"Hind Rajab, 6 yaşındaki kız yardım telefonlarının ardından günler sonra Gazze'de ölü bulundu..." 10 Şubat 2024 günüydü, İngiliz yayın kuruluşu BBC bu başlığı atarak gazetecilik etik ilkelerini bir kez daha yerle bir etmişti. Katilin adı başlıkta hiç geçmiyordu. Sanki minik Hind Rajab bir doğal afette ölmüştü. BBC'nin sakladığı katil İsrail'di. Üstelik Filistinli kızın önce yanındaki akrabalarını öldürmüşlerdi. Arabalarını tank atışıyla vurdular. Sonra kız, arabada mahsur kaldı. Kurtarma ekiplerine telefonda defalarca hatta günlerce "Beni gelip buradan lütfen alın. Yanımdakiler öldü. Korkuyorum" diye ağladı. Ama İsrail Hind'i kurtarmaya giden arama kurtarma ekiplerini de öldürdü. Minik kızın cansız bedenine 12 gün sonra enkaza dönmüş arabanın içerisinde ulaşıldı. BBC böylesi bir vahşette bile İsrail'e toz kondurmamak için utanç verici bir başlık atmıştı yani. Tabii ki de BBC bu alanda yalnız değil. New York Times, Daily Mail, CNN, Wall Street Journal, Guardian, Sky News... Saymakla bitmez. Gazze'de Batı'nın gazeteciliği de öldü.
ABD ve Avrupa basınının aslında İsrail soykırımına dair ne yazmadıklarından ziyade ne yazdıkları daha önemli hale geldi. Başlıklarında, spotlarında ve haber metinlerinde İsrail'i gizliyorlar. Buna alıştık. Ama daha tehlikelisi ne biliyor musunuz? Sadece Gazze Şeridi'ndeki vahşetin arkasında İsrail'in olduğunu gizlemiyorlar, üstüne üstlük İsrail'i haklı çıkarmaya çalışıyorlar. Örneğin Sky News ve Telegraph gazeteleri hafta içerisinde ölen İsrailli askerler için "Öldürülen dört İsrailli gencecik askerlerin isimleri açıklandı" başlığını attı. Gencecik mi? 42 binden fazla sivili katledenler yaşlı İsrail askerleri miydi? Henüz 1 yaşını bile doldurmamış 700'den fazla bebeği öldürenler bu askerler değil miydi? Bu arada aynı gün İsrail ordusu yine sivillerin sığındığı okulu vurdu. 23 sivili daha öldürdüler. Ama Sky News bu katliam için sadece "Gazze'de okul vuruldu 23 kişi öldü" başlığını attı. Okulu kim vurdu belli değil ve '23 kişi öldü' dediler yine. Ölmedi, öldürüldü. Okul vurulmadı, İsrail okulu bombaladı... İşte Batı medyası yani nam-ı değer tarafsızlar ya da dünyaya etik değerler öğretmeye kalkan yayın organları, İsrail'e böylesi çirkin bir şekilde kalkan oluyorlar. Haberimizde 7 Ekim 2023 İsrail'in Gazze'deki etnik temizliğe başlamasından bu yana Batı medyasındaki çifte standartlara bakacağız.
YALAN HABERLER KATLİAMLA BİRLİKTE BAŞLADI
Hamas, 7 Ekim 2023'te İsrail'e yönelik Aksa Tufanı Operasyonu gerçekleştirdi. İsrail'in Mecsid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına, Gazze'deki ablukaya, Batı Şeria'daki toprak gasplarına ya da işgal altındaki Filistin topraklarında artan ihlallere karşılıktı bu beklenmedik operasyon. 7 Ekim sonrasında İsrail bugün hâlâ devam eden katliamlarına, Batı medyası da sanki her şeyi Hamas başlatmış gibi haberlerine başladı. Yani 7 Ekim'den önce İsrail'in Filistinlilere yönelik işlediği hiçbir suçun önemi yoktu, çünkü dünya yıllardır bu zulümlere alıştırılmıştı. Gazze Şeridi 17 yıldır karadan, denizden ve havadan abluka altında tutuluyor ya da Mescid-i Aksa'da adım adım İsrail işgali yaşanıyor. Ama kimse sesini çıkaramıyordu. İşte Hamas 7 Ekim'de bu yüzden harekete geçmişti.
Hamas'ın 40 İsrailli bebeğin başını kestiği yalanını CNN de yazdı New York Times da.
7 Ekim günü ölen bin 139 İsraillinin neredeyse tamamını İsrail ordusunun Hamas'ın eline rehin düşmesinler diye öldürdüğü ortaya çıkmıştı ama bu gerçeği hiçbir Batı medyası dile getirmedi.
7 Ekim'den sonraki ilk 14 gün Daily Mail gazetesinin ilk sayfasında Gazze'de öldürülenlere hiç değinilmedi. İsrail'deki ölü sayısı ise defalarca verildi.
Economist günlerce "İsrail'e yönelik kana susamış saldırı" başlıklarını kullanırken, Guardian da Hamas'ın saldırısı için "Cani saldırı" dedi. Ama aynı ifadeleri İsrail'in saldırılarında hiç kullanmadılar.
UKRAYNA'DA FARKLI GAZZE'DE FARKLI
Nation sitesi CNN ve MSNBC gibi yayın kuruluşlarının Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarındaki ilk 100 gün ile İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarındaki ilk 100 günde yaptıkları haberleri karşılaştırdı. Siviller, gazeteciler, çocuklar, göçmenler gibi ifadeler Ukraynalılar için Filistinlilere oranla çok daha fazla kullanıldı. Üstelik Ukrayna'da savaşın ilk 100 gününde 262 çocuk öldürüldü. Gazze'de katledilen çocuk sayısı aynı zaman diliminde 10 bini geçmişti. ABD medyası öldürülen Ukrayna ve İsrailliler için defalarca kez "barbarca, korkunç, vahşet, katliam" gibi ifadeleri kullanırken bu tanımlamaları Filistinliler için bir kez bile kullanmadılar. New York Times, Washington Post ve Los Angeles Times da Ukrayna'daki savaşın ilk 6 haftasında öldürülen gazetecilere defalarca kez haberlerinde yer verdi. Ukrayna'da bu süreçte 6 gazeteci öldürüldü. Aynı dönemde Gazze'de 48 gazeteci öldürüldü. Ama Filistin'de öldürülen gazetecilerden neredeyse hiç bahsetmediler.
KULLANDIKLARI PROPAGANDA DİLİ ORTAK
Batılı yayın organları, haberlerinde ortak bir propaganda dili kullanıyor. Örneğin Gazze halkının işgalci İsrail tarafından topluca cezalandırıldığından hiç bahsetmiyorlar. Çünkü bu bir savaş suçu. Intercept'in analizine göre New York Times, Washington Post ve Los Angeles Times gibi gazetelerde her iki Filistinli ölümünde Filistinlilerin adı bir kez geçiyor. Her İsrail ölümünde İsraillilerden sekiz kez bahsediliyor. Bu üç gazetenin 1.100 farklı başlığında ise sadece iki başlıkta Gazzeli çocuklardan bahsedildiği saptandı. Dahası da var. Yapılan haberlerde Filistinliler ve İsrailliler için hangi ifadeleri kullanıp ya da kullanmadıklarını çıkardık:
GAZZE |
İSRAİL |
Öldü |
Öldürüldü |
Ölü bulundular |
Toplu katliam, vahşet |
Operasyon |
Acımasız terör saldırısı |
Militanlar, teröristler |
Gencecik askerler |
18 yaşın altındakiler |
Çocuklar, masumlar |
İnsanlar |
Siviller, kurbanlar |
Hamaslı yok edildi |
İsrail askeri öldürüldü |
GAZZE'DE KASITLI ŞEKİLDE YANLIŞ KULLANILAN İFADELER |
YANLIŞ |
DOĞRU |
İsrail, Gazze'de ilerliyor |
İsrail, Gazze işgalini yayıyor |
Netanyahu'dan Filistinlilere mesaj |
Netanyahu'dan Filistinlilere tehdit |
Gazeteci öldü |
İsrail gazeteciyi öldürdü |
İsrail, Gazze'ye tanklarını gönderdi |
İsrail tanklarla katliam yapıyor |
Çok sayıda sağlık çalışanı öldü |
İsrail savaş suçu işliyor |
HABER ÇERÇEVELERİ TARAFLI
Propaganda ve yalan haber uzmanı Profesör Mark Owen Jones, "Filistinliler resimden çıkarılıyor, tek mağdur İsrail gibi gösteriliyor" diyor. ABD ve Avrupa basınındaki haberlerin çerçevelenmesinde öldürülen Filistinliler birer istatistik olarak kalıyor. Ama öldürülen ya da rehin tutulan bir İsraillinin hayat hikayesi tüm dramatik detaylarıyla sayfalara taşınıyor. Haberlerde ayrıca sürekli İsrailli yetkililerin ifadelerine yer veriliyor ve mutlak doğru kabul ediliyor. Column sitesinin katliamının birinci ayına dair araştırmasına göre CNN, MSNBC ve Fox News gibi haber kanalları İsrail ordu sözcüsü Peter Lernerwas ile 44 kere röportaj yaptı. Ayrıca Birlemiş Milletler, Oxfam, Kızılhaç, İnsan Hakları İzleme Örgütü, UNICEF ve dahası... Uluslararası kabul gören kurumların İsrail'e yönelik ortaya çıkardığı savaş suçu detaylarına da haberlerinde hiç yer vermiyorlar.
İFTİRA POLİTİKASI EN TEPEDEN BELİRLENİYOR
Amerikan CNN ve İngiliz BBC'de çalışanlar, İsrail yanlısı bir yayın politikasının benimsendiğini Al Jazeera'ya gönderdikleri mektupla geçtiğimiz günlerde itiraf ettiler. Ekranlara yanlış aktarılan bilgilerin defalarca kez düzeltilmesine rağmen yalan haberlerin kasıtlı ve sistematik şekilde devam ettirildiğini ortaya döktüler. New York Times çalışanları da benzer bir itirafta bulunmuştu. Üstelik bu duyarlı gazetecilerin anlattıklarına göre Filistin karşıtı yayıncılığı şirketlerin en tepe isimleri bizzat belirliyor. İsmini vermeyen bir CNN çalışanı, Guardian gazetesine yaptığı itirafta İsrail yanlısı tutumun direkt olarak CNN'in tepe ismi Mark Thompson'dan geldiğini aktardı. Deadline sitesine konuşan BBC çalışanları da aynı şekilde en üst noktadaki isim olan Tim Davie'yi suçladı. Gazze'de 500 sivilin öldürüldüğü hastane katliamı için New York Times bir başlığını üç kez değiştirmişti. İlk başta "İsrail'in saldırısı" denildi. Sonrasında ne olduysa aynı başlık "Gazze'de hastaneye saldırı" oldu. Bu da yetmedi ve nihayetinde "Gazze'deki hastanede patlama" başlığı olarak değiştirildi.