Geçen gün Arşiv Müdürümüz Bayram Öz elinde bir tomar bayrakla çıkageldi. Balkona asmak, direğe çekmek için Türk bayrakları alırken, bir sürü de el büyüklüğünde diğer ülke bayraklarından almış.
Bayram Öz bayraklar hakkında çok şey bilir: "Bayrağının iki yüzü farklı olan tek bir ülke vardır. Hangisi?" Bilmem. "Paraguay." "Sadece bir ülkenin bayrağı dörtgen değildir? Hangisi?" A, bak onu biliyorum, Nepal.
Aradan üç-dört gün geçti. İnternette zıplarken ilk kez duyduğum "Vexillology" kelimesine rast geldim. 'Bayrak bilimi' veya 'bayrak incelemesi' diye çevirebiliriz.
Bayrak uzmanları, bayrakların tarihini, renklerinin ve üzerlerindeki imgelerin anlamlarını araştırıyor. 'Vexillum' Latince bayrak demekmiş. 'Logia' da malum; çalışmak, incelemek, bilimini yapmak demek.
Kayıtlara göre, en eski ülke bayrağı, 1307'den beri dalgalanan ve Dannebrog (Danimarka Kumaşı) adı verilen Danimarka bayrağı. Bayrağın genel tarihi ise çok eskilere uzanıyor. Ancak insanlığın bayrakları incelemeye başlaması çok yeni.
Amerikalı akademisyen Whitney Smith... 1957'de Vexillology kelimesini ilk kez ortaya atıyor ve 1961'de ilk Bayrak Bülteni'ni yayınlamaya başlıyor. Ondan önce sadece 'arma incelemeleri' var.
Binlerce yıldır hayatımızda olan, uğruna öldüğümüz bayraklar, ancak bundan sonra ciddi biçimde incelenir oluyor. Hani "Daha önce düşünemedin mi birader" diye birbirimizi suçluyoruz ya... Evet, bazen düşünülmüyor. İşte en güzel örneği...