Hastaların en fazla bel, boyun ve sırt ağrısı şikayetiyle başvurduğunu söyleyen Göksel, "Polikliniğimize başvuruda bulunan hastaların başında bel, boyun ve sırt ağrılı hastalar gelmektedir. Bu rahatsızlıklar 40 yaş üstü kadınlarda daha sık görülmektedir. Bu kadınlara bakıldığında hareketsiz yaşam süren ev hanımlarıdır. Bu hastalığın belirtileri ise elde ve omuzda uyuşmadır. Vücutta tetik noktalar vardır. Bu tetik noktalara basıldığında ağrı hassasiyeti artar, kızarıklık oluşur. Boyundan geçen arterlerden beyni besleyenlerin spazmı nedeniyle kan akımının azalmasına bağlı olarak baş ağrısı oluşur. Çalışan kadınlarda da görülmektedir. Özellikle masa başı çalışan, egzersiz yapmayan kadınlarda görülür" şeklinde konuştu.
Hastalığın tedavi edilmemesi neticesinde başka hastalıkların tetikleyicisi olabileceğini vurgulayan Göksel, "Bu hastalık tedavi edilmediği takdirde kronikleşen ve tedavisi zorlaşan hastalıkların başında geliyor" dedi.
Uyguladıkları en yaygın tedavinin manuel terapi olduğunu belirten Göksel, "Fizyoterapistler olarak yaptığımız en yaygın tedavi şekli manuel terapidir. Onun yanında kuru iğneleme ve bantlama da diğer tedavi şekillerindendir. Hastalarımıza terapinin yanında egzersiz programı da uygulamaktayız" ifadelerini kullandı. Göksel, tedavi aşamalarını ise şöyle anlattı:
"Yaklaşık 10 seanslık tedaviden sonra hastalar sağlıklarına kavuşuyor. 1 saat süren tedavide öncelikle sıcak uygulama, arkasından manuel terapi, 10-15 dakika kuru iğneleme tekniği uygulanır. En sonunda da bantlama denilen yöntemle tedavi bitirilir."