Bahçeci Sağlık Grubu Umut Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ulun Uluğ, bu soruyu şöyle cevaplandırdı: "Önlemi alındığı takdirde kanser babalık şansını öldürmez. Kanser tedavileri kalıcı olarak kısırlığa neden olsa bile üreme sağlığını koruma seçenekleri kanser sonrasında çocuk sahibi olabilmek için büyük umutlar sağlamaktadır.
Kanser hastaları, doğurganlıklarını korumak için çok kısa bir zaman dilimine sahiptir ve hastalar için bu zaman çok önemlidir. Örneğin çoğu hasta ameliyat ile tedavi arasında sadece 2 ila 6 haftalık boşluğa sahiptir. Bu boşluk üreme sağlığını korumak için uygundur. Kanser hastalığı doğası gereği tedavisi ertelenemez bir önceliğe sahiptir. Kanserin erken teşhis edilmesi ve tedavideki gelişmeler hastalığın giderilmesinde büyük başarılara ve dolayısıyla da hastalıksız geçirilen yaşam süresine uzamasına neden olmaktadır. Bu amaçla yapılan kemoterapi ve radyoterapi gibi ağır tedaviler maalesef üreme ile ilgili hücre ve sistemleri olumsuz yönde etkilemektedir."
İlk olarak bilinmesi gereken nokta; kanser tedavisi gören kişilerde kullanılan kemoterapi-radyoterapinin sperm hücreleri üzerinde olumsuz etkilediğidir. Ayrıca erkeklerde testisleri (yumurtalıkları) ilgilendiren tümörlerde yumurtalıkların alınması da söz konusu olabilir. Bu bağlamda kanser tanısı almış erkeklerde gerek cerrahi gerek tedavi üreme fonksiyonlarını etkilemektedir.
Tüp bebek tedavilerinde sperm dondurma 30 yılı aşkın süredir başarıyla uygulanmaktadır. Dondurulmuş spermle yıllar sonra bile sağlıklı gebelikler elde edilebilmektedir. Dondurulmuş spermle elde edilen gebeliklerde bebeklerde herhangi bir olumsuz gözlenmemektedir. Sperm dondurma basit ve nispeten daha ekonomik bir işlemdir. Burada önemli olan kanser tanısı almış üreme çağındaki erkeklerin bilgilendirilmesidir. Kanser sonrası hayatlarında üreme fonksiyonlarını kaybetmemek için sperm dondurma alternatif olarak değerlendirilmelidir. Sperm dondurma ülkemizde birçok merkezde başarıyla uygulanmaktadır.