Kansere yakalanma riskinizi artırmak için para öder miydiniz? Solaryuma girerek tam da bunu yapıyorsunuz! Araştırmalar; söz konusu kansere davetiye çıkarmak olduğunda solaryumun, sigara ve arsenik kadar riskli olduğunu gösteriyor. Ayrıca 30 yaşından önce solaryuma girmek; çok hızla öldüren bir kanser türü olan melanom riskini yüzde 75 oranında artırıyor. Bu durum tabii ki, 30 yaşından sonra gönül rahatlığıyla solaryuma girebileceğiniz anlamına gelmiyor. Özellikle de bir 30 yıl daha yaşamayı planlıyorsanız...
BENLERE DİKKAT EDİN
Ten renginizi değiştirmek konusunda bir saplantınız varsa, vücudunuza direkt sürebileceğiniz krem bronzlaştırıcıları tavsiye ederiz. Bugüne kadar solaryuma girmişliğiniz varsa; asimetrik ve düzensiz köşeli benlere dikkat edin. Yıllardır aynı boyutunu koruyan beniniz büyürse de hiç vakit geçirmeden bir doktora gidin.
HEDEFİ PARÇALARA AYIRANIN KİLOSU BEDENDE KALMAZ!
Akıllı insanlar, bir işe başlamadan önce hazırlık yapar. Kilo vermeden önce hazırlanmak da amacınıza ulaşmak için yapacağınız küçük bir yatırımdır. Daha önce de diyet yaptınız ama başarılı olamadınızsa; belki de iyi hazırlanmadınız! Hedefe ulaşmak için önce hedefi bölümlere ayırın. Eğer zayıflamaya çalışıyorsanız, düşüncelerinizi ilgili adımlar üzerine odaklandırın.
DETAYDA BOĞULMAYIN
Mesela, kendinize bir kondüsyon bisikleti alarak işe başlayabilirsiniz... Bir sonraki hafta arkadaşlarınızla birlikte egzersiz partisi yapabilirsiniz. Ya da her hafta pazara gidip düşük kalorili sebzeler alabilirsiniz. Hazırlık yaparken işi abartıp, detayda boğulmamak için de kendinize erişilir hedefler koyun. Hedefini küçük parçalara ayıranların, bu yaklaşımı benimsemeyenlerden daha çok kilo verdiğini biliyor muydunuz?
YEDİKLERİNİZ 'ÇATIRDASIN' TOKLUK HİSSİNİZ ÇOĞALSIN
Bel bölgeniz için çok iyi olan 'çatırtı'lar, kendinizi kötü hissetmenize neden olmamalı. 'Çatırtı' derken karın kaslarınızı çalıştıracak egzersizlerden bahsetmiyoruz. Biz, belinizi inceltecek 'çatırtı'ları fındık-fıstık gibi doğal yiyeceklerden duymanızı istiyoruz.
SERT ŞEYLER YİYİN
Birkaç tane bademi 40 defa çiğneyen insanlar, 10-25 arası çiğneyenlere oranla daha çok doyuyor. Peki, daha fazla çiğnemek, tokluk hissini nasıl artırıyor? Bunun nedeni tam olarak bilinmiyor ama çiğnemek gibi basit bir hareket, beyindeki tatmin bölgesini harekete geçiriyor olabilir. Sakız çiğnemek bile; kişinin, hiçbir şey çiğnemeyenlere oranla kendisini daha uzun süre tok hissetmesini sağlıyor. Ancak, sakız ya da badem tek başına öğlen yemeğinin doyurucu olmasını sağlamaya yetmiyor. Yemek vakti geldiğinde, tabağınızı, çiğnemeniz gereken diğer yiyeceklerle de doldurun. Elma, havuç gibi sert yiyeceklerle beslenmenin yararları saymakla bitmez. En azından yumuşak ve 'bel kalınlaştırıcı' yiyeceklerden daha az yağ ve kalori, daha çok lif içerdiklerini söyleyebiliriz.
CEVİZ YEMEKTEN ŞAŞMA KANSERE DAVET YOLLAMA
Kansere karşı savaşan gıdaları bulmak sandığınız kadar zor değildir. Örneğin ceviz, badem ve Antep fıstığı; kanser düşmanı besinler arasında başı çekmektedir. Bu üçünün içeriğinde bulunan maddeler, kanser tümörlerini engeller. Bu maddelerin başında 'inositol pentakisphosphate' gelir.
YARIM SAAT ÖNCE
Akşam yemeğinden 30 dakika önce bir avuç ceviz yemek; sadece kansere karşı savaşmanıza yardımcı olmaz ayrı zamanda kilonuzun da dengede kalmasını sağlar. Eğer ceviz yemek istemiyorsanız, aynı bileşen tam tahıllı buğdayda ve birçok baklagil türünde de bulunur. Ayrıca mısır ve kılçıksız buğday tüketmeye de özen gösterin. Çünkü bunlar ince bağırsakta oluşabilecek kanser riskini azaltır. Ayrıca biberiyeli tavuk veya biberiyeli limonata da çok faydalıdır. Salatalarınızın içine de biberiye katabilirsiniz... Araştırmalar, biberiyenin göğüs ve kan kanserine karşı faydalı olduğunu gösteriyor.