Bundan 44 yıl önce doğduğum -maalesef- kriminal şöhretiyle malum Adana'nın en ünlü mahallelerinden biri, belki de birincisi olan Hürriyet'te neredeyse yarım asırdır hiçbir şey değişmedi. Bir X Kuşağı mensubu olarak hastanede değil, evde doğdum ve doğduğum ev -geçenlerde gördüm- olduğu gibi duruyor.
Toplam 450 bin nüfusa sahip (38 ilimizin nüfusundan fazla) Güney Adana'daki 56 mahallenin, yüzölçümü olarak en küçük, ama suç oranı en yüksek mahallesi, Hürriyet. Bu, benim çocukluğumda da böyleydi, ama o zaman medya böylesine gelişmediği için, hele de 'sosyal' olanı hiç piyasada olmadığından bu gerçek pek bilinmezdi. (Sosyal medya vasıtasıyla ünlenen ve şimdinin çok izlenen Sıfır Bir dizisi de Hürriyet'te çekiliyor.)
Sokağımız, mezun olduğum Hürriyet Ortaokulu'nun (şimdiki adı Sakarya) hemen iki alt sokağında idi. Güneyinde, 'Arap' nüfusunun yoğun olduğu Akkapı, Mıdık, Hadırlı'ya ve oradan yaklaşık 60 kilometre boyunca Akdeniz'e doğru uzanan uçsuz bucaksız turuncu narenciye bahçeleri ile doluydu mahallemizin güneyi. Sonradan bu bahçelerdeki tüm ağaçlar kesildi ve evlerin sayısı, dolayısıyla nüfus çoğaldı. Bu bölge; Türk, Kürt ve Arap nüfusunun birleştiği bir karmadır. (Sonradan bu karmaya savaş sonrası göç eden Suriyeliler de eklendi.)
Gülbahçesi, Güney Adana'da nüfusun en yoğun olduğu mahalle. Onu Dağlıoğlu, 19 Mayıs, Barbaros, Ova, Onur ve Akkapı mahalleri izliyor. Hürriyet yüzölçümü olarak en küçük mahallelerden biri, ama suç oranı yüksek yer. Mesela istatistiklere göre uyuşturucu suçlarının en yoğun olduğu mahalle Hürriyet, onu Ova Mahallesi izliyor.
Yine istatistiklere göre Adana, oransal olarak Türkiye'nin en çok cinayet işlenen kenti. Malum, Adana kozmopolit bir şehir. Bu yüzden kentte suçla mücadelenin sosyo-ekonomik kriterler ışığında yapılması gerekiyor. Adana'daki adli şiddet vakalarının psikotik problemlerden kaynaklandığını ve dolayısıyla çözümün de psikiyatrik olduğunu savunanlar var. Ne var ki meseleyi sosyolojik boyutundan yalıtarak ele almanın hiçbir faydası olmaz. Üstelik soruna sadece psikiyatrik açıdan yaklaşmak; kente 'açık hava tımarhanesi' muamelesi yapmak olur, ki bundan her Adanalı rahatsızlık duyar.
BİR DEVLET PROJESİ
Yıllardır devletin, Adana'daki suç vakalarının minimize edilmesini sağlayacak bir eylem planı üzerinde çalışması gerektiğini düşünür dururum. 31 Ocak 2016'da bu köşede yayınlanan 'Türkiye'nin kriminal haritası' başlıklı yazıda da suçun Adana'da muhtelif sosyolojik, psikolojik, ekonomik ve dahi politik sebeplerden ötürü fazla olduğunu anlatmış ve istatistiklerle durum tespiti yapmaya çalışmıştım.
Bu yazıda ise Adana Valiliği'nin hazırlayıp uygulamaya başladığı Güney Adana Kalkınma Programı'nı merkeze alarak bölgede hayata geçirilen ve geçirilecek 'suç tedbirleri'ni anlatmaya çalışacağım. Projenin sloganı 'Her gelişim değişimle başlar'. Adana Valisi Mahmut Demirtaş'ın hazırladığı bir proje bu. Vali Demirtaş, projeyi 2017'deki Adana seyahati sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da arz etmiş.
Erdoğan, 10 Mart 2019'da Adana Mitingi'nde programdan söz etmişti. Erdoğan, "Yüreğir ve Seyhan'ı kapsayan E-5'inaltındaki 450 bin nüfuslu bölge için Güney Adana Kalkınma Programı'nı hazırladık. Amacımız büyük ölçüde göçlerle kurulan bu bölgenin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimini hızlandırmaktır. Bu kapsamda şimdiye kadar 56 projeyi hayata geçirdik. Daha önümüzde uygulanacak çok projemiz var" demişti.
SUÇ BİR MAHALLE BASKISI
Adana'nın suç sorununun giderek bir ulusal güvenlik meselesi haline geldiğini ileri sürmek abartı olmaz. Suç türleri sayıca öyle çok ve çeşitli ki; Adana'ya, bilhassa Güney Adana'ya özel tedbirlerin uygulanması elzem. Bölge çok fazla göç alıyor. Kentin iklimi -yer yer güneşe ateş etme vakasında gördüğümüz gibi- psikolojiyi olumsuz etkileyecek ölçüde bunaltıcı. Bu yüzden Adanalılar, hatta yazın Adana'yı ziyarete gidenler arabalarına atlayıp dağlara/yaylalara çıkıyor. Tekir, Çamlıyayla, hatta günübirlik olarak -ATV'nin Bir Zamanlar Çukurova adlı dizisinde sık sık gördüğünüz- Karaisalı'daki meşhur Varda Köprüsü'ne gidiyor.
Bir de kentin sosyal havası var ki, 'mahalle baskısı'yla suçu bir biçimde meşrulaştıran bir nitelik arz ediyor. (Suçu, 'yiğitliğin' bir alamet-i farikası zanneden bir çarpık anlayışı geçersizleştirmek de elzem.)
Bir başka deyişle Adana'nın şiddet üreten bir sosyolojisi var. Toplumların kriminal özellikleri; sosyolojik, hatta sosyo-politik veriler içerir. Misal Sherlock Holmes öyküleri, İngiltere'nin kapitalizmin ve dünyanın öncüsü olduğu bir dönemde aklı kutsayan, hatta insanı hâşâ ilahlaştırmaya çalışan çarpık anlayışın bir tezahürüdür. Çünkü Holmes, bu dönemde İngiltere'yi simgeleyen neredeyse bir 'akıl Süperman'i olarak kurgulanmıştır. Bu, Kartezyen mantıktır.
Sanayileşme ve kapitalizm oturduktan sonra ise İngiliz toplumunun miras bölüşüm ilişkileri devreye girmiş ve meşhur Agatha Christie'nin romanlarında hep miras meseleleri işlenmiştir. Adana'daki suçların da sosyolojik bir karakteri olduğu ve toplumsal sebeplere dayandığı muhakkak. Bu yüzden çözümün anahtarı da toplumsal.
GÜNEY ADANA PROGRAMININ AYRINTILARI
Güney Adana Kalkınma Programı'nı, bu kapsamda devletin eğitimsel, ekonomik ve sosyolojik bir master planı olarak değerlendirmek mümkün. Projeni ayrıntılarını öğrenmek için Adana'ya gittim ve Vali Mahmut Demirtaş'la görüştüm. Projeyi, benim de doğduğum mahalleyi kapsadığı için önemsediğimi ve yazmak istediğimi söyledim. Sayın Vali bunun üzerine projenin ayrıntılarını paylaştı.
Güney Adana Kalkınma Programı, farklı alanlardaki temel projeler ve bunların alt projelerinden oluşan kapsamlı bir çalışma ve istikrarlı olarak hummalı biçimde yürütülüyor. Projeler aşama aşama hayata geçiriliyor. Mesela eğitim alanında bölgede 611 derslik, 25 okul yapıldı, 14 okulun yapımı da devam ediyor. Proje kapsamında Güney Adana nüfusunun yarısından fazlasına (290 bin) hizmet sağlanmış.
Proje yönetimi üç düzeyde kurgulanmış. Birinci düzey Adana Valiliği, ikinci düzey yönlendirme, yürütme, danışma kurulu ve izleme değerlendirme ekibi. Üçüncü düzey ise proje ve saha ekibi. Proje kapsamında altı stratejik hedef belirlenmiş. Bu hedefler şunlar:
- Güvenlik ortamının iyileştirilmesi. (Projenin en önemli ana hedefi bu.)
- Örgün ve yaygın eğitime katılımın artırılması ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi.
- Sağlık yaşam bilincini yaygınlaştırmak ve sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak.
- Kentsel yoksulluğun ve işsizliğin azaltılması.
- Sosyal yaşam kalitesinin artırılması
- Toplumsal bütünleşmenin ve sosyal uyumun güçlendirilmesi.
BİLİM ŞENLİĞİNDE BİLE 'GÜVENLİK' VAR
Eğitim ekseni projeleri, üst başlıklardan biri. Yürütücü kurum İl Milli Eğitim Müdürlüğü. Projenin amacı, Güney Adana bölgesinde yer alan ilköğretim kurumlarında eğitime erişim ve devam oranlarını artırmak, eğitim kalitesini yükseltmek.
Güney Adana Bilim Şenliği bir diğer üst başlık. Bu kapsamda da Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Yüreğir ve Seyhan belediyeleri, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çukurova Fuarcılık A. Ş., Kızılay, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, KOSGEB Adana Müdürlüğü ve TÜBİTAK ortak çalışma yürütüyor. Gördüğünüz gibi bilim şenliğinde bile güvenliğin tesisini sağlamak için İl Emniyet Müdürlüğü'ne vazife düşüyor.
Güvenlik ekseni projeleri üst başlığıyla yürütülen projeler ise "Gençlik geleceğimizdir" sloganıyla hayata geçiriliyor ve burada asıl sorumlu İl Emniyet Müdürlüğü. Projenin amacı sokakta çalıştırılan ve suça sürüklenen, dilendirilen, her türlü istismara açık 15-25 yaş aralığındaki gençlere güvenlik fikrini aşılamak, onları suçtan uzak tutmak ve meslek sahibi yaparak topluma kazandırmak.
Sosyal uyum projeleri üst başlığı altında yer alan projeler ise Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nce yürütülüyor. Ana maksat, okul devamsızlığı yapan çocukların hanelerine gidilerek gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak.
Ayrıca aile içi problemlerle gençlerin terör ve uyuşturucu batağına düşmelerinin önüne geçilmesi de amaçlanıyor. Bir başka proje ise 'İyilikte 'Bir'iz' projesi. Bu proje de güney mahallerinin kötü imajdan kurtulmasını temin eden bir sosyal sorumluluk projesi. Sağlık ekseni projeleri üst başlığı altında yer alan projeler ise İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülüyor. Projelerin amacı Güney Adana mahallerinde yaşayan bireylere biyolojik ve psikolojik açıdan sağlıklı yaşam konusunda bilinç ve doğru davranış kazandırmak.
Bir diğer önemli proje üst başlığı da şu: -Ki benim en çok önemsediğim bu oldu- 'İçimizden biri'. Bu proje; Güney Adana bölgesindeki çocukların ve gençlerin, aynı bölgede yaşamış, aynı zorluklarla mücadele ederek toplumda daha iyi şartlarda kendini konumlandırmış kişilerle tanışmalarını sağlamak, onların başarı öykülerini dinlemek, örnek alınmalarını temin etmek ve gençlerin bu kişilerden ilham almalarını sağlamak amacını taşıyor.
Güney Adana tarih ve kültürle buluşuyor projesi de önemli üst başlıklardan biri. Bu amaçla güney mahallelerinde yer alan öğrencilerde milli kültür ve tarih bilinci oluşturmak, kültürel ve tarihi değerlerimizin gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak hedefleniyor.
Bunun haricinde yoksulluk ve işsizlik eksenli proje başlıkları da var. Hatta çocuk boğulma vakaları çok olduğu için (Her yıl 20 çocuk boğuluyor) 'Yaşama kulaç at' mottosuyla havuzlarda yüzme eğitim projeleri bile planlanmış.
SANAT SUÇUN PANZEHRİ
Güney Adana Kalkınma Programı'nın Ankara'nın kılavuzluğunda ve desteğiyle bir kentsel dönüşüm projesini de kapsaması gerekiyor kanımca. Kentsel dönüşüm, sosyolojik dokuyu değiştirdiği, eski mahalle kültürü ve giderek suça teşvik eden 'mahalle baskısı'nı azalttığı için yararlı olabilir. Hürriyet gibi vukuatlı Adana mahallerinin imar açısından tepeden tırnağa yenilenmesi gerekiyor. Bu bölgelerde oluşacak bir site kültürünün suç oranını ciddi biçimde azaltacağını 2016'daki yazımda dile getirmiştim.
Toparlarsak… Güney Adana Kalkınma Programı, Adana'nın kriminal şöhretine hatırı sayılır biçimde darbe vuracak ve kenti daha olumlu vesilelerle tanıtacak güçlü bir proje.
Adana; Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Yılmaz Güney, Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur ve Şener Şen gibi büyük sanatçılar yetiştirmiş bir memleket. Kentin sanat ve sanatçı üreten sosyolojik zenginliğine vurgu yapan projeler Güney Adana Kalkınma Programı'na payanda olacaktır.
Frankfurt Okulu'nun ünlü düşünürlerinden Theodor Adorno'nun önemli bir aforizmasından ilhamla kapatalım. "Her sanat yapıtı işlenmemiş bir suçtur" der Adorno. Adana'nın doğası, sanata meyyal bireyler de ürettiğine göre kentin kriminal şöhretini minimize etmenin ve adli vakaları azaltmanın bir yolu da sanata yatırımdan geçiyor. Değil mi ki sanat, suçun panzehridir.