Amerika'da yapılan bir araştırmada; bekar erkeklerin ölme riskinin, evli erkeklerden yüzde 32 daha fazla olduğu sonucuna ulaşılmış. American Journal of Epidemiology dergisinde de yayınlanan araştırmada; bu oranın bekar kadınlarda yüzde 23 olduğu görülmüş. Hatta 30-39 yaşındaki bekarların; o yaşlarda ölme riski, aynı yaş grubundaki evlilerden yüzde 128 daha yüksek çıkmış. 70 yaşın üzerindeki bekarların ölüm riskinin ise, evlilerden yüzde 16 daha yüksek olduğu anlaşılmış. Louisville Üniversitesi'ndeki bilim adamları; bu konuda son 60 yılda yapılan, 90 çalışmayı da incelemiş ve 500 milyon insanı mercek altına almışlar. (Çalışmalarda boşanmış insanlar, bekar sayılmamış.)
SOSYAL DESTEK ÖNEMLİ
Louisville Üniversitesi'nden David Roelfs sonucu şöyle yorumluyor: "Evliler çevrelerinden daha fazla destek görür. Bekarların aileleri ve dostları olsa bile, onların sosyal desteği evlilerinki kadar güçlü değil." Türkiye'deki uzmanlar ise bu araştırma sonuçlarını şöyle değerlendiriyor:
Prof. Dr. NEVZAT TARHAN (Psikiyatrist)
EVLİ BİRİNİN BEYNİ KENDİSİNİ DAHA GÜVENDE HİSSEDER
Bekarların evli insanlardan daha az yaşaması; bizim de klinik gözlemlerimize uyuyor. Bunun altında evlilikte psikolojik ihtiyaçların da karşılanması yatıyor.
Beyin sağlıklı bir evlilikte; mutluluk hormonu salgılıyor ve kendini güvende hissediyor. Eğer kendini güvende hissetmezse, organlara zarar veriyor ve erken ölüm gerçekleşiyor.
Evlilik; insanın mutlu yaşaması için hem psikolojik, hem de biyolojik olarak en uygun ortam. Ancak evlilik kurumu son zamanlarda çok zayıfladı.
Dr. OYA BOZKURT (Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi Psikiyatristi)
BEKARLARDA KANSER RİSKİ FAZLA
Bazı çalışmalarda bekarların, evlilere göre yaşam boyu hastalanma riskinin yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Hatta boşanmış kişilerde; bu riskin, hiç evlenmemiş kişilere oranla daha yüksek olduğunu gösteren araştırmalar da vardır. Çocuk ve eşin olmamasının yanı sıra, yakın akraba ilişkilerinin eksikliği de bunda önemli rol oynamaktadır.
Bekarların veya boşanmış kişilerin güvenli olmayan cinsel ilişkileri, ölümcül hastalık riskini de beraberinde getirmektedir.
Günümüzde hiç evlenmemiş insanlarda, evli olanlara oranla; Alzheimer, yumurtalık, rahim ve meme kanseri ile bazı ruhsal bozukluklara çok daha sık rastlanmaktadır.
ÇAĞATAY DEMİR (Beslenme ve Diyet Uzmanı)
SORUMLULUKLAR şiş manlat ıyor
Kadınlar evlilik öncesinde aileleri ile yaşarken, daha sağlıklı beslenirler. Ailelerinin evlerinde sebze gibi lif içeriği yüksek ve kalorisi düşük olan yiyecekleri daha sık tüketirler. Ayrıca bekar kadınların ev işleriyle ilgili sorumlulukları az olduğu için, spora da daha çok vakit ayırırlar.
Evlilikle birlikte çalışan kadının sorumluğu artar. Ev işleri ve yemek kadının üzerine kalır. Çiftler çoğu zaman dışarıdan hazır gıdalara yönelirler. Bu da kadının kilo almasına neden olur.
Bekar yaşam, pek çok erkek için sağlıksız beslenme demektir. Boşanan erkeklerin kilo alması tamamen bekar hayatın getirdiği düzensiz yaşamdan kaynaklanır.
PSİKOLOG BETÜL BİLGEN (Avcılar Medicana Hastanesi)
Medeni haliyle ilgili de ğildir
Şişmanlığın medeni durumla ilgisi olmadığını, kişinin tamamen yaşam kalitesi ve beslenme disipliniyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Çünkü ev işleri, kadınların spora ayıracakları zamanı tamamen almaz. Ayrıca günümüzde eşler ev işlerinde birbirlerine çok yardımcı oluyor, işleri paylaşabiliyorlar.
TAMAMEN KİŞİSELDİR
Bekar kadınların; bakımlı görünmek uğruna zayıf kalabilme isteğinin evlilikle birlikte yok olması, evliliğin getirdiği mutsuzluk olarak yorumlanabilir ama bu tamamen kişiseldir. Ayrıca boşanma sonrası kilosuna çok dikkat eden, spor yapan erkekler de vardır.