Ramazan'da sağlıklı beslenmenin hem fiziksel sağlığı koruduğunu hem de oruç tutarken enerji seviyesinin daha yüksek kalmasını sağladığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, kaçınılması gereken 6 hatayı açıkladı:
1-YETERLİ SU İÇİN
İftar ve sahur arasında geçen sürede mutlaka 10-15 bardak su içilmeli. Fazla çay ve kahve içmek su tüketimine engel olur. Bu nedenle bir fincandan fazla çay-kahve tüketmemeye özen gösterilmeli.
2-HER GÜN PİDE YEMEYİN
İftar sofralarının vazgeçilmezi olan pide tüketimine sıklık ve miktar olarak dikkat edilmeli. Bir avuç içi büyüklüğünde pide bir dilim ekmeğe eş değerdir. Diyette olduğu gibi Ramazan'da da yasak değil, denge var. Haftada 2 ya da en fazla 3 gün iftarda ana yemeklerle pide tüketilebilirken, diğer günler tam tahıllı besinlere tam buğday ekmek veya çavdar ekmeği veya buğday, bulgur gibi besinlere yer verilmeli.
3-SAHURA KALKMADAN ORUÇ TUTMAYIN
Sahur ve iftar arasındaki açlık süresi düşünülerek sahur mutlaka yapılmalı ve besin içeriğine dikkat edilmeli. Sahurda uzun süre tok tutan, sindirimi kolay protein kaynaklarına yani süt, yumurta, peynir ve kan şekerini dengeleyen tam tahıllı ekmeğe yer verilmeli. Sahur yapılmadığı taktirde gün içinde kan şekerinde düşme, baş ağrısı, sindirim problemleri, halsizlik, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, mide bulantısı gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
4-İFTARDAN SONRA TATLI TÜKETİNE DİKKAT EDİN
İftardan sonra hızlı yükselen ve sonrasında düşen kan şekeriyle vücut tatlı ihtiyacı hisseder. Vücuttaki sağlıklı dengeyi oluşturabilmek için iftardan 1-2 saat sonra bir ara öğün yapılmalı. Bu ara öğün 1-2 porsiyon meyve ve süt grubu yani süt, kefir, yoğurttan oluşmalı. Böylece tatlı ihtiyacı karşılanabilir. Haftada 1-2 gün sütlü tatlılar iftardan sonraki bu ara öğün yerine tercih edilebilir.
5-İFTARDA HIZLI YEMEYİN
Sindirim problemlerinin en çok yaşandığı öğün iftardır. Nedeni ise iftar öğününün çok hızlı tüketimi ve hiç ara verilmemesidir. Başlangıç olarak çorba tüketin ve 15-20 dakika sonra ana yemeğe geçilmeli. Ana yemek esnasında ise yemekleri yavaş yavaş, iyi çiğneyerek tüketilmeli.
6-YEMEKTEN SONRA YÜRÜYÜŞ YAPMAYIN
Yemekten hemen sonra sindirim başlar ve yemekten hemen sonra yapılan yürüyüş sindirim problemi yaratırken reflüye sebep olacaktır. Bu sebeple yemekten en az 30 dakika sonra yürüyüş yapılmalı.
İFTARDA HAFİF BİR ÇORBA İYİ GELİR
Diyetisyen Selin Yavuz, iftar ve sahurda ölçülü ve dengeli beslenmenin önemine değinerek, şu önerilerde bulundu:
İftarda hızlıca çok fazla yemek yerine, hafif bir çorba veya su ile başlayarak mideyi rahatlatmak iyi olabilir.
Protein kaynaklarından zengin olan, ızgara tavuk, balık, et gibi besinleri tercih etmek tokluk hissini artırabilir.
Sebzeleri, salataları ve lifli gıdaları öğünlerinize eklemek sindirimi kolaylaştırır.
Tatlı olarak aşırı şeker içeren yiyeceklerden ziyade, taze meyveleri veya şekersiz tatlıları tercih etmek daha sağlıklı olabilir.
Sahurda sindirimi kolay ve uzun süre tok tutan yiyecekler tercih etmek önemlidir. Yulaf ezmesi, tam buğday ekmeği gibi lifli gıdalar ve yumurta gibi protein kaynakları iyi bir seçenektir.
Bol su içmeyi unutmayın, su vücudu nemli tutar ve gün boyu susuzluğu önler.
Kahvaltıda süt ve yoğurt gibi kalsiyum kaynaklarına da yer vermek kemik sağlığı için önemlidir.
DOKTORUNUZA DANIŞIP ORUÇ TUTUN
Ramazan ayı ile hasta ve hasta yakınlarının sıklıkla sorduğu, 'Kalp ameliyatı oldum oruç tutabilir miyim?', 'İlaç kullanıyorum, saati ve dozu nasıl ayarlamalıyım?' gibi sorulara Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal yanıt verdi. Prof. Dr. Köksal, "Her hastayı bireysel olarak değerlendirmek ve hastalık durumuna göre karar vermek gerekir. Oruç tutmanın sağlıklı insanlarda kalp ve damar sağlığı riskini arttırıcı bir etkisi yoktur. Ancak ileri yaşı olan, diyabet ve yüksektansiyon gibi kronik rahatsızlığı olan hastaların, oruç tutmadan önce mutlaka hekimine başvurması ve ilaçlarının buna göre düzenlenmelidir" dedi.