İlkokulda okurken her defterin üstüne bir etiket yapıştırdığımızı hatırlıyorum. Bu etiketlere isim soyad, hangi ders ve hangi dönem için kullandığımızı yazardık. Bavullarımıza koyduğunuz etiketlerin de akıllandığını ve kendini hatırlattığını düşünün. Apple AirTag akıllı bir etiket. Çanta, cüzdan, anahtarlıklara veya sizin için değerli bir eşyaya bağlanıyor. Minik yuvarlak bir rozet gibi taşınabiliyor. Hatta onun için tasarlanmış şık anahtarlık ya da çantalara takılmak üzere hazırlanmış renkli aksesuvarlar var. Siz telefonununuza bir kez tanımlamayı yaptıktan sonra diğer Apple ürünlerinde olduğu gibi Bul (Find My) uygulaması üzerinden kontrol edebiliyorsunuz. Üstelik nerede olduğunu bluetooth üzerinden telefonunuza gösterdiği gibi yönünü de tarif edebiliyor.
Akıllı etiket AirTag, bağladığınız ürün eğer bluetooth kapsama alanında değilse diğer Apple ürünleri hatta NFC teknolojisine sahip Android cihazların Bul (Find My) uygulaması üzerinden yerinizi fısıldıyor ya da ihbar edebiliyor. Yani diğer Apple cihazları ihbar hattı gibi çalışıyor. Üstünde GPS sinyali verecek bir anten yok. Bu sayede bir yıl boyunca pil ihtiyacı olmadan akıllı etiket olarak görülebiliyor. Kullanım senaryosuna göre gerçekten işe yarayabilir. Ben şimdilik bisiklet, anahtarlık ve sırt çantasında kullanmaya başladım. Kullandıkça oluşan senaryolarla anlatılacak daha çok şey çıkabilir. Ancak bana en çok sorulan sorulara kısa yanıtlar vermeye çalışayım.
BİR MİLYAR APPLE CİHAZINA "FISILDIYOR"
Açık ara en çok sorulan soru evcil hayvanlar için kullanılıp kullanılmayacağı konusu oldu. Bu soruya Apple, tavsiye etmediği yönünde cevap veriyor. Sonuçta akıllı etiket AirTag, GPS üzerinden konum bilgisi vermiyor.
Aileler çocuklarını bu etiket AirTag üzerinden takip edebilirler mi?
Hayır bunun için de kullanılmıyor. Zaten takip amaçlı kullanılmasın diye sizin olmasa da AirTag seyahat eden kişiye, bak yanındakinde akıllı etiket diyerek uyarıda bulunuyor. Etiketin olduğu eşya size ait mi, değil mi biliyorsunuz. Bunu yaparken diğer Apple ürünlerine AirTag'in kime ait olduğunu bildirim olarak gösteriyor. Kaybedilmişse sizin nasıl ulaşabileceğinizi mesaj olarak iletiyor.
AirTag kullanım senaryoları zaman içinde gelişecek. Kullanım senaryolarına göre farklı ürünler için de kullanılabilecek. Bir adet AirTag 299 TL, 4'lü paket ise bin liraya satılıyor.
SESLİ BİLGİ VERİYOR
AirTag kurulduktan sonra Bul uygulamasındaki yeni öğeler sekmesinde görünüyor ve burada kullanıcılar öğenin mevcut veya son bilinen konumunu harita üzerinde görüntüleyebiliyor. Bir kullanıcı öğelerini yanlış yerleştirirse ve öğe Bluetooth menzilindeyse, bulmaya yardımcı olması için AirTag'den bir ses çıkması için Bul uygulamasını kullanabiliyor. Kullanıcılar ayrıca sesli asistan Siri'den öğelerini bulmasını isteyebiliyor ve AirTag yakındaysa bir ses çıkarıyor.
Tüm iPhone'larla uyumlu değil. iPhone 11 ve iPhone 12 kullanıcıları akıllı etiketleri verimli şekilde kullanabiliyor. Her AirTag, Telekom operatörlerinin örneğin Türk Telekom'un sattığı iPhone 11 ve iPhone 12 kullanıcıları için Precision Finding5 sağlayan Ultra Geniş Bant teknolojisini kullanan Apple tasarımı U1 çipi ile donatılmış. Bu gelişmiş teknoloji, menzil içindeyken kaybolan bir AirTag'in mesafesini ve yönünü daha doğru bir şekilde belirleyebiliyor.
AirTag sahibinden ayrılmışsa ve Bluetooth menzilinin dışındaysa, Find My ağı onu bulmaya yardımcı olabiliyor. Find My ağı, bir milyar Apple cihazına yaklaşıyor ve kayıp bir AirTag'den gelen Bluetooth sinyallerini algılayabiliyor ve konumu, arka planda anonim ve özel olarak sahibine geri iletebiliyor.
ETİKET 9 METRE SOLUNUZDA
Kullanıcılar ayrıca AirTag'i Kayıp Moduna yerleştirebiliyor ve menzil içinde olduğunda veya geniş Bul ağında bulunduğunda bildirim alabiliyor. Kayıp bir Air- Tag biri tarafından bulunursa, iPhone'larını veya NFC özellikli herhangi bir cihazı kullanarak ona dokunabiliyor ve eğer vermişlerse, sahibi için bir irtibat telefon numarası gösterecek bir web sitesine götürülebiliyorlar.
AirTag, iOS'ta yerleşik olarak bulunan erişilebilirlik özellikleri için destek içeriyor. Örneğin, VoiceOver kullanarak Hassas Bulma, görme engelli veya az gören kullanıcıları "AirTag 9 metre uzakta solunuzda" gibi talimatlarla AirTag'e yönlendirebiliyor.
KLAVYE VE KALEMLE TABLET GÖREVE HAZIR
Tablet kullanımı pandemi döneminde önemli artış gösterdi. Sadece eğitim amaçlı değil, evdeki televizyon daha farklı amaçlar için kullanılınca tablet yeni bir ekran olarak karşımıza çıktı. Üstelik klavye seçenekleriyle dizüstü bilgisayar konforu da sunmaya başladı. Küçük basit gövdesi, kalemi ve klavyesiyle tablet dünyasında farklı alternatifler var. Türk Telekom online olarak satılan ve yaratıcılığı artıran, eğlence olanakları geliştirilmiş HUAWEI MatePad Pro, sade ve minimalist tasarımıyla dikkat çekiyor. Çoklu ekran iş birliği ve HUAWEI APP Multiplier özellikleriyle kullanıcıya farklı bir alternatif sunuyor.
10.8 inç 16:10 ekranını çevreleyen ultra dar 4,9 mm çerçevelerle dünyanın en yüksek tablet ekran-gövde oranına (yüzde 90) sahip Huawei MatePad Pro'da bulunan mikro- kavisli tasarım, rahat bir tutuş sağlıyor. Böylece kolayca istenilen yere taşınabiliyor.
SATIN ALMADAN ÖNCE SERVİSİ ARA
Bir ürün satın alırken, markanın servisle ürünün arkasında durup durmadığını anlamak için hemen servis numarasını arayın ve sizi yalnız bırakıp bırakmadıklarını görün. Yani markanın arkasındaki logoyu aklınızla, sabrınızla kazımadan ürün satın almayın.
Mükemmel bir ürün bile mutlaka servise ihtiyaç duyar. Ancak ihtiyaç duyduğunuz gün servisle ilgili umduğunuzu bulamayınca hayal kırıklığına uğramayın. Türkiye'de servis konusunda tüketici genelde çok yalnız. Servis çalışanının veya markanın bu konudaki hazırlığının kurbanı oluyoruz. Pandemi döneminde şikayetler doruk noktasına ulaştı.
O zaman neden tersten gidip ürün satın almıyoruz. Pek çok okurdan, izleyiciden, hatta arkadaşlarımdan satın aldıkları ürünlerle ilgili şikayetleri dinliyorum. Ancak hiçbir tüketici sorun çıktığında markanın servis yatırımıyla ürünlerin arkasında durup durmadığını bilmiyor. Yani ürün satın almadan önce markanın web sitesine, kurulumla ve servisle ilgili araştırma yapmıyor.
Şimdi size tersten başlayıp ürün alırken yapmanız gerekenleri gözden geçirelim.
Önce markanın ve satın almak istediğiniz ürünün web sitesindeki bilgilere bakın. Yeterince açıklayıcı video ve bilgi olup olmadığını değerlendirin.
YouTube kanalına bakın. Servis ve kurulumla ilgili yeterince açıklayıcı detaylı video olup olmadığına mutlaka bakın.
Servisle ilgili şikayet ve beğenilere göz gezdirin. Yani otelde rezervasyon yaparken nasıl daha önce kalanların yorumlarına bakıyorsanız, servis ve ürün konusundaki yorumlara mutlaka bakın.
Servise götürmekte zorlanacağınız büyüklükte bir ürünse sorun daha önemli. Size nasıl destek vereceklerini baştan öğrenin.
Örnek bir olayla olayı gözünüzde canlandırın. Dyson ile başıma geldi. Evde kullandığım Dyson V11 elektrik süpürgesinin filtre temizliğiyle ilgili çok sayıda detaylı video buldum. Bunları inceleyip adım adım uyguladım. Ancak yine de sonuç alamadım. Aradığım servis verdiğim adrese gelip sabah saat 9:35'te aldı cihazı. Temizlenmiş ve daha iyi paketlenmiş şekilde saat 11:53 geri teslim aldım.
24 SAATTE SORUN ÇÖZÜLÜYOR
Dyson Türkiye, İstanbul'daki ilk servis merkezini 22 Ocak 2020 tarihinde devreye almış. Yani 15 aylık bir ömrü var. O yüzden genç ve çevik organizasyon. Sürekli bu halde kalmaya devam eder mi bilmiyorum. Ama işin arkasında 24 saat içinde sorun çözen "Packupp" servisi yatıyor. Başıma gelen iyi olayın arkasındaki beceriyi araştırınca şöyle anlattılar.
"Dyson Türkiye Servis Merkezi'nde gün içerisinde yüzlerce kişiye hizmet veriliyor. Pandemi döneminde temizlik ve hijyene verilen önemin artmasıyla, merkezin hacmi de pandemi öncesine göre üç kat kadar artarken; kullanıcılara en kaliteli ve hızlı hizmeti verebilmek adına pandeminin ilk gününden bu yana teknik ekip haftanın altı günü iki vardiya şeklinde çalışmalarına devam ediyor. Packupp ile İstanbul, Ankara ve İzmir'de ekspres alım ve teslimat hizmeti sunan Dyson, kullanıcılar Dyson müşteri hizmetlerini arayarak bir bildirimde bulunduklarında, yönlendirdiği kuryeler ile aynı gün içerisinde adresten ürün alımını gerçekleştiriyor. Böylece kargo süreçlerinde yaşanabilen uzun süreli beklemeler ve belirsizlikler ortadan kalkıyor. Ürün merkeze ulaştıktan sonra gerekli işlemin tamamlanıp, kullanıcıya cihazının ulaştırılması 24 saat içinde tamamlanıyor."