Libya'da geçici hükümet Abdülhamid Dubeybe öncülüğünde kuruldu ve Temsilciler Meclisinden güven oyu aldı. Hükümet üyelerinin Pazartesi günü yemin ederek göreve başlamaları bekleniyor.
Baştan söyleyelim, Dubeybe zor iş başardı. Uluslararası güçler belirli bir düzeyde mutabakata varmasaydı Libyalı aktörlerin anlaşması, Siyasi Diyalog Forumu'nun yol haritasını belirlemesi ve ardından hükümetin kurulması da kuvvetle muhtemel mümkün olmazdı. Yine de Dubeybe'nin hükümet için uygun isimleri seçmesi ve çatışan tarafların da süreci kabullenmelerini sağlaması da dikkate değer.
24 Aralık'a kadar siyasi sürecin yürütülmesi ve acil ihtiyaçların giderilmesi için en önemli şart tabii ki yeni bir çatışmanın başlamaması. Dubeybe de bunun farkında ve itidalli bir yol tutturmak için oldukça dikkatli davranıyor. Kamuoyu önünde yaptığı açıklamalar da bu durumun göstergesi.
Hükümete seçilen üyelere yönelik uygulanan kriterler de bu anlamda önemli. Üye seçiminde en fazla dikkat edilen unsurlar coğrafi dağılım, adayların şimdiye kadar çatışmanın bir tarafında yer almamış olması, toplum nezdinde belirli bir saygınlığa sahip ve herkesle konuşabilecek durumda olmaları.
Güç temerküzü açısından ön plana çıkan içişleri, savunma ve dışişleri bakanlıklarının dağıtımında da bir denge gözetilmiş durumda. İçişleri bakanlığı güney, dışişleri doğu bölgesinden ve savunma bakanlığını ise Dubeybe'nin kendisi üstlenmiş durumda.
Coğrafi dağılım bölgesel kamplaşmayı tetikleyecek bir unsur olsa da diğer kriterler bu riski minimize etme potansiyeli taşıyor. Söz gelimi doğudan seçilen bir bakanın "Hafterci" olmaması ve bölünmeyi savunmayacak birisi olması gerekiyor. Aynı şeyi diğer bölgelerden seçilen üyeler için de söylemek mümkün. Dolayısıyla hangi bölgeden seçilmiş olursa olsun bütün bakanların ilk ve önemli önceliği Libya'nın bütünü olacaktır.
Hükümetin yol haritası
Hükümetin yol haritasını oluşturan iki önemli unsur acil ihtiyaçların karşılanması ve seçimlere kadar siyaset, güvenlik ve ekonomi alanlarında yeniden toparlanmanın sağlanmasıdır.
Kısa vadeli acil ihtiyaçların giderilmesi görece daha kolay. Ancak gerek Libya'nın içinde bulunduğu durum gerekse çözüm bekleyen acil ihtiyaçlar için toplumda oluşan beklentiler hükümetin işinin kolay olmadığını gösteriyor. Acil ihtiyaçlar olarak Kovid-19'un yarattığı tehlikeler, elektrik kesintileri, yerel hizmetler ve ülke çapında asayişin sağlanması ön plana çıkıyor. Dubeybe seçilmesi durumunda bir milyon aşıyı kendisinin karşılayacağını vadetmişti. Bu sayı salgın riskini minimize etmek için yeterli değil ancak iyi niyet göstergesi ve başbakanın çabasını göstermesi açısından önemli.
Hükümeti bekleyen meydan okumalar
Bununla birlikte hükümeti zorlayacak olan meseleler ise ülkedeki siyasi ve toplumsal bölünmüşlüğü gidermek, kurumları birleştirmek, savaş suçları ile ilgili adım atmak ve olası çatışmaların önüne geçerek 24 Aralık'taki seçimleri gerçekleştirmek olacaktır.
Bütün tarafların hükümeti kabullenmiş olmaları maalesef bütün riskleri ortadan kaldırmıyor. Dikkat edilirse Hafter tarafı oldukça sessiz ve ne güvenlik ne de siyasi alanda yapılabilecek reformlar konusunda herhangi bir açıklama yapıyor.
Bu alanlarda hükümet adım atmaya başladığında tartışmaların başladığını hep birlikte göreceğiz. Siyasi ve güvenlik alanlarının yeniden yapılandırılması en fazla tartışma konusu olacak alanlar olarak ön plana çıkıyor. Özellikle milis grupların tasfiyesi, silah bırakması ve entegre edilmesi ile yabancı milislerin ülke dışına çıkarılması söz konusu olduğunda Hafter –ve dolayısıyla Wagner– Rusya tarafının oyun bozanlık yapacağını şimdiden ifade etmek mümkün.
Benzer bir durum savaş suçlarının araştırılması ve cezalandırılması konusunda da yaşanabilir. Ortaya çıkan toplu mezarlar katliamların en büyük kanıtı. Ve toplumun bu suçların cezalandırılması ile ilgili önemli bir beklentiye sahip olduğunu unutmamak gerek.
Bu alanda yaşanacak tartışmalar yalnız hükümet ile çatışan taraflar arasında değil UMH'yi oluşturan gruplar ile Hafter ve destekçilerinin kendi içinde de söz konusu olacak. Bu açıdan UMH'yi oluşturan grupların dikkatli davranması ve dağılmaması gerekiyor.
Yeni hükümetin bir görevi de bu dağılmaların oluşturabileceği riskleri minimize etmek olacaktır.
Hükümetin önüne koyduğu hedeflere ulaşması ve 24 Aralık seçimlerini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmesi için ise ciddi bir desteğe ihtiyacı olacaktır. Türkiye bu desteği sağlayarak hem bu süreçte hem de seçim sonrası için Libya'daki pozisyonunu güçlendirebilir.