Herkes uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmek ister. Ancak, yaşlanmak hayatın kaçınılmaz bir parçası olduğu kadar, onu nasıl geçirdiğimiz de bir o kadar önemlidir. Kimileri bu süreci daha sağlıklı, enerjik ve mutlu yaşarken, kimileri ise çok daha zor bir şekilde yaşlanır. Peki, bu farkı yaratan nedir?
Geçmişte, 90 yaşını aşmış pek çok insanla kısa da olsa sohbet etme ve onları gözlemleme fırsatım oldu.
Ailemin büyüklerinden biri olan 90'lı yaşlarına ulaşmış dedem, son zamanlarında bizimle yaşadı. Onun günlük rutinlerini ve hayata bakış açısını yakından gözlemleyebildim. Bu süreçte onun uzun ömrünü etkileyen bazı önemli detayları fark ettim. Ayrıca, bu konuda yazılmış birçok kitabı okuyarak, dünyanın farklı bölgelerinde uzun yaşam süren insanların ortak özelliklerini araştırdım.
Sonuçta, 90 yaşını aşan insanların yalnızca uzun yaşamlarıyla değil, aynı zamanda yüksek yaşam kaliteleriyle de öne çıktığını gördüm. Onların deneyimlerinden ve bilimsel araştırmalardan öğrendiklerimle, 90 yaşını geçmiş bireylerin ortak özelliklerini belirledim.
İşte 90 yaşını geçmiş insanların ortak 5 özelliği:
1 Pozitif bir yaşam tarzı becerisi 90 yaşını aşmış bireylerin en dikkat çeken özelliklerinden biri, hayata karşı olumlu bir bakış açısına sahip olmalarıdır.
Stresli durumlarla karşılaştıklarında, genellikle daha sakin kalmayı başarırlar ve olayları büyütmek yerine, daha yapıcı bir tutum sergilerler.
Onlar için hayat, inişler ve çıkışlarla dolu bir yolculuk olduğunu kabul etmişlerdir.
Bu kişilerin ortak özelliklerinden biri de, sorunlara farklı bir bakış açısıyla yaklaşma yetenekleridir.
Aynı zamanda, bu kişiler stresin getirdiği baskıdan kaçınmak için belirli alışkanlıklar geliştirmiştir.
2 Güçlü sosyal bağlar ve toplumsal katılım 90 yaşını aşmış insanların bir diğer dikkat çekici özelliği, sosyal hayatlarına verdikleri önemdir. Yaşlandıkça sosyal çevrenin daralması, yalnızlık ve izolasyon gibi durumlarla karşılaşma riski artar. Ancak, uzun ömürlü kişilerin bu riskleri başarıyla yönettiği görülmektedir. Görüşmelerimde fark ettiğim bir diğer nokta da, bu insanların genellikle bulundukları topluluklara aktif olarak katılmalarıdır.
Çoğu, gönüllü olarak çalışır, hobi gruplarına katılır ya da yerel etkinliklere dahil olur.
Bu güçlü sosyal bağlar, sadece duygusal destek sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kişiye bir aidiyet duygusu kazandırır. Toplumsal aidiyet, hayat amacını destekleyen bir diğer önemli faktördür. Yaşam boyunca anlamlı ilişkiler kurmak ve bu ilişkileri beslemek, onları mutlu ve ruhsal olarak dengede tutar.
3 Düzenli ve hareketli bir yaşam tarzı 90 yaşını aşmış insanların yaşamlarına
baktığınızda, hareketin ve fiziksel aktivitenin
günlük rutinlerinin ayrılmaz bir parçası
olduğunu fark edersiniz. Bu kişilerin çoğu birer
spor tutkunu olmasa da, düzenli olarak fiziksel
aktivitelerde bulunurlar. Yürüyüşe çıkarlar,
bahçede çalışırlar, hatta kendi yaşlarına uygun
hafif egzersizler yapmaktan geri durmazlar.
Örneğin, Japonya'daki uzun ömürlülüğüyle ünlü Okinawa Adası sakinleri, sabahları Tai Chi yaparak güne başlarlar.
Buradaki kritik nokta, düzenli hareketin bir zorunluluktan çok, günlük yaşamlarının doğal bir parçası olmasıdır. Onlar için fiziksel aktivite, sadece sağlıklı kalmak amacıyla yapılan bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır.
Fiziksel aktivite aynı zamanda ruh hallerini de olumlu yönde etkiler. Bu kişilerin çoğu, aktif kaldıkça kendilerini daha iyi hissettiklerini ve yaşlandıkça bile bedenlerini genç tutabildiklerini ifade ederler. Üstelik hareket, hafızayı ve zihinsel işlevleri destekleyerek demans gibi yaşa bağlı bilişsel gerileme riskini de azaltır.
4 Dengeli ve doğal beslenme alışkanlıkları 90 yaşını aşmış bireylerin bir diğer ortak özelliği ise sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıklarına sahip olmalarıdır. Uzun ömürlü kişilerin diyetleri incelendiğinde, genellikle doğal ve işlenmemiş gıdalara dayandığı görülür. Yemek seçimlerinde mevsiminde taze sebzeler, meyveler, tam tahıllar, baklagiller ve sağlıklı yağlar önemli bir yer tutar. Örneğin, İtalya'nın Sardunya bölgesindeki uzun ömürlü bireylerin beslenme alışkanlıkları incelendiğinde, bol miktarda zeytinyağı, sebze ve tahıl tüketimine rastlanmıştır.
Ayrıca, porsiyon kontrolüne dikkat ederler; sık sık ama küçük öğünlerle beslenirler. Özellikle Japonya'nın Okinawa adasında yaşayan insanların "hara hachi bu" olarak bilinen bir uygulamayı benimsediği görülür; bu, midenin %80 doluluğunda yemek yemeyi bırakmak anlamına gelir. Yani, tam doygunluk hissine ulaşmadan sofradan kalkarlar.
5 Amaca yönelik yaşama Uzun ömürlü insanların hayatlarının bir diğer temel yapı taşı, güçlü bir yaşam amacına sahip olmalarıdır. Yaşamlarında bir anlam bulmak, bu kişilere sadece ruhsal bir denge sağlamakla kalmaz, aynı zamanda onları fiziksel olarak da zinde tutar. Hayatlarının her döneminde bir hedefe veya misyona sahip olmaları, yaşama karşı duydukları enerjiyi ve hevesi artırır. Araştırmalar, anlamlı bir yaşam amacına sahip olmanın stres hormonlarını azalttığını ve vücut üzerindeki olumsuz etkileri minimize ettiğini göstermektedir.
Uzun yaşayan insanlarıyla ünlü olan Japonya'da buna "ikigai" denir — sabah uyanmanızın sebebi, hayatınıza anlam katan şeydir.
Bu, bazen bir hobiyi sürdürmek, bazen topluma fayda sağlamak, bazen de torunları büyütmek gibi basit ama anlam dolu bir amaç olabilir.
Uzun yaşamanın sırlarından biri, her gün küçük de olsa bir amaca hizmet etmek ve kendini bir şeylere adamak gibi görünüyor.
Sizlere uzun, sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum.