Ramazan ayı geldi... İçimde çocukluğumun Bursa'sından kalan o sıcacık hatıralar canlandı. Ramazan, sadece oruç tutmak değildi bizim için; bereket demekti, paylaşmak demekti, bir araya gelmek, sohbetin en koyusunu etmek demekti. Sokaklarda ramazan davulunun sesi yankılanırken, geniş sofralar kurulurdu. Mahallenin çocukları hep birlikte Karagöz ve Hacivat izler, sonra ellerimize tutuşturulan sıcak pidelerle eve dönerdik. Boza satan adamın sesi gecenin sessizliğinde yankılanır, iftardan sonra mahalle komşularıyla uzun uzun çaylar içilirdi. O eski ramazanların neşesi, sokaklara taşan coşkusu, samimiyeti... Her geçen yıl biraz daha özlüyoruz.
Bu özel günlerde, içimize dönmenin, anlam arayışına biraz daha kulak vermenin tam zamanı. Ben de bu vesileyle Mevlana'nın 21 kuralını sizlerle paylaşmak istedim. Sen Yola Çık, Yol Sana Görünür adlı kitabımda, "Eğer bugün Mevlana yaşasaydı, modern insanlara hangi tavsiyeleri verirdi?" sorusuyla yola çıkmıştım. İşte o yolculukta şekillenen 21 kural... Ramazanın ruhuna uygun bir farkındalıkla, içimize dokunmasına izin vererek yeniden hatırlayalım.
1. Aramakla bulunmaz ama bulanlar hep arayanlardır. İnsan bir şeyi gerçekten aramaya başladığında, aslında o şey de onu bulmak için harekete geçer.
2. Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden önce açar ne de güneş vaktinden önce doğar. Biraz sabret, senin olan sana gelecektir. Hayatta her şeyin bir zamanı vardır. Acele etmek, meyvenin olmadan ham bir şekilde dalından koparılmasına benzer.
3. Kısmet etmişse Mevla, el getirir, yel getirir, sel getirir. Kısmet etmemişse Mevla, el götürür, yel götürür, sel götürür. Hayat bazen verir, bazen alır. Önemli olan, gidenin ardından üzülmek yerine, gelenin kıymetini bilmektir.
4. Her şey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme. Çünkü orası kaderinin değişeceği yerdir. Hayat bazen insanı en zor sınavlarla karşılaştırır. Tam da pes etmeyi düşündüğün an, aslında yeni bir kapının eşiğindesindir. En karanlık an, şafağın sökmesine en yakın zamandır.
5. Güvenebilmek, sevmekten daha önemlidir. Çünkü sevginin olduğu yerde güven yetişir ama güvenin olmadığı yerde sevgi yetişmez. Sevgi, güvenin üzerine inşa edilirse güçlü olur. Güvensiz bir sevgi, zamanla yıpranır, yok olur ve köklenemez.
6. Bitkinin güzelliği tohumun iyiliğinden, insanın güzelliğiyse kalbinin iyiliğinden gelir. Dışarıdan nasıl göründüğün değil, içinde taşıdığın niyet seni güzel kılar.
7. Sabır öyle bir iptir ki sen kopacak sanırsın, o gittikçe güçlenir. Sen bitecek sanırsın, o gittikçe çoğalır. Sabır, insanın içindeki en büyük güçtür. Zorluklar karşısında bazen tükenmiş gibi hissedersin, ama farkında olmadan daha da güçlenirsin. Kökleri derine inen bir ağaç gibi, fırtınalar seni yıkmaz, tam tersine daha sağlam hale getirir.
8. Her olayı hayır bil, her geleni Hızır bil, her geceyi Kadir bil. Hayatta başına gelen her şeyin bir sebebi var, onu görmeye ve fark etmeye çalış.
9. Kuru duayı bırak, ağaç isteyen tohum eker. Dua etmek güzeldir ama dua kadar harekete geçmek de gerekir. Emek vermediğin bir şeyin büyümesini bekleyemezsin.
10. Düne ait ne varsa dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım. Geçmişe takılıp kalırsan, bugünü kaçırırsın. Yeni başlangıçlar için eskileri bırakmak gerekir.
11. Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın. İnsan, neye odaklanırsa onu çoğaltır. Kırgınlıkları büyütmek yerine, sevgiyi beslemek daha anlamlıdır.
12. Sen yola çık, yol sana görünür. Harekete geçmeden yollar açılmaz. Adım attıkça, hayat sana yeni kapılar sunar.
13. Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ayda ara. Gözlerindeki perdeyi arala. Bazen sorun dışarıda değil, içindedir. Kendini değiştirdiğinde, etrafındaki dünya da değişir.
14. Öfke rüzgâr gibidir. Bir süre sonra diner ama birçok dal kırılmıştır bile. Öfke anlık bir fırtınadır; estiğinde her şeyi savurur, ama sonrası hep pişmanlıktır. Söylenen bir söz, yapılan bir hareket geri alınamaz.
15. Yarın yaparım deme. Bugün de dünün yarınıydı. Başlamak için mükemmel zamanı bekleme; çünkü en doğru zaman, her zaman şu andır.
16. Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa. Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet. Çünkü hayat çok kısa. İçinde yük olarak taşıdığın şeyleri bırakmadıkça, gerçekten hafifleyemezsin.
17. Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır. İletişim sadece kelimelerle değil, kalple olur. Bazen bir bakış, bin kelimeye bedeldir.
18. Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere küllerinin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla. Hayat seni defalarca sınasa da, içinde yeniden filizlenmeyi bekleyen bir tohum her zaman vardır. Geçmişin yaralarına takılı kalma, kendine yeni bir başlangıç şansı ver.
19. Gül düşünür gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun. Düşüncelerin, hayatının tohumlarıdır. Güzeli düşün, iyiyi ara, çünkü zihnin bahçesi neyle sulanırsa, orada o çiçekler açar.
20. İnsanlar da kitaplar gibidir. Kapaklarına bakıp aldanmayın. Gerçek değerini okudukça anlarsınız. Birini gerçekten tanımak istiyorsan, dış görünüşüne değil, kalbinin satır aralarına bak.
21. Neyi arıyorsan, osun sen. İnsan, dünyaya kendi gözleriyle değil, kendi iç dünyasıyla bakar. İçinde sevgi taşıyan, sevgiyi bulur; huzur arayan, huzurun izini sürer. Ne aradığını anlamak, aslında kim olduğunu keşfetmenin ilk adımıdır. Çünkü dışarıda aradığın her şey, aslında içinde saklıdır.