Özdemir, ''Ulusal Kanser Haftası'' dolayısıyla gazetecilere yaptığı açıklamada, kansere yakalanma riskinin insan hayatının ilk 10 ve son 20 yılında yoğunlaştığını söyledi.
Türkiye'de kanser riskinin arttığına dikkati çeken Özdemir, ''Bu, yaşam beklentisinin artmasıyla bağdaştırılabilir çünkü 1900'lü yılların başında 50 olan yaşam beklentisi, şimdi 75 yaşına kadar çıktı. Dolayısıyla bu, birçok kanser türünün daha fazla görünmesine yol açabiliyor'' dedi.
Özdemir, hazır gıdalar, çevre kirliliği ve bilinçsiz ilaç kullanımının kanseri artırdığını vurgulayarak, tükürük, salgı ve idrarda görülen kanın kanserin belirtisi olabileceğini anlattı. ''Vücudun herhangi bir yerinde, özellikle koltuk altı, boyun çevresi ve kasık bölgesinde büyüme veya ağrı gördüğümüzde mutlaka kontrol ettirmemiz gerekir'' diyen Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı:
''İnsanlarımızı güneş kremi kullanarak sokağa çıkmaya ikna edersek, cilt kanseri riskini 40 kat azaltabiliyoruz. Yanmış ekmek şifa, yanmış et kanserojendir. Yanmış ekmeği kimse yemez. Halbuki bağırsak gazını alır, rahatlatır. Sağlıksız şartlarda yapılan ızgara ve döner sağlık açısından risklidir. Koruyucu ve tatlandırıcıların tamamı kanserojendir. Bu tür yiyeceklere karşı dikkatli olmalıyız.''