Maliye bakanlığından istifa eden Nadya Balabani'nin 85 yaşındaki annesi, bankaların kapanmasından az önce bankadan 100 bin euro çekerek evinde saklayınca tüm ülkede kıyamet koptu. Herkes Maliye Bakanı Balabani'nin annesine "Bütün parayı çek, bankalar kapanacak" dediğini sanmıştı. Oysa olay bunun tam tersi. 85'lik anne, bakan kızının "Merak etme bir şey olmaz" lafına değil; TV kanallarının haberlerine inanmıştı. Haberlerin çoğu, bankalar henüz kapanmadan önce Yunanistan'ın euro bölgesinden çıkmaya hazırlandığını yayıyordu.
Çaresiz anne, maliye bakanı kızını sürekli arayıp "Kızım, televizyon kanalları euro'dan çıkacağımızı söylüyor. Doğru mu bu? Doğruysa paramı çekeyim." diyordu. Kızının üst üste "Yok öyle bir şey" demesine rağmen, annesi kanallara inanmış ve ne olur ne olmaz diyerek bankada bulundurduğu 100 bin euro'yu çekip evinde saklamayı daha uygun görmüştü. Nitekim ülke euro bölgesinden çıkmadı ama bankalar tatil edildi. Yani bakan annesi bir bakıma haklı çıktı. Bu olayın basına sızmasıyla Nadya Balabani, annesinin kurbanı olarak maliye bakanlığından istifa etmek zorunda kaldı.
Ya başbakana ne buyrulur? Yunan ekonomisini, kurtarması için Yanis Varufakis'e teslim eden Başbakan Aleksis Çipras, Varufakis'in iyi bir ekonomist ancak kötü bir siyasetçi ve maceracı olduğunun farkına vardığında iş işten geçmişti. Varufakis, Yunan ekonomisini düzelteceğine sorunları daha da derinleştirmişti.
Ocak ayında iktidara gelen radikal sol SYRİZA partisi lideri ve Başbakan Çipras, artık kendi milletvekillerine bile güvenemiyor. Parlamento oylamalarında başbakanın önerileri, kendi partisinden çok, muhalefet partilerinin desteğini alıyor.
Varlıklı Yunanların büyük bir çoğunluğunun, hiçbir hükümete güven duymadıkları için dört yıl içinde 125 milyar euro çekerek kah yurt dışına götürdükleri; kah evlerinde yastık altında saklamaya başladıkları biliniyor. Bankalardan çekilen banknotların evlerde saklanması 'yastık bank' esprilerine yol açtı.
Kimi garibanlar ise yıllarca biriktirdikleri paraları, devlet güvencesi olduğu düşüncesiyle Yunan bankalarına yatırmış; hatta bu paraları belki kırpılır korkusuyla bankaların bodrum katlarında kiraladıkları kasalarda saklamışlardı. Ama bankalar zorunlu olarak kapanınca, değil para çekmek; kiralık kasalara bile ulaşamadılar. Devlet güvencesi bir gece içinde toz oluverdi.
Yunanistan garip bir döneme girdi. Kimin iktidarda kimin muhalefette olduğu belli olmuyor. İktidar partisinde meydana gelen bölünme iktidar partisine yönelik eleştirilerin daha çok yine iktidar partisinin bir bölümünden gelmesine neden oluyor. Zaten bu nedenle AB ülkeleri de Çipras hükümetine güvenemiyor...