Şu sıralar en dikkat çeken konuların başında "Kim işini robotlara karşı kaybediyor?" sorusu geliyor. Oysa gazetecilik, robotlardan etkilenmeyecek kadar sırça köşkte bir iş değil. Geçtiğimiz günlerde uluslararası ajansta muhabir olarak görev yapan bir arkadaşımla konuşuyordum. İşlerindeki değişimden söz ediyordu. Atılan başlıkların ne kadarını robotların yaptığını artık takip edemediğini anlatıyordu. Artık ajanslar, hız konusunda rekabet ederken sadece muhabirlerini değil, robotlarını da karşılaştırıyor. Olayı biraz açalım.
Borsada halka açık bir şirketin, borsaya açıklaması düşer düşmez ifade edilen rakamlar anında ajanslara düşüyor. Bu nasıl oluyor? Bunu hatasız ve en hızlı şekilde yapmak isteyen ajanslar, uzun süredir robotları kullanıyor.
Aslında bu tür ajanslar, cümle kalıpları değişmeden takipçilerine belli rakamları iletiyor. Bunun için doğal dil algılama, yapay zeka, derin öğrenme yeteneğine sahip yazılımlarla açıklama en doğru şekilde bu robot yazılımlar tarafından gözden geçiriliyor. Sonrasında cümle kalıplarının içine yeni rakamlar enjekte ediliyor. Bu işlemler saniyeden daha küçük zaman aralığında yapılıyor. İşte bu işlemlerden sonra ajansları takip eden yatırım danışmanı robotlar devreye giriyor.
GOOGLE MANŞETLERİNİN İZLERİ
Peki gazetecileri bekleyen tehlike sadece robotlar mı? Apple CEO'su Tim Cook'un "Robotların insanlara benzemesinden daha tehlikelisi insanların robotlara benzemesi" sözünü söylerken altını çizdiği bir gerçek var: İnsanlar yaptıkları şeye duygularını kaybederek yabancılaşıyor. Yani duygudan bağımsız robot gibi karar veriyor.
Türkiye'de mesleki açıdan yaşadığımız bir olay var. Gerçekte daha tehlikelisi internette daha çok okuyucu ya da izleyici yakalamak için kullanılan Google başlıkları. Haber sitelerinin önemli trafiği Google üzerinden gelen aramalardan oluşuyor. Bu trafiği manipüle etmenin yolu Google manşetlerinden geçiyor. Yani herkes izleyici ve okuyucuyu Google üzerinden yakalamaya çalışıyor.
NASIL KENDİMİZİ KANDIRIYORUZ?
Bu durumu biraz teknoloji haberleriyle anlatalım. iPhone X yani tüketicinin en çok sorguladığı ürün, hizmet, marka ve benzeri anahtar kelimeleri başlığınıza koyarsanız trafiğiniz artıyor. Örneğin Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş takımlarının yanına canlı yayın yazan medya kuruluşları canlı yayın olmasa bile Google'ı kandırıp trafiği çekmiş oluyorlar.
Ayrıca daha çok kişi okudu ve sitede kaldı demek için yapılan oyunları yazmaya kalksak konuyu sadece buna ayırmamız gerekirdi. Ancak deniz bitiyor. İnsanları kandıran başlıklar konusunda eğer yeterince önlem alınmazsa her medya kuruluşu itibarını koruma konusunda oldukça zorlanacak. Henüz itibar ölçümü yapan bir Google analitiği yok. Ancak insanların zihinlerinde silinmesi çok zor izler yer alıyor. Şimdilik reklam ajansları sadece rakamlar üzerinden dağıtım yaptığı için bu kumdan kaleler olduğu gibi kalıyor. Yani ajanslar ve medya kuruluşları bir çıkış yolu yaratmak zorunda.
YENİ GİRİŞİMLER DEĞİŞTİRİYOR
Robot haberciliği konusunda en etkili çözümü geliştirenlerden biri de Automated Insights. https://automatedinsights.com/ şirketi. Kelimelerin baş harfleri AI (Artificial Intellience) anlamına gelen, yapay zeka, doğal dil algılama teknolojileri konusunda uzmanlaşan şirket, sahip olduğu yetenekleri haber ajanslarına, medya kuruluşlarına pazarlıyor.
Türkiye'de doğal dil algılama konusunda çalışan pek çok girişim var. Örneğin Artiwise doğal dil işleme ve makine öğrenme yetenekleriyle metin analitiği yapan bir firma. Kurumlara medya takibi konusunda hizmet veriyor. Bunun dışında medya kuruluşlarına çözümler de sunuyor. Bu konuda çalışan girişimlerin sayısı sürekli artıyor.
FİNANSTA ÇOK KULLANILIYOR
Sadece gazeteciler değil, varlık yönetimi yapan danışmanlar da işlerini robotlara (Robo Advice) kaptırıyor. JP Morgan ve Morgan Stanley gibi Wall Street şirketleri robotları işe alıyor. 300 kişilik departmanlarda çok az insan çalışıyor. Tahminimizden daha fazla şekilde insanlar işlerini kaybediyor. Üstelik bu insanların önemli bir bölümü oldukça iyi eğitim almış insanlardan oluşuyor.
KİM İŞİNİ KAYBEDECEK?
Robotlar sadece maliyetleri düşürmek veya hatasız iş yapmak için değil, tehlikeli işlerden insanları uzaklaştırmak için de kullanılıyor. Bu konuda en zor işlerden biri de nükleer santraller. Japonya'daki kaza sonrası santrale uzaktan müdahale etmek için harekete geçen insanların çoğu maalesef hayatta değil. Yine madenlerde, yer altı kazılarında robot kullanımı artıyor. Ağır yük kaldırmayı gerektiren ve hassas iş yapan robotlar insanların yerini alıyor. Artık üretimin Çin'de olmasını sağlayacak tek önemli gerekçe tedarik zinciri olmaya başladı. Yani ürünü oluşturan hammadde ve yedek parçanın tedariği daha önemli. Bu yüzden üretim kültürü sadece robotlar yüzünden değil, üç boyutlu yazıcılarla da büyük değişime uğrayacak.