Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Meclis gündeminde bulunan bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk ile BDP'li 9 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda 'grup kararı alınacağını sanmadığını' söyledi. Arınç, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun açıklamalarının 'tahmine dayalı, spekülatif bir konuşma' olduğunu belirtirken, "Sayın Ensarıoğlu'nun kendi düşüncesini söylemesinin bir endişe doğurmasını, AK Parti içerisinde farklı düşünceler var dedikodusuna konu olmasını şahsen doğru bulmuyorum." ifadesini kullandı.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, Bursa'da Tahtakale mevkiinde bulunan tarihi kapının açılışını gerçekleştirdi. Ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Arınç, dokunulmazlıklar konusunun Meclis içerisinde çözülecek bir mesele olduğunu dile getirdi. Gazetecinin Ensarioğlu'nun 'AK Parti'den 60 vekil dokunulmazlıkların kaldırılmaması noktasında oy kullanabilir' açıklamasını hatırlatması üzerine Arınç, dokunulmazlıklar konusunda son günlerde herkesin fikrini ifade ettiğini dile getirdi. BDP'li bazı milletvekillerinin geçen bayram ayında PKK'lılarla kucaklaşmasının herkes tarafından eleştirildiğini vurgulayan Arınç, kendisinin de bu manzarayı çok çirkin olarak nitelendirdiğini kaydetti.
"TAHMİNE DAYALI, SPEKÜLATİF KONUŞMALAR"
Arınç, şöyle konuştu: "Sırtlarında silahla belki eylemden gelen belki eyleme giden, pek çoklarının katili insanlarla milletvekillerinin sarmaş dolaş görüntü vermesi için 'bir bombadan daha beter' demiştim. Şüphesiz milletimizde aynı şekilde düşünmüştü. Daha sonra savcılık bu kişiler hakkında bir fezleke hazırlayarak Meclis'e gönderdi. Dolayısıyla o görüntüde bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kalkması noktasında siyasilerin, başta Başbakanımız olmaz üzere fikirlerimiz ortada, konuşuluyor. Ben de fikirlerimi söylemeye çalıştım. Galip Ensarioğlu'da fikirlerini söylüyor. Ama içeride şu kadar kişi, bu kadar kişi, bunlar tahmine dayalı spekülatif konuşmalardır. Bir insan ağzından konuşursa fikrini öğrenebiliriz. Ensarioğlu şahsi fikrini söylemiştir, buna da saygı duymak gerekir."
"DEDİKODU YAPILMASINI DOĞRU BULMAM"
Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda bir prosedür olduğunu hatırlatan Arınç, şöyle devam etti: "Bu prosedür yine Meclis'te cereyan ediyor. Bir anayasa adalet karma komisyonu var, hazırlık komisyonu var, süreci var, sonra karma komisyonunun alacağı karar, Meclis'e yapılacak itiraz ve oylama var. Her milletvekili işin yargı ve siyasi boyutunu düşünerek mutlaka en doğru kararı verecektir. Bir grup kararı alacağını zannetmiyorum. Sayın Ensarioğlu'nun kendi fikrini söylemesinin bir endişe doğurması, AK Parti içinde farklı düşünceler var, şu kadar bu tarafta bu kadar bu tarafta diye dedikoduya konu olmasını doğru bulmam. Her milletvekilimiz hem vicdani kanaatini hem de dokunulmazlıkların kalkmasının sonuçlarını düşünür karar verir. Emin olun başka siyasi partilerde de farklı düşünenler mutlaka olacaktır. Çıkan sonucu hep beraber göreceğiz."
"ASKERDEKİ İNTİHARLARA KARŞI TSK GEREKLİ ÖNLEMİ ALACAKTIR"
Arınç, bir gazetecinin, intihar eden asker sayısının şehit olan asker sayısını geçmesi konusundaki fikirlerini sorması üzerine, bu konunun insan hakları komisyonunun gündemine geldiğini dile getirdi. Silahlı kuvvetleri temsilen bazı komutanların da dinlendiğini belirten Arınç, bunun bir ilk olduğunu ve doğru yapıldığını kaydetti.
Silahlı kuvvetlerin 800 bine yaklaşan bir gücü olduğunun altını çizen Arınç, şunları ifade etti: "Türkiye'de zorunlu askerlik konusu devam ediyor. Zorunlu askerliğin, gidenler üzerinde, oranın şartları nedeniyle, özellikle terörle mücadelenin etkin olduğu bölgelerde görev yapanların üzerinde olumsuz psikolojik etkilerinin olması mümkündür. Bazılarının da kendi yaşantısından olabilir. Her neyse bunun mutlaka araştırılması, tespitler yapılması ve intiharların kesinlikle önlenmesi gerekir. İnsan hakları komisyonunun raporları da terörle mücadelede şehit olanlardan daha fazla olduğunu ortaya koydu. Bu da bana ilginç geldi. Eminim ki Türk Silahlı Kuvvetleri de bunu kabullenmeyecek ve tedbirler alacaktır. Bu tedbirlerden biri olur mu bilmiyorum ama son bakanlar kurulu toplantısında açıkladım. Milli Savunma Bakanlığımız bir disiplin kanunu hazırladı. Bunda katıksız oda hapsi, göz hapsi, 15 gün bir aya kadar ve 'Disko' diye bilinen disiplin koğuşlarından şikayet vardı. 477 sayılı kanun buna imkan veriyordu. Bu kanun tamamen değiştirildi, diskolar kaldırıldı. Komutanın kendi başına vereceği kararlar asgariye indirildi ve yargı yolu açık tutuldu. Oradan kaynaklanan ruhsal sorunlar varsa bunları giderici bir adım olarak şimdi disiplin suç ve cezalarını kaldırıyoruz ve disiplin kurulları getiriyoruz. Ve bunları yargı kararlarına açıyoruz."
AHMET HAKAN'A CEVAP
Bir gazetecinin, yazar Ahmet Hakan'ın Arınç'ı kast ederek, 'Benim öğretmenin de ona haylaz derdi' şeklindeki sözlerini sorması üzerine Bülent Arınç'ı, Ahmet Hakan'ın hangi gazetede yazdığını sorarak, şu karşılığı verdi: "İsmini bahsettiğiniz zatın ne ismini ne soyadını, ne de çalıştığı gazeteyi belirtmedim. Üstüne alınmış olması, sizin de adrese teslim bir mesajdır diye düşünmenizi saygıyla karşılıyorum. Ama o saygın gazetecinin ne adını, ne soyadını ne de imam hatip mezunu olduğundan bahsetmedim. Ama herkes anlamış ki bu bahsettiğim kişi filan kişidir diye. Öyle kabul edildiyse buna itirazım yok. O da çok zarif bir şekilde benim haylazlıklarımdan bahsediyor. Ben imam hatip mezunu değilim bir. Babam da müftü değildi iki. Üçüncüsü de bugün yaptığım işlerle haylazlığı hak edecek bir noktada değilim. 30 sene Erbakan Hocamın dizinin dibinde oturdum. Ölünceye kadar beni çok sevdiğini biliyorum. Bende ona hiçbir zaman saygıda kusur etmedim. Şuanda da Fatihalarımın içinde olan biridir. Başkalarına da tavsiye ederim. Biz istifade ettiğimiz, bize istikamet veren, bizi iyiliğe sevk eden herkese şükran borcumuz var. Buradan isminden bahsettiğimiz zata da selamlarımızı Tahtakale kapısının önünden gönderelim."