Prof. Dr. Beşe, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de ''ilk kez'' merkezlerinde hayata geçirilen IORT yönteminin, ameliyat sırasında ışın tedavisi sağlayan, hareket edebilen ve ışın üreten bir radyoterapi cihazıyla uygulandığını belirtti.
Beşe, yöntemin tek doz olarak uygulanıp hastayı dışarıdan verilen radyoterapiden tümüyle kurtarabildiği gibi, bazı durumlarda ek doz olarak uygulanıp toplam tedavi süresinin kısalmasını sağladığını ifade etti. Prof. Dr. Beşe, yöntem sayesinde hastanın radyoterapi tedavisi görebilmek için günlerce hastaneye gelmek durumunda kalmadığını da kaydetti. IORT yöntemiyle yapılan tek doz uygulamanın, geleneksel radyoterapide olduğu gibi linear hızlandırıcıyla yapıldığını aktaran Beşe, şu bilgileri verdi:
''Bu yöntem hareket edebilen, sadece elektron enerjisi üreten, geleneksel linear hızlandırıcılar gibi personel açısından çok fazla koruma gerektirmeyen bir cihazla ameliyathanede yapılıyor. Ameliyatı gerçekleştiren cerrahi ekip ile birlikte radyasyon onkolojisi uzmanı ve tıbbi fizik uzmanı da ameliyathanede hazır bulunuyor. Operasyonda memedeki tümör çıkarıldıktan sonra cihazdaki özel aplikatör tümörlü bölgeye yerleştiriliyor. Gerekli ölçümlerin ardından yüksek doz ışın sadece bu bölgeye veriliyor. Bu yöntemde sağlam dokular tamamen korunuyor ve lokal tedavilerin tümü operasyon sırasında tamamlanmış oluyor. Gösterilmiş ve beklenen önemli bir yan etki riski de yok. IORT uygulaması sırasında verilen ışın akciğer ya da kalp gibi diğer organlara kesinlikle zarar vermiyor. Ayrıca radyoterapi sırasında ciltte meydana gelen kızarıklık, soyulma ya da renk değişimi gibi sorunlar da IORT yönteminde yaşanmıyor.''
Prof. Dr. Beşe, geleneksel radyoterapi yönteminde genellikle uzun süreli tedaviye ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, ''Bu yöntemde tüm meme ışınlamasının ardından tümör bölgesi ışınlanıyor. Tedavi hafta sonları hariç 25 ile 28 iş gününde tamamlandıktan sonra memenin tümü yerine, tümörün alındığı bölgenin ışınlaması yapılıyor. Bu da hastaya bağlı olarak değişmekle birlikte 5 ile 8 iş günü kadar sürüyor'' ifadelerini kullandı.
Meme koruyucu cerrahi tedavinin bazı hastalar için uygun olmayabildiğini, bu durumda memeyle birlikte meme ucu ve çevresindeki koyu renkli halkanın da alınmak zorunda kaldığını anlatan Nuran Beşe, şunları kaydetti:
''Meme kanseri nedeniyle ameliyat olmak durumunda kalan ve meme koruyucu cerrahi uygulanan hastalara yeni bir umut daha doğuyor, IORT yöntemiyle tek doz ışın tedavisi. Bu yöntem, tedavi süresini kısaltmak gibi önemli avantajının yanı sıra aynı zamanda memenin tümünün alınması gerektiği durumlarda meme başının korunmasına da imkan tanıyor. Bu sayede meme estetiği rahat gerçekleşiyor ve çok daha mükemmel kozmetik sonuç elde edilebiliyor.''