazmaferez tedavilerini karşılamıyor.
Anne Fatma Kadanalı ise çaresiz şekilde kızının gözleri önünde eridiğini gözyaşlarını tutamayarak anlattı. Kızının yaşaması için yetkililerden yardım isteyen çaresiz anne Kadanalı, sözlerine şöyle devam etti:
'1997 yılından bu yana kızımın hastalığıyla uğraşıyoruz. Nakiller eskiden ücretliydi ve ben bankadan kredi çekerek yaptırdım. Şimdi yaşadığımız şeyler çok ağır ve zor. Ben annesi olarak onun yaşamasını ve sağlığına yeniden kavuşmasını istiyorum. Yardım istiyorum. Çaresizim. Organ bağışı çok önemli. Benim bir böbreğim daha olsa ben onu da vereceğim, canımı bile vereceğim. Organ vermek isteyenler olduğunda eşleri ve yakınları karşı çıkabiliyor. Buna çok kızıyorum, üzülüyorum. Pınar'ın yaşamasını istiyorum'.