OPEC üyeleri zor günler geçiriyor. Üstelik bu durum yeni de değil. 2016'da Rusya başta olmak üzere diğer petrol üreticisi ülkelerle OPEC+ ittifakını kuran örgüt küresel petrol üretimini kontrol ederken fiyatları da istediği gibi etkilemeyi tahayyül ediyordu. Geçmişe bakıldığında bu çok da zor değildi. Ancak hesapta olmayan bazı şeyler vardı.
Petrol piyasalarında 2015'ten bu yana süren "arz bolluğu" söz konusu. Artan üretime karşın küresel enerji tüketimi 2015'te son beş yılın en düşük büyümesini kaydetti (yüzde 1). Ekonomileri büyük ölçüde petrol gelirlerine bağlı olan ülkelerse bu duruma müdahale etmeleri gerektiğini düşündü. 2016'da OPEC+ ittifakı bu amaçla kuruldu. İttifak 2016'dan bu yana belirli periyotlarla bir araya gelip üretim kotaları belirleyerek piyasadaki arz fazlasını eritmeye ve petrol fiyatlarını arzu ettikleri seviyeye yükseltmeye çalışıyor. Kotadan muaf tutulan ülkeler de var; iç savaşa sahne olan Libya, yaptırımlara maruz kalan İran, savaş sonrası yeniden inşası tamamlanamayan Irak gibi. Muaf tutulan ülkeler hariç tüm ülkelerin belirlenen kotayı aşmadan üretim yapması, aşması halindeyse sonraki aylarda kısıntıyı artırarak telafi etmesi bekleniyor. OPEC'in de-facto lideri Suudi Arabistan'ın yanına Rusya'yı alarak kime ne kadar petrol üretmesi gerektiğini söylemesi ilk günden bu yana örgüt içinde tartışmalara neden oluyor. Çünkü Suud, diğer ülkelerden koyulan kotaya uymalarını beklerken kendisi pazar payını kaybetmemek adına sınırın üzerinde petrol üretmekten çekinmiyor. Buna ilk sert itiraz Katar'dan yükseldi. Körfez'in en büyük ikinci doğal gaz üreticisi 14 üyeli OPEC'in 11. ham petrol üreticisi olsa da üretimini daha fazla başkalarının kontrol etmesini istemedi. Dünyanın en büyük LNG ihracatçısı olsa da petrol gelirlerinin de ekonomisindeki payı önemliydi. 1 Ocak 2019'da Katar'ın OPEC'ten ayrılışı örgüt içinde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu net bir biçimde gösterdi.
OPEC+ üretim kısıntısına devam etti çünkü halen bekledikleri petrol fiyatlarına ulaşabilmiş değillerdi. Örgüt 2008 krizindeki 142 doların bir daha kolay görülemeyeceğinin farkında olmakla birlikte henüz arzın yeni artmaya başladığı 2014 yılındaki 100 dolar seviyesine özlem duyuyordu. Öyle ki, Suud 2020 yılı bütçesini petrol başa baş fiyatını 80 dolar, BAE 65 dolar, İran ise 190 dolar seviyesinde olacak şekilde ayarlamıştı. COVID-19 krizine dek…
Pandemi planları altüst etti, fiyatları tahmin edilmeyen düzeyde geriletti. 9 Mart tarihli OPEC+ toplantısında Suud'un kotayı yükseltme ısrarına Rusya'nın itirazı fiyatları 30 dolara dek geriletti. Nisan ayındaki toplantıda kota daha da yükseltildi, petrol üretiminin daha da kısılmasına karar verildi. Kota 2022 yılına dek aşamalı olarak azaltılarak devam edecekti. Suud bu kez satış fiyatını düşürerek pazar payını genişletmeye başladı. Rusya da İran'dan kalan boşluğa talip oldu. İki ülke başta Çin olmak üzere Asya'nın en büyük tedarikçisi olmak için yarışa girdi. Fakat yine farklı gelişmeler yaşandı.
Libya geri döndü
Libya'da ilan edilen ateşkes petrol üretiminin artırılmasını ve Ulusal Petrol Şirketi'nin ihracatını artırmasını sağladı. 2021 başında iç savaş öncesi üretim seviyesine ulaşmayı planlayan Libya'nın artık kotaya dahil edilmesi konuşulmaya başladı. BAE de Suud ve Rusya'nın Asya'daki payını artırmasına daha fazla seyirci kalmadı; sırasıyla Suud ve Rusya Ocak-Kasım 2020'de Çin'in en fazla petrol ithal ettiği ülkeler olmuştu. Üstelik henüz üretim sorunları devam eden Irak da üçüncü sıraya yerleşmişti. Avrupa'daki pazarını büyütme kararı alan BAE, İsrail ile ham petrol boru hattı antlaşması imzaladı. Ancak antlaşma kotalara itirazına engel olmadı. Öyle ki, Emirlik OPEC'ten ayrılacak mı, soruları gündeme gelmeye başladı.
Bugün dünya COVID-19'un ikinci dalgası ile boğuşurken yeniden çekilen talep karşısında OPEC+'ın 2021 yılına planlanandan daha fazla kısıntı ile başlaması gerektiği konuşuluyor. BAE'nin örgütten ayrılmasına pek ihtimal verilmezken 9 Mart'taki gibi bir kota ihtilafının fiyatların 40-45 dolar bandından seyrettiği piyasayı yeniden krize sokma ihtimali var. Irak da her ülkenin durumuna özel kota uygulanması gerektiğini öne sürerken pazarını korumak ve üretiminin devamlılığını sağlamak adına ön ödeme alma çalışmalarına başladı; henüz teslim etmediği petrol tankerleri için ödeme almayı planlıyor. OPEC+'da anlaşmazlıklar bir süre daha devam edeceğe benziyor.