Geçmiş dönemlerden kalma, organik özelliğini kaybetmemiş ata tohumları Rize Belediyesi'nin oluşturduğu Sera Alanı'nda yeniden hayat buluyor. Sadece kadınların çalıştığı seralarda, köylerden toplanarak getirilen tohumlar çelikleme yöntemi ile çoğaltılarak yeniden vatandaşların hizmetine sunuluyor. Böylelikle bölgeye uygun ve bölgeye has bitki türleri hayatta tutuluyor. Domates, biber, patlıcanın yanı sıra onlarca süs bitkisi de bu sera alanlarında hayat buluyor.
'HİÇBİR ŞEY ATIL DURUMDA DEĞİL'
Tarım İl Müdürlüğü'nden ve vatandaştan toplanan tohumlarla ata hotumlarının çoğaltılmasını hedeflediklerini dile getiren Sera Şefi Hatice Kazancı "Bu alanımızda süs bitkileri çelikleme çalışmaları yapıyoruz. Aynı zamanda Tarım Müdürlüğü'nden aldığımız Ata tohumların üretimini yapıyoruz. Biber, domates, salatalık gibi çeşit çeşit ürünler üretiyoruz. Dışarıdan sökülüp getirilen bitkilerimiz burada toplanıp bakım yapılıyor. Buranın her fırsatı kullanılıyor. Yani burada hiçbir şey atıl durumda değil. Her şey değerlendiriliyor. Çelikleme üretimi yapıyoruz. Birçok çeşit bitkinin üretimini alanımızda bulunan seralarda yapıyoruz." dedi.
DAHA MODERN TARIM İÇİN ÇALIŞIYORLAR
İlkel yöntemlerin yanı sıra daha modern bir tarım üzerinde çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen Kazancı "Daha modern bir tarım düzenine geçmeye çalışıyoruz. Bildiğiniz üzere yöremiz bir tarım bölgesi fakat çoğu kişi doğru tarımı bilmiyor. Yöremizde de üreticiler çok fazla. Pazar, Hemşin taraflarında bizim üreticilerimiz de var. Onları destekleme çalışmalarımız da devam ediyor. Bu konuda başkanımızın da desteği büyük." açıklamasında bulundu.
200'E YAKIN RİZE'DE YETİŞEN SÜS BİTKİSİ
Sebze ve meyvelerin yanı sıra 200'e yakın süs bitkisinin de çelikleme işlemlerini yürüttüklerini dile getiren Kazancı "200'e yakın süs bitkisi çeşidimiz var. Ayriyeten domates, salatalıkta seralarımızda ekerek üretiyoruz. Şubat ve Mart aylarında fide satışlarımız da oluyor. Dışarıdan almak yerine insanlar buradan birçok çeşit ürün alabilir. Aynı zamanda fide ve tohum da alabilir." ifadelerini kullandı.
HEM ÖĞRENİYOR HEM KAZANIYORLAR
İşKur'un İş Başı Eğitim Programları sayesinde kadınların hem istihdam edildiği hem de tarımı öğrendiğini hatırlatan Kazancı "Kadınların istihdam konusu benimde en çok önemsediğim konu. Başkanımızda bu konuda bize çok yardımcı oluyor. Bahçe işlerini seven kadınlar burada çalışıyor ve gelir elde ediyor. İŞKUR tarafından çalışan sağlanmakta. Buraya gelen kadınlarımızı da aynı zamanda eğitim veriyoruz. Burada çalışan kişilerin çok iyi bilgilerle buradan ayrıldığı bilgileri de bizlere geliyor. Biz burada çok şey öğrendik gibisinden söylemler alıyoruz. İnşallah tarım şehrimizde tarımı daha iyi yerlere getireceğiz. Sadece çaya bağımlı kalmak aslında pek sağlıklı değil. İklim şartları sürekli değişiyor. İklimin bize nasıl imkânlar sunacağını bilemiyoruz." şeklinde konuştu.
GÜNEŞ ENERJİSİ KULLANILACAK SERALAR KURULUYOR
Sadece tohum ve çelikleme çalışmalarının dışında Rize Belediyesi tarafından sökülen bitkilerin de bakımının kadınlar tarafından seralarda yapıldığının altını çizen Kazancı "Dışarıdan gelen bitkilerin burada bakımı yapılıyor. Bakımı yapıldıktan sonra tekrardan farklı alanlarda kullanılması sağlanıyor. Aynı zamanda üretim yapıyoruz. Ürettiğimiz ürünleri de peyzaj alanlarımızda kullanıyoruz. Bizim yeni seralarımız kurulduktan sonra mevsimlik çiçek çeşitlerimizi de üretmeye başlayacağız. Güneş enerjisi sistemi kullanılacak olan seralarımızda daha iyi işler çıkaracağımızı düşünüyorum. Çünkü eski tip seralarla modern seraların arasında dağlar kadar fark var. Onun için iyi şeyler yapmaya çalışıyoruz. Burada çalışan kadın arkadaşlarımızla birlikte. Önümüze bakıyoruz ve inşallah güzel şeyler yapmaya da devam edeceğiz. Bize bu fırsat verildi. Güzel işler çıkartıyoruz. Çıkartmaya da devam edeceğiz." dedi.
'VATANDAŞLARIMIZ TOHUMLARINI BURAYA GETİREBİLİRLER'
Vatandaşların ellerinde olan eski tohumlarını getirmeleri halinde yeniden vatandaşlara dağıtılmak üzere çoğaltabileceklerini sözlerine ekleyen Kazancı "İl dışından gelen bitkilerimiz oluyor. Her yöreden gelen bitkiler toprağa uyum sağlayamıyor. Buradan Trabzon'un arasında bile çok büyük farklar görülüyor. Trabzon'da yetişen domates, biber bile bazen burada yetişemeyebiliyor. Bunun üzerine şunu söyleyeyim vatandaşlarımızın tohumları varsa buraya getirebilirler. Vatandaşların ellerinde bulunan ata tohumları oluyor. Biz burada onları yetiştirip çoğaltıp onlara tekrar verebiliyoruz. Eğer varsa buraya getirebilirler." ifadelerini kullandı.
'İSTEYEN HER ŞEYİ YAPAR'
Serada istihdam edilen kadınlardan Feride Delal ise serada çalışmaktan mutlu olduklarını dile getirerek; "Burada birçok çeşit bitki üretiyoruz. Bakımlarını yapıyoruz. Bitkilerle uğraşıyoruz. Ata tohumlarını köylerden, bölgelerden topladık. Burada bakımlarını yaparak ata tohumları çoğaltıyoruz. Tamamen bizim yöremize ait bitkilerin tohumlarıdırlar. Toprak ile uğraşmak çok güzel bir his. Birde ben her sabah güne şükür ederek kalkıyorum. Bir işim var diye. Bizim için en güzeli de bir işimizin olması. Hevesi olan kişiler bulsunlar bir toprak uğraşsınlar. Yapmak isteyen her şeyi yapar. Yapmak istedikten sonra bir zorluğu olmuyor. Biz burada birçok şey öğrendik. Örneğin çoğaltmasını, dikmesini öğrendik. Her şey bizim bildiğimiz gibi değildi. Biz burada mutluyuz. Bitkiler rengârenk çiçekler açıyor. Mutlu oluyoruz." dedi.
'YAPAY GÜBRE YERİNE DOĞAL GÜBRELER ÜRETİP KULLANIYORUZ'
Zeliha Akın isimli bir başka çalışan ise "Serada geçici olarak çalışıyorum. Üretmeyi çok seviyorum. Hatice Hanım ve başkanlarımız sayesinde buraya gelme fırsatımız oldu. Birçok bilgi edindik. Burada çalışmaktan çok mutluyum. Toprakla uğraşmayı bütün kadınlarımıza tavsiye ederim. Hem kendimize hem de çevremizdeki insanlara çok faydalı. Ayriyeten sağlığımız içinde iyi. Ata tohumlarını burada toplayıp büyüdüklerini görmek çok güzel. Bütün bitkilerin üretimleri farklı oluyor. Bunlarla uğraşmaktan da gerçekten mutlu oluyoruz. Buradaki arkadaşlarımızla imkânlardan faydalanıyoruz ve öğreniyoruz. Bu hissi toprakla uğraşınca insan anlayabiliyor. Huzur verici. Buradaki bitkiler diğer bitkilerden biraz daha farklı oluyor. Yapay gübre yerine doğal gübreler üretip kullanıyoruz. Asla ilaç kullanmıyoruz." ifadelerini kullandı.