Real Madrid, onu havaalanında karşılaması gereken çalışanını göndermeyi unutmuştu ve Eto'o daha 16 yaşındaydı. 1997'de geldiği Madrid'de tesislere tek başına gitmiş ve kapıdaki görevliyi zor ikna etmişti. Yıllar sonra Barcelona'nın Nou Camp'taki şampiyonluk kutlamalarında Real Madrid'e 100 bin taraftarın önünde İspanyol argosunu konuşturmasını da buna bağlayan çok oldu. Biz buna "Beni hatırladın mı!" diyelim... Real Madrid B takımı küme düşmese belki de o kulübün altyapısında kalacaktı. Ama alt ligdeki yabancı oyuncu yasağı yüzünden Leganes'e kiraladılar Eto'o'yu. Real Madrid'e ertesi sezon dönüp sadece bir maçta oynayabildi. Beyaz formayı giydiği maç sayısı toplam üç, golü de yok zaten. Galatasaray'ın Mallorca ile eşleştiği sezonda ligde 12 maçta altı gol attı. Real Madrid ilginç bir şekilde onu uzun yıllar elden çıkarmadı. 2000'de Florentino Perez, Los Galacticos dönemini başlattığında Eto'o'nun hiç şansı yoktu. 19 yaşındaki Kamerunlu, üç yabancı kontenjanına takılıyordu. Raul ve arkadaşlarını tehdit edecek kadar da kendini ispatlamamıştı zaten...
Onu yine Mallarco'ya gönderdiler ve o sezon patlamayı yaptı: 11 gol attı. Real Madrid'i yakan iki şey vardı La Liga'da... Ender gelişen Osasuna atakları ve Eto'o... Altyapısına geldiği kulübü, o uçak biletini yolladığına pişman etti. Barcelona'ya transferi öncesinde Mallorca'da iki sezonda 31 gol attı... Perez, Eto'o'yu geri almaya kalktı. Barcelona bastırdı ve Rijkaard'ın ikinci sezonunda onu 24 milyona Nou Camp'a getirdi. Eto'o'nun ilk sezonunda Barcelona şampiyon olurken, Kamerunlu sınıf atlamıştı. 24 gol attı ve yıllar sonra yine arkasında kalacağı Forlan'a geçildi gol krallığında. Rijkaard sistemi oturtmuştu ve makine tıkır tıkır çalışıyordu. 2005-2006'da silip süpürdüler. Eto'o ve Ronaldinho'nun coştuğu sezondu. Paris'te Şampiyonlar Ligi finalinde golünü attı ve kupayı kaldırdı. Üç yıl sonra, yine finalde Manchester United filelerini havalandıracak ve kupa tarihinde iki ayrı finalde gol atan futbolcu ünvanını belki de kaderini çizen isim olan Raul ile paylaşacaktı. O sezon gol krallığını da kimselere bırakmadı. 26 gol attı ve 25 gollü David Villa'yı geride bıraktı. İki şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi Kupası'nın ardından Barcelona'da kriz başladı. Bir sezon önce Zaragoza taraftarının ırkçı tacizine sahayı terkederek cevap vermek isterken ona sarılıp sahada kalmasını sağlayan Rijkaard'ı Katalan medyasına kurban vermeye başladı. Rijkaard'ın başını yiyenleri Guardiola affetmedi. Önce Ronaldinho ardından Deco ve Eto'o. Ibrahimovic transferinde 46 milyon euro ile Eto'o'yu Inter'e yolladı Barcelona.. Jose Mourinho yönetiminde Sneijder'li kadro Eto'o'yu da alınca 45 yıllık hasret sona erdi. Inter, Şampiyonlar Ligi'ni kazanırken sezonu üç kupa ile tamamladı. 30 yaşından sonra iyi para kazandı ama kariyeri hep yokuş aşağı koştu. Önce Rusya'da Anzhi projesinden gelen yıllık 20 milyon euro, ardından Chelsea ve Everton ile Ada turu, sonra Sampdoria ile yine bir İtalya havası ve hikayenin sonunda Antalyaspor, Konyaspor ve Katar'da 18 maçla final... Son 20 yılın en klas forvetlerinden biri olan Kamerunlu 38 yaşında futbola veda etti. Inter'deki üç kupaya rağmen futbol tarihi kitapları onun bir fotoğrafını kullanacak olsa bu şüphesiz Barcelona formalı olacak...