Şampiyonlar Ligi tarihinin en dramatik en unutulmaz finaliydi. 13 yıl geçti aradan, bugün Avrupa'da hangi futbolsevere sorsanız 25 Mayıs 2005 akşamı İstanbul'da, Atatürk Olimpiyat Stadı'nda Milan ve Liverpool arasında oynanan finalden daha iyisini izlemediklerini söylerler. O gece oradaydım, Liverpool'un bir futbol mucizesine imza atıp kazandığı kupa, daha sonra bir film haline getirildi. O gün mükemmel bir organizasyona imza atmıştık, maç öncesinde gösteriler nefes kesmişti. Kabul edelim tek sıkıntı stadyuma giden yollardı. Bugün artık metro ile ulaşabildiğimiz stadyum, Euro 2008'e komşu Yunanistan ile ortak aday olduğumuzda İzmir Atatürk ve o tarihte proje olan Yeni Antalya stadıyla birlikte dosyamızdaki üç stadımızdan biriydi. Sonra çok yol aldık. Geriye dönüp baktığımızda Euro 2016'nın ev sahipliğini bizim hak ettiğimizi Fransızlar dışında tüm Avrupa kabul etmişti. UEFA Başkanı Michel Platini, turnuvayı ülkesine götürdü! Yine durmadık, bu hafta Euro 2024 adaylığımızın sonucu açıklanacak. Şubat 2017'de 6 yıl sonra oynanacak Avrupa Şampiyonası için adaylığını resmen açıklayıp Mart 2018'de de tüm detayların yer aldığı dosyayı UEFA'ya teslim ettik. Bu kez karşımızdaki rakip Almanya. 12 yıl önce Dünya Kupası'na ev sahipliği yaptılar ve o turnuvaya hazır ettikleri stadyumlarla 2024'e adaylar. Dünya Kupası'nı 2002'de ilk kez Uzakdoğu'ya götüren, 2010'da Afrika'ya bu heyecanı taşıyan FIFA, 2018 Dünya Kupası'nı tarihinde bu turnuvayı düzenlemeyen Rusya'ya vermişti. Şimdi sıra UEFA'da... Avrupa'da hiçbir ülke son 10 yılda Türkiye kadar yeni stadyum yapmadı. Ulaşım alternatiflerimiz, hızlı tren, deniz yolları, yeni havaalanları, THY'nin geniş uçuş ağı, Türkiye'nin gururu İstanbul'daki yeni havaalanı, ilk adaylığımızdaki dosyada yoktu artık varlar. Lakin her zaman genlerimizde olan bir duygu var ki, biz misafir seven bir halkız. Almanlar gibi kendi içlerinde yetişen Mesut ve İlkay'a bile tahammül edemeyen, yabancılara hep mesafeli bir toplum hiçbir zaman olmadık. Türkiye bir futbol ülkesi... Bu topraklarda önümüzdeki 10 yılda futbolcu olacak çocuklar için, içlerindeki futbol tutkusunu 365 gün yaşayan yediden yetmişe her Türk vatandaşı için tek bir dileğim var: Euro 2024'ün ev sahibi biz olalım. Avrupa'ya ağırlamayı da sevmeyi de öğretebiliriz. 27 Eylül'de bu güzel haberi almak dileğiyle...