Türk futbolunun tarihinde özellikle İstanbul'un semt takımları mühimdir. Fatih Karagümrük de semt kültürünün üzerinde yükselen ülkenin en köklü camialarından biri. 1926 yılında kurulan Fatih Karagümrük bugün uzun yıllar sonra yükseldiği Süper Lig'de asansör takım olmadığını kanıtladı ve düşmenin kolay, çıkmanın zor olduğu ülkenin en büyük futbol sahnesinde ilk haftadan beri hedefini ortaya koydu: "Avrupa Kupaları'na gitmek istiyoruz." Bu hedefi birçok Anadolu kulübü başkanından duymuyor olabiliriz ama sözün sahibi Süleyman Hurma, Anadolu kulüplerinde sportif direktörlük koltuğunda oturduğu yılların ardından bugün sahibi olduğu Karagümrük'ü bu sezon olmasa gelecek sezon Avrupa'ya götürmek peşinde. Çünkü transfer görüşmelerinde bunun sözünü verdiği yabancı futbolcuların ismini ilk kez duydukları bir kulübe transfer olmalarında tek faktör o kulübün bir İstanbul takımı olması değil... Çok değil dokuz yıl önce bölgesel amatör ligde olan, 2013-14 sezonunda 3. Ligde play-off'u şampiyon bitirip ikinci lige yükselen Fatih Karagümrük'ün taraftarları şampiyonluk yaşamadan sonraları çok sevecekleri playoff'larla Süper Lig'in yolunu tutacaklarından elbette haberdar değildiler. İkinci ligde geçen dört sezonun ardından yıllardır Türk futbolunda profesyonel olarak çalışan Süleyman Hurma'nın kolları sıvayıp kendi takımımı kuracağım diyerek çıktığı yolda Karagümrük'ün hisselerini satın aldığında Fatih Karagümrük sezona umutlu başlamıştı. Önce Şanlıurfaspor ardından Manisa ve finalde de Sakaryaspor'u deviren Süleyman Hurma'nın kulübü geçen sezon yükseldiği 1. Lig'de daha zorunu başardı. Ligi beşinci sırada tamamlayan takım sezon sonunda yükselen formuyla önce Akhisar'ı geçti ve finalde de Adana Demirspor'un hayallerine son verip kendini Süper Lig'de buldu. Süper Lig demek daha çok gelir ama aynı zamanda daha çok dert demekti.
"KÜÇÜK İTALYA" PROJESİNİN İLK HALKASI
"Beni ikna etmek için 15-20 kez aradı" diyen İtalyan kaleci Viviano, Süleyman Hurma'nın "Küçük İtalya" projesinin ilk halkasıydı ama Floransalı Viviano bile İtalya Serie A'dan tanıdığı bu kadar çok oyuncuyla aynı formayı giyeceğini hayal etmemişti. Ülkesi dışında Arsenal ve Sporting'e imza atan ama ne Londra'da ne de Lizbon'da bir kez olsun kaleyi koruyamayan Viviano'nun ardından bir maestro girdi Fatih Karagümrük'ün kapısından. Arjantin Milli Takım formasını 58 kez giymiş Lucas Biglia, Lazio ve Milan'daki yedi sezonun ardından 34 yaşında geldiği Karagümrük'te müthiş profesyonelliği ve yeteneğiyle ilk günden itibaren büyük saygı gördü ve Süper Lig için yeniden yapılanan kadroda Başkan Süleyman Hurma kaptanlık pazubandını elbette ona verdi. Bir başka Arjantinli Lucas Castro da İtalya havasını almış futbolcuydu. Catania, Chievo, Cagliari ve Spal formaları giyen Castro'nun son takımından Balkovec'e de imza attırdı Süleyman Hurma... Şilili Jorquera, Bursa ve Eskişehir formaları giymişti ve kariyerinde Genoa ve Parma etiketiyle o da Serie A modasını sürdürdü. Zirveye oynayan takımlardan Lens, Jimmy Durmaz, Gaston Campi, Kemal Ademi, Mevlüt Erdinç ve Enzo Roco'yu kadrosuna katan Süleyman Hurma'nın Serie A sevdası ara transferde de devam etti. 30 yaşındaki Bertolacci, Genoa ve Milan formaları giymiş bir orta sahaydı ve yanında gelen isim Premier Lig'de yolu Chelsea, Liverpool ve Sunderland'den geçen, Roma ve Milan'da da oynamış Fabio Borini idi. Serie A patentli Karagümrük'te son İtalyan dokunuşu teknik direktör değişiminde oldu. Şenol Can ile yollarını ayıran Süleyman Hurma, Fabio Capello ile anlaştı diyeceğim ama elbette demiyorum; bu sezon oynadığı futbola büyük sükse yapan Alanyaspor'da teknik direktör Çağdaş Atan'ın sağ kolu olarak kabul edilen ve taktik zekası çok yüksek olduğu konuşulan 32 yaşındaki Francesco Farioli ile yola devam etme kararı aldı.