Mısır'daki darbeci vahşete sırtını dönen, Irak'ta, Suriye'de insan etiyle petrol değiştiren, bin türlü Gladyo kuran, iç savaş çıkartan, Ortadoğu'yu taş devrine döndürelim diye bar muhabbeti yapan itibarsız Batı kulübü teyakkuzda.
İsrail'in faşizmini görmemek için yobaz çetelerin Pakistan'da çocuk katletmesinden memnunlar. "İşte İslam" diye bağırıyorlar. Fakat ah şu Türkiye!
Ah şu bir türlü deviremedikleri Erdoğan...
Bu sırrı çözemiyorlar. O kadar fon, o kadar üst akıl, o kadar tezgah. Medya gücü, o kadar taşeron, o kadar çok dil bilir entelijansiya!
Olmuyor, olmuyor, olmuyor.
Sinirler laçka...
En son Taassup Holdingi, o cennet emlakçılarını, o özel hayat dikizcilerini, o iç fanilalarında Yaşasın İhanet yazanları öne sürdüler ama hikaye!
Askeri vesayetin boşalan koltuklarına heveslenmiş sinsi çetenin vaizleri suçüstünün telaşında! Küresel telaşın iç sesi New York, Brüksel borsalarında yankılanıyor. Bu gürültü oradan...
Onlar, Türk liderin çıkıp dünyanın ortasında 'one minute' demesiyle ayaklandı bunlar. İtilip kakılanların ve de mazlumların kalbine taht kurmuş bir sesi, kanatlarını açan onurlu bir ülkeyi yerin dibine gömmek için komplo üstüne komplo kurup statükocu, islamofobiye uygun uydurma bir Türkiye için çalışanlar...
Onlar. O koro!
Küstah ve edepsizler. "AB kendi işine baksın" denince tam delirdiler...
Bu narsist AB'nin, bu Amerikan neo-conlarının kim olduklarını, kendi ülkelerinde yasa dışı dinleme yapan hangi gazeteleri kapattıklarını, halklarına nasıl bir şiddet uyguladıklarını, Müslüman topraklara karşı nasıl bir işkenceci yüzsüzlük içinde olduklarını herkes biliyor. Tekrarlamaya gerek yok.
Ama şurası önemli! Askeri tahakkümle ülkeyi yönetemedikleri ortaya çıkınca bir "Paralel Gladyo" planıyla yeni bir vesayet hayali görenler fena halde taşa tosladılar! Pensilvanya'nın, küresel efendilerce bünyemizde büyütülen bir düşmanlık olduğu tescillendi.
Türkiye sağlam duruyor, emperyalist vesayeti deliyor, çekiştiriyor, yırtıyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın otoriter olduğu şeklinde yeniden piyasa yapmaya başlayan dilin altındaki kurnazlığı da kimse yemiyor artık!
Geçen sene 17 Aralık Algı Kalkışması sırasında arazi olanlarla birlikte değerlendiriliyor bütün bu numaralar.
Neyse, o günlerde şöyle yazmıştık:
"Bir kere en başından söyleyelim, bu dünya hırsların dünyası! Yolsuzluk, rüşvet de bu hırsın olmazsa olmazı. Kim nerede, kimle işbirliği yaparak halkın parasını çalmışsa, halkın tokadını yemeli. Bedelini ödemeli. Ödesin.
Ama itiraf etmeliyim ki, saf olduğumuz, romantik olduğumuz, aklımızın kötülüğün bu derecesine ermediği bir kere daha ispatlandı.
Mevzu, uluslararası bir had bildirme, 'Erdoğansızlaştırma' ve 'Yönetemez Hale Getirme' operasyonudur. Erdoğan'ı ve halkın iradesini, 'Algı yönetimli bir kumpasla' geriletme kalkışmasıdır bu. Yolsuzluk sosu bu işin aslını perdeleme tarafıdır. Böylece halkın duygu-tepki kodlarıyla oynanıyor.
Net konuşalım bence. Bizim gibi kendi halinde insanlar nezdinde bu operasyon, bazı -Müslümanlığı bir maskeli balo kıyafeti gibi kullanan- kör koşucular, Ergenekon'un boşalmış koltuklarına sulanan birtakım mutaassıplar, İran altınları ve Kürt Petrolüne göz dikmiş yabancılar ve histerik ahmaklar tarafından ülkemize yapılmış bir saldırıdır.
Bu ahali sizin o kodlarınızı okuyacak olgunluktadır ve "kodu mu oturtur!" Ve de oturtacaktır..." *
Olan biten budur...
Ha elbette eksiklerimize, yolsuzluğu bitirmeye, çevre bilincine, yatay kentlere, daha adil bir bölüşüme eyvallah Çekirge!
Ama şunu unutmamalı: Yeni Türkiye; kuyruğu kaptırmış turist aydınların, panik-atak monşerlerin cart curtunu artık dinlemiyor, dinlemeyecek.
Gizli yapılar tasfiye olacak ve normalleşmenin bayrakları kubbelerde dalgalanacak. Buradan geri dönüş yok.
Ümidimiz odur ki, bir hayal inşallah gerçekleşiyor. Eşit, açık bir toplumunun temelleri atılıyor. Derin illegal yapıların dindar maskeli versiyonu da yıkılıyor.
Batı'ya gelince.
Ahiler, dolandırıcı esnafı üç kere uyarır sonra da alıp pabucunu dama atarlarmış! O pabuç damdan inene kadar o adam bir daha esnaflık yapamazmış.
Ahi'ler diyorum! Osmanlı-Selçuklu Medeniyeti. Anadolu Sufileri...
Ne dersin, Batı'nın pabucunu dama atmanın zamanı gelmiştir belki de...
*Pazar SABAH'ta 22 Aralık 2013'te yayımlanan 'Mesele YOLSUZLUK değil Çekirge, anlamadın mı?' başlıklı yazı. (http://www.sabah. com.tr/yazarlar/pazar/sancar/2013/12/22/mesele- yolsuzluk-degil-cekirge-anlamadin-mi)