BAKLAGİLLER TOK TUTUYOR
Ramazan'da tok tutan ve susuzluğu önleyen besinler hakkında bilgilendirmelerde bulunan Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Gürkan Taşkale, uzun süre aç ve susuz kalınması durumunda vücudu koruyan besinlerin daha çok kuru fasulye, nohut, mercimek gibi tahıl grubu gıdalar olduğunu belirterek "Bu gıdalar hem sindirim sırasında vücudun daha az su harcamasını sağlar hem de daha önceden aldığımız mide ve bağırsakta depolanan suyun korunmasına yardımcı olurlar. Tahılların sindirimi uzun sürdüğü için kan şekerinin aniden yükselmesine de sebep olmazlar. Tokluk süresini uzatmak için bir diğer önemli nokta ise ekmek seçiminde tercihin tam tahıllı ekmeklerden yana olmasındadır" diye konuştu.
"SUCUK YİYEN SUSUYOR"
Oruç döneminde iftarda veya sahurda aşırı yağlı, baharatlı, tuzlu ve şekerli besinlerle beslenmenin susuzluğun artmasına sebep olacağını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Gürkan Taşkale, "Baharatların fazla tüketilmesi metabolizmayı hızlandırdığı için susuzluğa da yol açacaktır. Bu nedenle uzun süren susuzluk dönemini daha rahat atlatabilmek için baharat kullanımını kısıtlamakta fayda var. Başta sucuk olmak üzere; salam, sosis gibi şarküteri ürünleri de içeriklerindeki baharat ve tuz oranlarından dolayı tüketimine dikkat edilmesi gereken gıdalardır" şeklinde konuştu.
"ÇAY VE KAHVE TÜKETİMİNE DİKKAT"
Yağlı besinlerin de vücudun su ihtiyacını artırdığını da sözlerine ekleyen Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Gürkan Taşkale sözlerine şöyle devam etti: "2 bardak fazla su içerim oruç süresince beni idare eder diye düşünebilirsiniz ama yağlı besinler tükettiğinizde vücut bu suyu yediğiniz yiyecekleri sindirmek için hızlıca harcayacak ve suya olan ihtiyacınız da günün erken saatlerinde ortaya çıkacaktır. Bunun dışında çay ve kahve gibi idrar sökücü etkisi olan içeceklerin tüketimine dikkat edilmesi de susuzluğun önlemesine yardımcı olacaktır."
KAN ŞEKERİNİZİ DENGEDE TUTUN
Ramazan beslenmesinde kan şekeri dalgalanmalarını önlemenin de önemli olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Taşkale şunları söyledi: "Kan şekeri dalgalanmasını önlemek için en önemli nokta, hamur işleri ve tatlı gibi karbonhidratların ve saf şeker tüketiminin kısıtlanmasıdır. Hamur işlerini hiç tüketmemek bazı kişilerin doğasına uygun olmayabilir fakat bu gıdaların tüketiminde miktar ve orana mutlaka dikkat edilmelidir. Ekmek tüketilecekse, tam buğday ve çavdar ekmeklerinin tercih edilmesi önerilir. Miktar olarak ise yaşınız cinsiyetiniz ve hareketlilik durumunuza göre avuç içi büyüklüğünde 1 veya 2 dilim tam tahıl ekmeği veya eşdeğeri kek, börek veya simit tüketilebilir.
Öğünlerde sebze yemeklerine ağırlık verilmelidir. Şeker oranı düşük olduğu için hem posa değeri hem de vitamin ve mineral değeri yüksek olan yeşil veya kırmızı yapraklı sebzelerin her türlüsü mevsimine göre uygun şekilde tüketilmelidir. Pırasa, ıspanak, enginar, kuşkonmaz, taze kabak, taze fasulye faydaları bu yönde bilinen zeytinyağlısından etlisine kadar geniş yelpazede kullanılan sebzelerdir. Yemeklerde zeytinyağı, ayçiçek yağı ve mısırözü yağı gibi kolay sindirilebilir yağların kullanılmasını tavsiye ediyorum. Ayrıca Omega-3 yağ asidi ihtiyacı için diyetimizde haftada 2 gün için 200 gram balığın porsiyonlar halinde yer alması gerekir."
KORONA'YA KARŞI KIRMIZI SEBZE VE MEYVELER
Koronavirüse karşı antioksidan içeriği yüksek renkli sebze ve meyveler tüketilmesi önerisinde de bulunan Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Gürkan Taşkale, "Çilek, yabanmersini, taze kırmızıbiber, kırmızı pancar gibi kırmızı renkli meyve sebzeler, maydanoz, yeşilbiber, roka gibi yeşil yapraklı tüm sebzeler, sarımsak soğan gibi antioksidan içeriği yüksek gıdalar tüketilebilir. Ceviz bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etki gösteren besinlerden biridir. Haftada 2-3 kez günde 3-4 ceviz yenilebilir" dedi.