Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde terörle mücadelesini yoğunlaştırdığı bir dönemde, PKK terör örgütünün doğrudan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) askeri gücü olan Peşmergeyi hedef almaya başladığı görülüyor. PKK, Türkiye'nin askeri harekatları ve nokta operasyonları ile ciddi bir beka tehdidi yaşarken, KDP ve Peşmergeyi Türkiye'ye lojistik destek vermekle suçluyor. Bölgede gittikçe dar bir alana sıkışan terör örgütü, yeni bir hareket tarzı benimsemekte zorlanırken, panik halinde Peşmergeyi hedef alıyor. Amadi ve Zaho'da gerçekleştirdiği son saldırılarda 7 Peşmerge hayatını kaybederken çok sayıda Peşmerge de yaralandı. Terör saldırıları bağlamında IKBY'de PKK'ya karşı büyük bir infial var. KDP-PKK geriliminin ise yakın zamanda PYD/YPG'yi de içine alarak tırmanması öngörülebilir. Bu durum Türkiye'nin terörle mücadelesine ciddi anlamda destek verecek bir gelişme olarak değerlendirilmelidir.
PKK neden Peşmergeyi hedef alıyor?
Türkiye'nin bahar ayları ile birlikte başlatılan Pençe Şimşek ve Yıldırım Harekatlarıyla Irak'ın kuzeyinde sıkışan terör örgütü PKK, bir yandan Türkiye'nin alan hakimiyetini hedefleyen konvansiyonel harekâtlarıyla yüzleşirken, aynı zamanda MİT'in saha istihbaratına dayanan nokta operasyonlarla üst düzey isimlerini arka arkaya kaybediyor. Son aylarda özellikle KDP ile karşı karşıya gelmeye başlayan terör örgütü, yeni bir harekât tarzı benimsemekte ise zorlanıyor.
Bu süreçte Peşmerge'nin TSK ile birlikte hareket etmesi, PKK adına büyük bir meydan okuma olarak tezahür etti. Peşmerge ve onun özel kuvvet unsurları olan Zeravani güçlerinin, her ne kadar PKK ile doğrudan çatışmasa da bölgedeki terör kamplarının etrafını çevirmeye başlaması örgütün lojistik ve operasyon hareketliliğini ciddi anlamda kısıtlamış durumda. TSK, PKK'yı temizleyerek konuşlandığı stratejik dağ silsileleri üzerindeki hâkim tepeler ve Peşmerge'nin konuşlandığı yeni bölgeler PKK'yı adeta kontrol ettiği bölgelerde izole etmiş durumda. Haftanin'den Metina'ya, Gara'dan Kandil'e ve Mahmur'dan Sicnar'a kadar örgüt küçük adacıklarda hayatta kalmaya çalışıyor. Söz konusu bölgeler arasındaki lojistik hatlar ise büyük ölçüde kesilmiş durumda. Atılan bu askeri adımların yanı sıra Erbil ve Bağdat arasında PKK'nın Sincar'dan çıkartılmasına ilişkin yapılan anlaşma ile de sıkıştırılan örgüt KDP ve Peşmergeyi de TSK gibi birincil tehdit olarak görüyor.
PKK karşılık vermekte zorlanıyor
KCK'nın sözde liderliği, TSK'nın konvonsiyonel harekatları, MİT'in örgütün lider kadrosuna yönelik temizlik operasyonları ve Peşmerge'nin her geçen gün artan baskısı ile yüzleşirken, yeni bir harekât tarzı benimsemekte güçlük çekiyor.
Irak'ın kuzeyinde ciddi bir beka tehdidi içine giren örgüt, doğrudan Peşmerge güçlerini hedef almak durumunda kaldı. Daha önce Kürt kamuoyu bağlamında yeni bir "Kürtler arası iç savaş" söylemi ile karşı ciddi bir baskı oluşmuş ve PKK'ya karşı Peşmerge'nin harekete geçmesine yönelik bu kavram üzerinden büyük bir propaganda mekanizması işletilmişken, şimdi PKK doğrudan Peşmergeye saldırmayı göze almış durumda. IKBY'deki kamuoyu desteği ve propaganda üstünlüğünü kaybetme pahasına Peşmergeye yönelik saldırıları, yukarıda zikredilen analizi de doğruluyor. PKK ilk defa Irak'ın kuzeyinde artık beka tehdidi içine girmiş durumda.
Şimdi asıl sorunun KDP için sorulması gerekiyor. PKK'nın, Peşmergeleri pervasız bir şekilde hedef alarak öldürmeye başladığı bir dönemde daha sahici ve etkili bir şekilde Türkiye'nin yanında duracak ve terör örgütünü Irak'ın kuzeyinden tamamen temizlenmesi için askeri imkanlarını da kullanacaklar mı? Görünen o ki kaçınılmaz olan gerçekleşiyor ve KDP liderliği adım adım bu noktaya doğru geliyor. Elbette bu çatışmanın Suriye ve PYD/YPG bağlamında da ciddi sonuçları olacaktır.