54 ekran siyah beyaz ekranın karşısına bütün bir mahalle oturduğumuz zamanın üzerinden yaklaşık 40 yıl geçmiş. Türkiye'nin renkli televizyonla tanışması ise 35 yıl olmuş. Anneme eve ilk aldığımız televizyonu sorduğumda, "Yavrum benim mahalleliye, akrabalara çay götürmekten, ortalığı temizlemekten televizyon izlemeye zamanım olmadı ki..." dediğini hiç unutamam. Bununla birlikte televizyonun kısa bir dönem bile olsa sinema gibi sosyal bir araç olarak konumlandığını da unutamam. Ancak sahip olduğu teknolojilerle televizyonlar da artık akıllı telefonlar gibi kişiselleşen tüketici elektroniği ürününe dönüştü.
TÜKETİCİNİN AKLI KARIŞTI
Şimdi karşısına oturduğum 165 ekran Samsung QLED TV artık insan merkezli tasarımın bir parçası olmaya başlayan yeni nesil televizyon. Görüntü kalitesi ve antenleri unutturan yeni internet tabanlı yayınlarıyla yeni alışkanlıklar edinmemizi sağlayan bir ürüne dönüştü.
Yeni yıla yeni televizyonla girmek isteyenler için kampanyalar hızlandı. Yeni teknolojiler yüzünden tüketicinin kafası karışık. Bu karışıklığın temelinde dikey teknoloji ve standart kavgası geliyor. Televizyonların özelliklerini anlatırken kullanılan kısaltmalar, ekranın kavisli olup olmaması, kontras oranı, çözünürlüğü derken tüketicinin kafası karışıyor. Üstelik evdeki kumandaların sayısını teke düşürmek genelde pek mümkün olmuyordu. Hangi kumandadan televizyon izlenir, hangi kumanda DVD için kullanılacak? Soruların ardı arkası kesilmez hale geldi. İnternetle tanışan ilk nesil akıllı televizyonlarla, geleneksel televizyon izleyicisinden uzaklaşan TV teknolojileri şimdi yeniden insanları keşfediyor.
GÖRÜNTÜ KALİTESİ ÜST SEVİYEDE
Kafa karışıklığını ortadan kaldırmak için kumandayı elimize aldık ve Samsung QLED televizyonun karşısına geçtik. Televizyonun kurulumu eskisi gibi sorun olmaktan çıkmış. Tüm kablolar televizyonun arkasına değil, altındaki uzun ince bir kutuda buluşuyor. Televizyonun arkasında sadece güç ve yayın kablosu var. Yakında ikisini de bir şekilde ortadan kaldıracak çözümler de olabilir.
Samsung, var olan LCD teknolojisini geliştirip Quantum DOT adını verdiği teknolojiyle görüntü kalitesini üst seviyeye taşımayı amaçlamış. Çok geniş bir renk spektrumuna sahip olan QLED teknolojisi bu sayede canlı ve gerçeğe yakın bir renk doğruluğu sunuyor. Artık antenden gelen yayını değil, internet tabanlı yayınları dikkate almak şart. Kavisli ekran formu, geniş renk yelpazesi, gerçek siyah ve renk keskinliği ile derinlik olarak farklı bir televizyon ortaya çıkmış.
HDR10+ standardı sayesinde internetten indirilen HDR filmler ve Ultra HD Blu-ray içerikler kalitesi bozulmadan izleniyor. Yani bu teknolojik açıklamaları şöyle özetleyebiliriz; internetten izlediğiniz yüksek çözünürlüklü içeriğin ilacı bu yeni teknolojileri destekleyen televizyonlar olacak.
YENİ ALIŞKANLIKLAR GELİŞTİRDİ
Samsung QLED televizyonu izlerken ortaya çıkan üç temel değişimi özetlerken, kolay kullanım, ışık ve yayın ortamındaki renk ve ekran kalitesi ile internet tabanlı yayınlar olarak bakmak gerekir. İşte bu değişimlere şimdi bir göz atalım.
BASİT KÜÇÜK KUMANDA
Televizyonla birlikte gelen mini kumanda, bize 'yıllarca nelerle uğraştık' dedirtiyor. Aslında siz de yapabilirsiniz. Ancak uğraşmak istemeyenler, kuruluma gelen teknik yetkileye bir kez cihazları tanıtın. Zaten televizyona takıp çıkardığınız bir kabloyu, televizyon artık kolayca tanıyor. Kumandanın kaybolmaması için daha fazla küçülmemesi şart. Üstelik Apple TV, uydu yayın kutuları, ses gibi temel değişimleri küçük kumandayı bir kez ayarladıktan sonra sürekli kullanabiliyorsunuz.
GÖRÜNTÜ KALİTESİ
Birazdan yapacağım kısaltmalardan ben sorumlu değilim. Ancak kısaca özetlemek gerekirse, televizyonu gece ve gündüz her ışık koşulunda aylardır denedim. Netflix'ten film ve dizi, Tivibu'dan maç izledim. Bilgisayarlara ve telefonların her modeline bağladım. Telefondan uzaktan kumanda bile yaptım. Her koşulda ekranı tanıma, görüntü kalitesi mevcut yayından beklentiyi tam olarak karşılıyor. Yani Q8C, standart LCD televizyonlarla kıyaslandığında 5-10 kat daha parlak olması sayesinde çok daha iyi bir görüntü kalitesine ulaşıyor. Ortamın çok ışıklı olması veya gündüz aydınlığı etkilemiyor.
HER CİHAZI TANIYOR
Televizyon artık evdeki eğlencenin merkezi olunca diğer cihazlarla TV'nin konuşması da şart oldu. Bağladığım oyun konsolu, Apple TV kutusu, kablosuz internet bağlantısı ile izlediğim Netflix yayınlarının kalitesi ve kullanım kolaylığı, hiç zorlanmadan kullanmamı sağladı. Artık televizyonların sahip olduğu yetenekler, akıllı tanıma özellikleri ile külfet olmaktan çıkmış.
TELEVİZYONUN SOSYAL VE KİŞİSEL 45 YILLIK KISA TARİHİ
45 yılda yaşanan değişimi özetlemek gerekirse bugüne kadar ki aşamaları şöyle sıralayabiliriz;
İlk tüplü siyah beyaz ekranlı televizyonlar.
Necefli maşrapayla açılış, İstiklal Marşı ile kapanışlar.
Damlarda veya pencerelerde korku filmlerinin vazgeçilmez aksesuvarı karasal antenler.
Sinema gibi evlerin salonlarında toplanılarak Dallas'ın izlendiği dönemler.
Renkli ve büyüyen tüplü ekranlar, Almancı teyzelerden gelen betamax veya VHS video oynatıcılar ve kasetler.
LCD ekranlar ve gazete promosyonlarıyla evimize giren CD oynatıcılar.
HD yayınlar başladı. İnteraktif TV ve DVD, Blu-ray tartışmaları ile yıllar sonra yine format kavgası başladı.
İnternet televizyonları kendi mecrasını Smart TV dediğimiz akıllı televizyonlarla bulmaya başladı.