Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Zaman hırsızları

Pisagor'u bilirsiniz. Hani okulda öğretilen 'a kare, artı b kare, eşittir c kare'yi bulan matematikçi filozof... M.Ö. 6'ıncı yüzyılda yaşamış olan Pisagor sayılara kafayı takmış, "Dünyada her şey sayılardan ibarettir" bile demişti.
Pisagor'un manevi torunları var günümüzde. Bunlardan bir de Nate Silver adlı 40 yaşında bir sayı manyağı. Nate Bey ABD'nin en ünlü istatistikçisi.
Şöhreti 2008'de yakalamıştı. O yıl (Obama'nın kazanacağı) başkanlık seçimleri vardı. Nate Silver, "BeşOtuz- Sekiz" adlı bloğunda tahminlerde bulundu. 50 eyaletten 49'unun sonuçlarını bilmesi herkesi şaşkına çevirdi.
Artık her büyük olayda mutlaka Nate Silver'ın tahmini soruluyor. Tahmin dedimse, bizim futbol yorumcularının sallamaları gibi değil. Hesaplı, olasılıklı, yüzdeli tahmin...
Nate Silver önce bol miktarda veri topluyor... Bunlardan farklı istatistikler oluşturuyor... Sonra da elindeki tüm tabloları karşılıklı analizden geçiriyor.
(Not: İstatistiklere meraklıysanız, Nate Silver'ın, Sinyal ve Parazit: Neden Bazı Tahminler Tutar, Bazıları Tutmaz adıyla Türkçeye çevrilen kitabına bakabilirsiniz.)
Dünya Kupası olur da Nate Bey ilgilenmez mi? Mesela "Kupayı kim alır" tahmini yaptı, Brezilya dedi ama onu bahis şirketleri de yapıyor. Benim asıl ilgimi çeken "Zamandan ne kadar çalıyorlar" istatistiği oldu.
Olayı biliyorsunuz: Skorda önde geçen takımın oyuncuları, maçın bir an evvel bitmesini istedikleri için ağırdan almaya başlarlar. Taç mı atılacak? Biri gelir, topu alır, sonra vazgeçer başkasına verir, o başkası topu yere düşürür...
2002'de aynısını Brezilyalılar bize karşı yapmıştı. Mesela 2-1'i korumak için korneri bir türlü atmadılar. Sağ kalçasına top çarpan Rivaldo, sanki yüzüne gelmiş gibi yerlerde debelenmişti.
2018 Kupası da bu açıdan farklı değil. Öne geçen takımlar kalan zamandan yemek için türlü numaraya başvuruyor.
Nate Silver işte bunları istatistiğini çıkarmış: Kale vuruşları, kalecinin topu oyuna sokuşları, frikikler, kornerler ve oyuncu değişiklikleri sırasında vakitten, kim, ne kadar çalıyor?
Sonuç: 1) Peru, 2) Sırbistan, 3) İsveç, 4) Fransa, 5) İngiltere... Bu takımlar her fırsatta 6 saniye çalıyorlarmış. (Yani ortalamanın üstünde vakit geçiriyorlar.)
"Altı saniye nedir ki" demeyin... On tanesi bir dakika eder. Altı saniyeler, altı saniyelere eklenince, en azından uzatmaları yemiş oluyorlar.
Ben bu tip hareketlere çok kızıyorum. İçimden elimde ne varsa ekrana atmak geliyor. Demek ki beni böylesine delirten haysiyetsiz hareketler 6 saniye sürüyormuş.
Madem oyuna TV ve bilgisayar girdi... Yıllar içinde normalleşen bu ahlaksızlığa da bir son verilebilir. Uzatmayı üç değil, 10 dakika yaparsın, yerler golü, otururlar.

***

Haysiyetleri defolu
Geçen gün otobüse bindim. Manzara şuydu:
Bir kadın ve kızı karşılıklı durmuş. Kadın gelene geçene "Bizim için de basar mısınız" diye sormakta...
Aynısını 15-16 yaşlarında bir delikanlıya söyledi. Delikanlı "Benimki öğrenci" cevabını verdi. Kadın hazırlıklı. Hemen kızını göstererek, "Aa, zaten o da öğrenci" dedi. Delikanlı bir an "bassam mı" diye içinden geçirdi, sonra kadının elindeki 20 lirayı görünce vazgeçti.
Ben de "İyi valla, hem senin için kartını basacak, hem de 20 liranı bozacak" diye mırıldandım.
Delikanlı duydu, "bunlar böyle" dercesine başını salladı.
Sonra düşündüm. Böyle bir durumda 20 lira ile ilk karşılaşmam değildi. Daha önce de benzeri sahnelere şahit olmuştum. Her seferinde kadının (nedense kadınlar bu yola daha çok başvuruyor) elinde 20 lira vardı.
Başkalarından kendisi için kart basmasını isteyenler kabaca ikiye ayrılıyor:
Birinciler, bilet parasını hazır tutuyorlar.
Hatta bilet, faraza, üç buçuk liraysa, kart sahibine dört lira verip "bozuk yoksa kalsın" diyorlar.
Bunlar iyi niyetli, ahlak sahibi insanlar.
İkinci grup ise o kadın gibi aslında bilet parasını ödemek istemeyenler. Bunlar şoförün hoşgörü ve yardımseverliğinden yararlanarak otobüse biniyor. Gelene geçene, "O basmadı, bu basmadı, hay Allah bozuk parası yokmuş" diye diye durakları geride bırakıyorlar. Böyle böyle inecekleri durağa kadar gidiyorlar.
Bu anlattığım haysiyet fıkdanı Türk vatandaşlarından bir sahneydi. Daha neler var...

***

10 soruluk bilim testi
Aşağıdaki test ABD'de halkın bilim ve teknoloji alanındaki bilgisini ölçüyor. Bakalım bizim Türkler nasıl cevaplar verecek?
Dünyanın merkezi çok sıcaktır. Doğru mu, yanlış mı?
Kıtalar milyonlarca yıldır hareket ediyor, etmeye de devam edecekler. Doğru mu, yanlış mı?
Güneş, dünyanın çevresinde döner.
Doğru mu, yanlış mı?
Bilinen bütün radyoaktivite insan yapımıdır. Doğru mu, yanlış mı?
Elektronlar, atomlardan daha küçüktür.
Doğru mu, yanlış mı?
Lazer ışını esasında, konsantre ses dalgasıdır. Doğru mu, yanlış mı?
Evren muazzam bir patlamayla meydana geldi. Doğru mu, yanlış mı?
Çocuğun kız mı, erkek mi olacağını babanın genleri belirler. Doğru mu, yanlış mı?
Antibiyotikler sadece mikropları değil virüsleri de öldürür. Doğru mu, yanlış mı?
Fosillerin gösterdiğine göre, insanlar başka canlılardan dönüşerek bildiğimiz haline ulaştı. Doğru mu, yanlış mı?
Siz düşünmeye başlayın...
Haftaya cumartesi cevaplar üzerine konuşacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA