1998 Dünya Kupası'ndaki Ronaldo gibi 94 finali öncesinde de onun finalde oynayıp oynamayacağı belli değildi. Adalesi çekiyordu ve son kararı ona bıraktılar. Sakat sakat maça çıktı. Uzatmalarda Brezilya kalesinde iki net fırsat yakaladı ama olmadı. 1994'te kaybeden İtalya'nın üzgün karesinde o tek başınaydı. Bir tek o mu kaçırmıştı 17 Temmuz 1994 günü Pasadena'da?
Bir önceki finalde penaltıyı atan Baresi ilk penaltıyı dışarı vurmuş, Massaro da kaçırmıştı. Finalin hazin anında Taffarel'in olduğu kalenin 11 metre uzağına topu dikmiş, üstten auta atmıştı. O anı bu cümleyle anlatır: "O penaltı her gün geliyor aklıma. Penaltı kaçırmadım mı? Kaçırdım. Fakat hiçbir penaltı vuruşunda topu öyle havaya dikmemiştim. O finali tekrar oynamak isterdim."
Juventus formasıyla duvarlarına poster olduğu Floransa'ya deplasmana gittiği ilk maçta kazanılan penaltıyı atmayı da kabul etmemişti. Penaltılar onun kaderiydi. Maçın ardından tribünden atılan eski kulübü Fiorentina atkısını boynuna takıp sahayı terk etmiş, Juventus taraftarını çileden çıkarmıştı. Çocukken Interliydi, Fiorentina'yı çok sevdi sonra bir gün Boca Juniorslı oldu.
Kramponlarını asıp hemen eşofmanlarını giyen eski futbolculara benzemedi. Teknik adamlıktan uzak durdu, bu işi yapabilmek için gerekli olan lisansı bile ancak 2012'de aldı. Dün doğum günüydü. Baggio 50 yaşına girdi. "Neden çok iyiydin?" sorusuna bir tek cevabı vardı: "Ben önce düşünürdüm."

218 İtalya'da yedi farklı kulüpte 488 lig maçına çıkan Roberto Baggio, 218 gol attı.

JOHAN CRUYFF VE İKİ ÇİZGİ
Johan Cruyff'un 30 yıl sır gibi sakladığı 1978 Dünya Kupası'na gitmeme sebebini futbol dünyası hep Arjantin'deki dikta rejimini protesto etti diye bilmişti. Sarı Fare ailesinin Dünya Kupası'ndan bir yıl önce tehdit edildiğini açıklamak için çok bekledi.
1974'te Hollanda Milli Takımı, Dünya Kupası'na giderken verdiği bir karar ise bir o kadar ilginçti. Futbol tarihinin bugün en kült formalarından biri kabul edilen düz turuncu milli takım forması için Hollanda ile anlaşma yapan Adidas'tı.
Markanın kollardaki üç çizgili formasına itiraz eder Cruyff çünkü o Adolf Dassler'in kurduğu Adidas'ın değil onun kardeşi Rudolph'un kurucusu olduğu Puma ile anlaşma yapmış ve onun kramponlarını giyiyordu. Hollanda Milli Takımı, 1974 Dünya Kupası'na kollarında üç bant olan formalarla çıktı.
Takım kaptanı Johan Cruyff da elbette o formayla sahadaydı, belki gözden kaçan ya da unutulan ise onun formasının kollarında üç değil iki bant olmasıydı. Kazanan Cruyff olmuştu. Dört yıl sonra Arjantin'de Cruyff yokken Rene ve Willy Van de Kerkhof kardeşler de iki şeritli forma giymek istedi. Federasyon izin vermedi çünkü Hollanda'da bir Cruyff vardı...